Teknolojinin gelişimi ile beraber günlük yaşantımızda önemli değişimler oldu. Geçmişin daha iyi olduğunu iddia edenler var ama bu hayatın doğal akışına aykırı. Giderek hayatımız daha kolay hale geliyor. Tabi bu kolaylık iktisadi bazı sonuçlara da yol açıyor. Bu yazımızda teknoloji değişiminin hayatımızı nasıl kolaylaştırdığını, işlem maliyetlerini nasıl azalttığından bahsedeceğiz. İktisatta bir işlemi gerçekleştirmek veya sürdürmek amacıyla harcadığımız efor, zaman ve varlığa işlem maliyetleri diyoruz. İşin önemini anlatmak için TUİK istatistiğini verelim. Türkiye’de halkın %90.9’u internet kullanıyor. Türkiye Bilgi toplumu gelişmişlik seviyesi (IDI) ise %89 olarak ölçüldü. Bu oranlar gelişmiş Avrupa ülkelerine yakın oranlar.
Örneğin; bir banka hesabına ödeme yapacaksak bu bir işlemdir. Önce bu örnek üzerinden gidelim. 1990’lı yıllarda hatta 2000’lerin başında bir başka hesaba ödeme yapacaksak banka şubesine gitmemiz zorunlu idi. İşyerinden izin alacaksın, banka uzaktaysa otomobiline binip trafik eziyetini çekeceksin ve sonra da otomobilin için park yeri bulacaksın. Daha sonra banka şubesinde önündeki sırayı bekleyeceksin. Haliyle bütün bunlar zaman alıyordu. Ortalama 2-3 saat vaktin alınıyor, yoruluyor, otopark ücreti ve benzin parası ödüyordun. İşte bütün bunlar bankada yaptığın işlemin maliyetleri idi. Günümüzde ise telefon bankacılığı ile bütün bunları rahatlıkla yapabiliyorsun. Ödeme yapmak sadece bir iki dakika sürüyor. İşte teknoloji bunu değiştirdi.
Bir başka örneği e-devlet üzerinden verelim. 1990’lı yıllarda çoğu ülke e-devlet uygulamalarına geçmişti ve Türkiye’de neden e-devlet uygulamasının yeterince yaygın olmadığı, uygulanmadığı konuşuluyordu. 2000’li yılların başlarından itibaren e-devlet uygulamasında gelişmeler oldu. 1990’larda devlette bir işimiz olduğunda mahalle muhtarından ikametgah alıyorduk. Esprisi bile vardı. “Bir Türk ıssız bir adaya giderse yanına alacağı üç şeyden biri ikametgah olur” biçiminde espri yapılır ve herkes gülerdi. 2000’ler de e-devlet uygulamasının yaygınlaşması ve geliştirilmesi sayesinde buna gerek kalmadı. Artık pek çok resmi belgeyi e-devlet üzerinden alabiliyoruz. Düşünün! Devlette bir iş için başvuru yapacaksan muhtar dahil birkaç kapıya bizzat gidip başvuru yapıyordun. Kaybolan zaman, harcadığın efor ve yorgunluğu düşünün. İstatistiklere göre Türkiye’de e-devlet uygulamalarını kullanan kişi sayısı %76.1’e ulaştı.
İşyerinden de örnek verelim. Eskiden bir dosyayı bulmak incelemek için bodrum katta arşiv odaları bulunurdu. Memurlardan biri sürekli arşive gider ve istenen dosyayı bulup getirirdi. Şimdi bilgisayarda birkaç tuşa basarak dosyayı görebiliyorsunuz. Yaşadığınız en büyük zorluk bilgisayarda hangi menüden dosyaya ulaşacağınızı, hangi tuşlara basacağınızı bilmemek olabilir. O da bilen birine sorarak halledilebiliyor. Yine imzalar hep fiziksel atılırdı. Ya siz çalışma arkadaşınızın odasına gider imza atardınız ya da çalışma arkadaşınız defter veya evrakla dolaşıp sizden imza alırdı. Şimdi UBYS denen bir sistem sayesinde bilgisayardan imza atabiliyorsunuz. Bilgisayarı açıyorsun, sisteme giriş yapıp imzayı atıyorsun, topu topu 1-2 dakika...
İşlem maliyetleri açısından bir diğer örnek de emlakçılık sektörüdür. Ev almak istiyorsanız belki de 10-15 tane ev gezerek değerlendirme yapmanız gerekliydi. Sonra emlakçılık sektörü ortaya çıkınca bu sayı iki veya üçe düştü. Şimdi ise internet siteleri nedeniyle bir tane yerinde görerek alabiliyoruz. İnternet sitesinde fotoğraflar, tapu kayıtları dahil olmak üzere istediğimiz tüm bilgiler mevcut. Şimdi internet sitesinden ilanı veren emlakçıya telefon açıyoruz, evi geziyoruz ve tapu ile ilgili işlemlere başlıyoruz.
Şimdi teknolojinin işlem maliyetlerini azalttığını, yani sizin daha az efor sarf etmenizi, daha az zaman harcamanızı sağladığını gördük. Bunun sonucu ne oluyor? İşgücü verimliliği artıyor. İnsanlar daha kısa zamanda daha çok iş yapıyor. Zaman daha etkili kullanılıyor. Yani bir imza atmanız için arşivden dosya getirmek, bu dosyayı incelemek ve sonra da imza atmak eskiden bayağı uzun sürüyordu. Bugün birkaç tuş sayesinde beş dakika bile sürmüyor. İşin bi yönü bu ama başka bir yön daha var. Eskiden mesai saatinde iki üç dosya inceleyip imzaları atmak veya yazıları düzeltmek durumunda insan bayağı iş yapmış oluyordu. Günümüzde insanlar çok daha fazla imza atıyor, daha fazla evrak düzenliyor. İşler kolaylaştığı için müşteriler, çalışanlar daha fazla şikayet ediyor. Evrak işi artıyor. Nasılsa evrakla ilgili işler kolaylaştı ve kısa zamanda hallediliyor.
Benzer bir şey de ev işlerinde gerçekleşiyor. Eskiden ev kadınları çamaşırları elde yıkarlardı. Leğende veya evin dışındaki alanda çamaşır yıkanırdı. Sonra yıkanan çamaşırlar ipe dizilir ve kuruması beklenirdi. Hava yağmurluysa da evin içindeki veya balkondaki iplerde kurutulurdu. Sonra sıkmalı çamaşır makineleri çıktı. Ev kadınlarının işi kolaylaştı. Sonra günümüzdeki çamaşır makineleri ve kurutma makineleri ortaya çıktı. İşler daha da kolaylaştı. Bunun sonucu ne oldu? Kadınların işgücüne katılım oranı arttı. Artık kadınların işgücüne katılım oranı Türkiye’de %37 civarında. Avrupa’da ise ülkeden ülkeye değişse de %50 ve daha yukarısında.
Bir örnek de akademiden verelim. Eskiden akademik bir araştırma yapmak için fiziki olarak kütüphaneye gitmeniz ve kütüphanede kitapları, dergileri raflardan alıp okumanız gerekirdi. Şimdi internet ortamında pek çok kaynağa ulaşabiliyorsunuz. Kapalı kaynaklar olabiliyor onu da üniversite öğrencileri bağlı oldukları üniversitenin kütüphanesine kaydolup indirebiliyor. Yani yol yapmak, otomobil park etmek veya toplu taşıma (metro, metrobüs vb) ile vakit kaybetmek, kütüphanede raflar arasında dolaşıp fiziken yorulmanız falan artık söz konusu değil. Evde veya işyerinde bilgisayarın karşısına oturup araştırma yapabiliyor, kaynakları okuyabiliyorsunuz.
Eskiden koca koca telefon rehberleri vardı. Bir işyerinin veya firmanın telefonunu bulmanız gerektiğinde bu rehberleri kullanmanız gerekirdi. Koca telefon rehberleri yanınızda taşıyamadığınıza göre ancak evde veya işyerinde telefon numaralarını bulabiliyorduk. Şimdi internetin olduğu her yerde işyeri veya firmanın müşteri hizmetleri telefonunu bulabiliyoruz.
Kısaca bilgisayar, internet, makineler yani teknoloji sayesinde eskisine göre daha az efor, zaman, para harcıyoruz. Yani daha az işlem maliyeti ile karşılaşıyoruz. İşlerimizi daha kolay hallediyoruz.