Bazı yolculuklar yalnızca adımlarla değil, yürekle başlar. Kadın girişimciliği de işte böyle bir yolculuktur: Cesaretin, üretkenliğin ve umudun iç içe geçtiği bir yürüyüştür.

Üstelik bu yolculuk, binlerce kilometre ötede, başka bir kıtada, yabancı bir dilin ortasında filizleniyorsa…

İşte o zaman bir başarı hikâyesinden çok daha fazlasıdır. Yurt dışında başarıya ulaşan her Türk kadını, ardından gelecek nicesine örnek olur. Taşıdıkları ışık, yalnızca kendi yollarını değil, gelecek nesillerin de yollarını aydınlatır.

Mine Ozgur Kose (4)-16

Özellikle sürdürülebilir bir iş modeli kurmaya çalışıyorsanız kadın olmak, ekstra bir mücadele gerektirir. Nerede yaşarsanız yaşayın, iş dünyasında kabul görmek, finansal kaynaklara ulaşmak ve projelerinizi büyütmek için birçok engeli aşmanız gerekiyor.

Belki de bu yüzden, kadından kadına destek büyük önem kazanıyor.

Amerika’da bulunan Türk kadın girişimcilerin dayanışma ağı TURKWEN (Turkish Women Entrepreneurs Network); kadın girişimcilerin özgüvenle ilerleyebilmeleri için onlara güven aşılamak, potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı olmak ve başarı öyküleriyle yüreklendirmek amacını taşıyor.

“Hayal et, öğren, bağ kur – yalnız değilsin” mottosuyla kurulan TURKWEN, Türk kadınlarının ABD iş dünyasında daha görünür olmasını ve yeni başarı hikâyelerine imza atmalarını hedefliyor.

Amerika’da bir araya gelen Türk kadın girişimciler, sadece kendi hayallerinin peşinden koşmuyorlar. Onlar, Anadolu’nun kadim direncini, kadının “başarırım” inancını dünyaya taşıyorlar.

Mine Ozgur Kose (1)-21

TURKWEN’in ikinci buluşmasında, New York Başkonsolosu Ahmet Yazal’ın eşi ve TURKWEN’in kurucularından Zeynep Sayım Yazal ile yine kuruculardan Duygu Liora Özen tarafından girişimcilik yolculukları anlatıldı.

Fortune dergisinin 3 yıl üst üste “İş Dünyasındaki En Güçlü Kadınlar” global listesinde yer alan Ümran Beba, etkinliğe katılanlar arasındaydı. PepsiCo’da CEO olarak görev yapan tek Türk kadın unvanına da sahip olan Beba, Forbes dergisi tarafından ise “Türkiye’nin yaşayan en büyük iş düşünürlerinden biri” olarak gösterilmişti.

Mine Ozgur Kose (6)-11

New York Türkevi’nde gerçekleşen etkinlikte; Kastamonu’nun çok iyi tanıdığı bir akademisyen de yer aldı. Karabük Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalışırken, Amerika’ya araştırmacı profesör olarak gitmiş olan Prof. Dr. Fatma Zehra Savi, etkinlik izlenimlerini ve duygularını internet aracılığıyla, bizimle paylaştı:

“North Carolina Üniversitesi’ne visitor professor (araştırmacı profesör) olarak geldim ve altı aylığına buradayım. Bu süreçte çok sevdiğim, akademisyen hocamız olan Kadire Zeynep Hoca’mızla bir araya gelme fırsatım oldu. Kendisi şu anda New York Başkonsolosu olarak görev yapan eşi ile birlikte New York’ta bulunuyor. Zeynep Hoca’mız burada kadın girişimcilerle ilgili çok anlamlı bir oluşum başlatmış.

TURKWEN aslında bir dernek değil, tamamen gönüllülük esasına dayalı bir yapılanma. Burada yaşayan beş Türk kadın, Zeynep Hoca’mız ile bir araya gelerek Amerika’daki Türk kadınlarına – özellikle girişimci ve müteşebbis ruhlu kadınlara – destek olmak amacıyla bu yapıyı kurmuşlar.

Amaç, kadınların iş kurma süreçlerinde karşılaşabilecekleri zorluklarda yanlarında olmak, yol göstermek ve onları yalnız bırakmamak. Çünkü burada kanunlar, özellikle göçmen yasaları, sık sık değişiyor. Daha önce gelen Türk kadınlarının yaşadığı zorlukların tekrar etmemesi için bu oluşum çok önemli bir rol üstleniyor.

TURKWEN’in Kurucuları Zeynep Sayım Yazal, Duygu Liora Özen, Nurdan Aycan Dümenci, Emine Şahin Karakaşlıoğlu, Hilal Ulukaya ve Emel Yiğittürk.

Bu etkinlik TURKWEN’in ikinci buluşmasıydı. Etkinlikte Duygu Liora Özen Hanım konuşmacıydı. 27 yaşında Amerika’ya gelmiş, sıfırdan başlayıp bugün başarılı bir iş kadını haline gelmiş biri. Gerçekten zoru başarmış. Çünkü sadece işini değil, yaptığı işi aşk ve şevkle yürütmüş. En önemlisi de inanmış, zorluklar karşısında pes etmemiş, aksine daha da güçlenmiş.

Pandemi döneminde bir sabah uyandığında 33 müşterisinden sadece biri kalmış. Ama yılmamış, devam etmiş, bugün dijital pazarlama alanında kurduğu WE7 şirketinin başında. Onun hikayesini dinlerken hem etkilendim hem de ilham aldım.

Etkinlik New York’taki Türk Evinde gerçekleştirildi. Bilenler bilir, Türk Evi adeta Amerika’daki Türkiye. İçeri adım attığınız anda kendinizi ülkenizde hissediyorsunuz.

Konsolos Bey ve Zeynep Hoca’mız, bütün Türk vatandaşlarına içtenlikle kucak açmışlar. Gerçekten çok değerli insanlar. Böyle güzel bir atmosferde, böyle anlamlı bir buluşmada bulunmak beni çok mutlu etti.

Etkinliğe New York, New Jersey ve çevresinden pek çok Türk kadını katıldı. Her biri birbirinden değerliydi; pırıl pırıl, güçlü, zarif insanlar…

Dün bir kez daha Türk kadınıyla gurur duydum.”

Mine Ozgur Kose (3)-20

Kadın girişimciliği; üretimin, emeğin ve azmin zarafetle buluştuğu nokta olup, aynı zamanda kadının kendi ayakları üzerinde durma kararlılığıdır.

Dünya’nın her yerinde ve her adımda “biz de varız” derken; bilginin, emeğin ve hayalin dilinin evrensel olduğunu gösteren girişimci kadınlarımız ve Türk kadın girişimcilerin dayanışma ağı TURKWEN’in onlara yol gösteren, destekleyen çalışmaları çok kıymetli.

Mine Ozgur Kose (2)-24

Sözü Türk Kadınlar Konseyi Derneği (TKKD) Kastamonu Şube Başkanı ve aynı zamanda kurucusu Prof. Dr. Zehra Savi’nin yorumu ile noktalayalım:

“Türk kadınının dünyanın her yerinde var olduğunu görmek insanı hem duygulandırıyor hem de gururlandırıyor. Çünkü ben bütün kalbimle inanıyorum ki Türk kadını isterse her şeyi başarabilir.

Ben bir Kastamonu kadını olarak buna yürekten inanıyorum. Orada gördüğüm kadın dayanışması, sevgi, paylaşım ve birlik duygusu beni çok etkiledi. Dün gerçekten bir Türk olarak gurur duydum.

Ben her zaman şuna inanıyorum: Biz Türkler, iyi günde de kötü günde de tek vücut olmayı başarabilen bir milletiz.

Dilerim kötü günlerimiz hiç olmasın; hep güzel günlerde, el ele, omuz omuza olalım.”