Trump’ın Zelenski’yi Beyaz Saray’da azarladıktan sonra aşağılayarak kovması sonucunda bu haftalık yazımızın konusu da ortaya çıkmış oldu.
Öncelikle Ukrayna zengin kaynaklara sahip bir ülke… Yüzölçümü 600,000 km2 yani Türkiye’den birazcık daha küçük. Toprakları düz ve verimli (ülke topraklarının %60’ı ekilebilir arazi). Biçerdöveri Kiev’den çalıştırıp Karadeniz’e kadar engel görmeden gidebiliyorsun. Topraklar da verimli ve iklim de yağışlı olunca Avrupa’nın buğday ve ayçiçeği gibi ürünlerini karşılayan bir ülke çıkıyor. Rezervleri azalmış olsa da petrol ve doğalgaz kaynakları var. Ayrıca çok zengin demir ve kömür kaynakları var. Trump’ın pazarlık konusu edebileceği kadar çok da nadir toprak elementleri var. Sovyetler Birliği’nden miras kalan uçak, helikopter, gemi teknolojisi de var. Yani iyi bir ekonomi için yeterince kaynağa sahip.
Peki ekonomik durumu nasıl? Ekonomisinin güncel durumu Rusya ile savaş devam ettiği için oldukça kötü. 2023 yılı kişi başına düşen milli geliri 5069$ yani aşağı yukarı Türkiye’nin üçte biri kadar. 2021 yılında 4775$ iken 2022 yılında Rusya savaşı ile beraber 4200$’a düşmüş ve 2023 yılında 5069$’a çıkmış. Yani savaş nedeniyle milli gelirde önemli bir düşme yok. Savaş öncesinde de fakirmiş, savaştan sonra da fakir kalmış. İşsizlik oranları da %9 ile %10 arasında gidip gelmiş, 2022 ve sonrası Dünya bankası veri tabanında yok (savaş ortamında veri almanın zorluğunu düşününce normal). Nüfus da sürekli azalıyor. Hemen savaşın etkisi diye düşünmeyin. Rusya ile savaş başlamadan önce de nüfus azalıyordu. 2016 yılında 45 milyon olan nüfus her sene azalarak 37 milyona kadar düşmüş. Tabi Rusya ile savaş sonrası Avrupa’ya göç ve ölümler ile beraber azalma hızı artmış. İhracat ürünleri hububat, bitkisel yağlar ve madenlerden kaynaklanıyor. İthalat ürünleri de otomobil, makine ve kazanlar…
Ekonominin iyi olmadığı net biçimde ortada. Göründüğü kadarıyla elindeki nadir toprak elementleri başta olmak üzere yeraltı kaynaklarının çoğunu da ABD’ne vermek zorunda kalacak. Topraklarının da büyük çoğunluğunu Rusya’ya kaptıracak. 40.000 civarında Ukrayna askeri hayatını kaybetti. Mühendis ve beyinlerinin önemli bölümü yurtdışına kaçtı. Türkiye’de savunma sanayi firmalarında işe başlayan Ukraynalı mühendisler bile var. Bunun Almanya, İngiltere, Fransa, Polonya vb ülkelere giden Ukraynalı mühendis sayısını siz düşünün.
Öncelikle bu durumun nasıl ortaya çıktığını özetleyelim. Ukrayna ekonomisi, savaş öncesinde de çok parlak değil. Yani savaş öncesinde de Ukrayna çok iyi yönetilmemiş. Ama Zelenski’nin gelmesi ile iş bayağı kötüye gitmiş. Zelenski uğraşıp durmuş ve Putin’in kafasının tasını attırmayı başarmış. Putin öyle üzüldüğünde yas tutacak bir adam değil. En son yas tuttuğunda Gürcistan’ı işgal etmişti. Avrupa ve Rusya arasında dengeli bir politika izlemesi gerekirken tamamen Avrupa yanlısı bir politika izledi. Bu politikalarının sonucunda Putin, Ukrayna’ya saldırdı. ABD, Ukrayna’yı destekledi. Silah ve mühimmat verdi. Sonra Biden gidince de işler değişti. Trump şimdi Ukrayna’ya verilen silah ve yardımların parasını Ukrayna’dan nadir toprak elementleri olarak istiyor. Belli ki ABD artık Ukrayna’ya yardım etmeyecek. Rusya, toprakların bir kısmını ilhak edecek. Belki de Ukrayna, Karadeniz kıyılarını kaybedecek ve uluslararası ticareti Rusya’ya bağımlı olacak. ABD de nadir toprak elementlerini alacak. Diyeceksiniz ki Avrupa, Ukrayna’ya yardım edecek. Arkadaşlar! Türkçede bir söz var. “Kim takar Yalova Kaymakamını?”. Avrupa, eski Avrupa değil. Almanya, Volkswagen ve otomobil fabrikaları teker teker kapanıyor (Audi en son Belçika’daki fabrikasını kapattı). Türkiye ile dış ticarette bile Almanya artık açık veriyor. Fransa, Afrika’dan kovuluyor. Fransa’nın Akdeniz’e gönderdiği savaş gemisi kimliği meçhul SİHA’lar tarafından kitlenince İzmir marşıyla geri dönüyor. Yani Ukrayna’nın güvendiği Avrupa’nın kendisine hayrı yok, dolayısıyla Ukrayna’nın geleceği de çok parlak görünmüyor.
Bu durumdan almamız gereken ders ne? Liderlik bir ülkenin ekonomisi ve geleceği için çok önemli. Lider kötü ise ülke çöker. Türk devlet kültüründe hükümdar kut sahibi olmalıdır. Zelenski’yi inceleyelim. Ukrayna’da Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğuyor. Ukrayna üniversitelerinde hukuk eğitimi alıyor. Ukrayna üniversiteleri de muhtemelen bizim eski Kıbrıs üniversiteleri gibi kurumlar… Zaten hukuk eğitimi almasına rağmen orasını burasını oynatarak sahnelere çıkıyor. Sonra da devlet başkanı oluyor. Liyakati olmadığı ortada. Zaten ne hikmetse bu Yahudiler liyakati olmasa da mutlaka bir köşe başını tutuyor. Nasıl başarıyorlar acaba?
Ekonomi için yöneticiliğin ne kadar önemli olduğunu bir film ile açıklayalım. Baba (Godfather) diye Dünya sinema tarihine damgasını vuran bir film var. Corleone ailesi büyük bir ekonomik güce sahip oluyor. Bu gücün nasıl ortaya çıktığını hatırlayalım. Vito Corleone, diğer beş aile ile rekabet ediyor. Gücü yeterli olmadığı için onlarla barış anlaşması yapıyor ve işlerin başına oğlu Micheal’ı geçiriyor. Micheal’a da bir tavsiyede bulunuyor. Beş ailenin kendisine gelip yeni bir barış anlaşması yapmak istediklerini söyleyeceğini araya da Corleone ailesinin çok güvendiği bir kişiyi koyacağını söylüyor. Ama bu aracı aile için haindir ve diğer beş aile ile anlaşmıştır. Bu tavsiyeden kısa süre sonra Vito Corleone ölür. Cenaze töreninde hakikaten de Corleone ailesinin çok yakını Tesio, diğer beş ailenin barış istediğini toplantı için kendi mekanının uygun olduğunu söyler. Micheal da şimdi çocuğunun töreniyle ilgilendiğini bu törenden sonra toplantının olabileceğini söyler. Tabi bu Micheal’ın bir tuzağıdır. Rakip beş aile rahatlar, güvenlik önlemlerini azaltırlar. Sonra tören esnasında da diğer beş ailenin başkanları kimliği meçhul kişilerce katledilir. Corleone ailesi de bu olaydan sonra çok büyük bir ekonomik güce kavuşur. Yani demek ki lider geleceği gören vizyon sahibi biriyse yönettiği ülke veya aile de ekonomik olarak güçlü olur. Gidip Micheal Corleone gibi Putin’e suikast yapsın demiyorum ama daha tarafsız davranabilirdi. Zeki ve vizyon sahibi lideri olan ülke ileri gider, Zelensky gibi lideri olan bir ülke ise perişan olur.