Sarımsak ki; ölümden gayrı her şeye devadır demişler…
Kastamonu merkezde temmuz ayının ortasında öyle bir sıcak var ki adeta bir kazan gibi kaynıyor. Sabahın ilk saatlerinden itibaren tüm canlılar gölgelere sığınıyor. Ben de şehirde beton ormanında durmak yerine attım kendimi yollara. Nereye gitsem ki diye fazla düşünmedim, bu mevsimde Taşköprü’de Gökırmağın hayat verdiği ovada hasat mevsimidir. Başta sarımsak olmak üzere güneşte demlenen ürünler harmana getirilir. Öyle ise gidip bir göz atalım durum ne halde diye.
Kastamonu çıkışından itibaren iki yanımızda uzanan tarlalar, bahçeler, köyler bize eşlik etmeye başlıyor. Taşköprü GermeçUzunkavak civarında durup etrafa bakıyorum, yetmiyor Dron uçurup yukarıdan kuşbakışı izliyorum,
Görüntü muhteşem,
Ova saman sarısı, gökyüzü deniz mavisi.
Yeşil bir yılan misali kıvrım kıvrım ovayı ikiye yaran bir çizgi var.Gökırmak çevresine hayat veriyor yeşil renge boyuyor geçtiği her yeri.
Germeç Ulu camisinin kubbesindeki leylek yuvasına takılıyor gözüm, leylek yavruları çoktan büyümüş uçma eğitimlerine başlamışlar, göç etmeleri yakındır. Onlar gider gitmez yuvaları kaybolsa da ilkbaharda her seferinde yenisini yapıyorlar, bakalım kim kazanacak.

Kadim zamanların en gözde 3 besini Sarımsak, soğan ve pırasa
Bu topraklarda en eski devirlerden bu yana bir türkü söylenir. Sarımsağın türküsüdür söylenen. Kış başında toprağa dikilen bir diş sarımsakla başlar, yaz başında kocaman bir kök halinde toprağın altında hasat zamanına kadar sürer durur.
Peki, nedir bu sarımsak, niye bu kadar kıymetlidir? Bir kere adı keskin kokusundan gelir. İkincisi ezilmeden işe yaramaz. İçindeki kokusunu ortaya çıkarmak için ezilmesi gerekir.
“Sarımsak (Alliumsativum) ya da sarmısak, Amaryllidaceae familyasına dâhil olan Allium cinsinden, soğanlı bir bitki türüdür. Yakın akrabaları arasında soğan, arpacık soğanı, pırasa, Frenk soğanı ve Çin soğanı bulunur. Orta Asya'ya ve İran'ın kuzeydoğusuna özgüdür ancak birkaç bin yıllık insan tüketimi ve kullanımı geçmişi sebebiyle dünya çapında yaygın bir baharattır.”
…
Allium ailesinin üyeleri olan soğan (Lat. Alliumcepa/caepa), sarımsak (Lat. Al/ium, sativum) ve pırasa (Lat. Alliumporrum) ekili kök bitkilerinin en eskileri arasındadır. “Allium”, Keltçe’den türetilmiş keskin kokulu/acı anlamına gelmektedir.
Tarihçesi…
Kökenleri muhtemelen Orta Asya’ya dayanan soğan, sarımsak ve pırasa Antik Çağ`dan günümüze geniş bir kullanım alanı bulmuştur. Kullanım tarihi M.Ö. 3000’lere dayanan bu bitkiler ile ilgili en eski yazılı kayıt M.Ö. 1500’den kalma bir Mısır papirüsüdür (CodexEbers).
Bir Türk dilinde yazılı olarak bahsi geçtiği ilk kaynak KâşgarlıMahmud'un 11. yüzyıla tarihlenen DîvânuLugâti't-Türk eseridir ve "sarmusak" olarak kaydedilmiştir.
Çok sayıda çivi yazısı kaydı, sarımsağın Mezopotamya'da en az 4000 yıldır yetiştirildiğini göstermektedir.
Çin ve Mısır'da da sarımsak kullanımı binlerce yıl öncesine dayanmaktadır.Tutankhamun'un mezarında (MÖ 1325) iyi korunmuş durumda bir sarımsak bulunmuştur.
Antik Yunan ve Romalı; askerler, denizciler ve Afrika köylüleri tarafından sarımsak tüketilmiştir. Sarımsak, Hekate için bir akşam yemeği olarak, eski Yunanlar tarafından kavşaklarda taş yığınlarının üzerine yerleştirilmiştir).
Sarımsağın kökenine dair farklı inançlar bulunsa da yaygın inanç anayurdunun Orta Asya olduğu yönündedir. Arkeolojik kayıtlardan Sümerler'in sarımsağı bildiği ve ilaç olarak kullandıkları anlaşılmaktadır. Mısır piramitlerinin inşasında çalışan işçilere güçten düşmesinler diye bol bol sarımsak yedirildiği anlaşılmıştır.
Sarımsak Efsaneleri…
“Mitolojide bir efsanede sarımsak şöyle anlatılır;
Asklepios, yani hekimler tanrısı, sanatında o kadar ustalaşır ki ölüleri bile diriltmeyi başarır hale gelir.
Zeus da Asklepios’e çok kızar, çünkü onun, doğanın dengesini bozduğunu düşünür. Zeus o kadar kızgındır ki Asklepios’a yıldırımını onun üzerine yöneltir.
Yıldırımın etkisiyle Asklepios yere düşer.
Ama düştüğü sırada elinde bin bir derde deva olacak bir reçete vardır ve reçete bir bitkinin üzerine konar.
Yağan yağmur da reçetede yazılı olanları bitkiye taşır. Böylece bin bir derde deva bir bitki doğar işte bu bitkinin adı sarımsaktır.”
…
Ondokuz Mayıs Üniversitesinden Emine KAPKA hocamızın bir makalesine denk geldim ve çok ilginç bir efsaneyi ilk kez duydum.
“Soğan ve sarımsağın yetiştirildiği yer hakkında Türklere ait eski bir hikâye vardır; bu hikâyeye göre şeytan cennetten gönderilip ve yeryüzüne ilk ayak bastığında, sağ ayağını attığı yerde soğan, sol ayağını attığı yerde sarımsak yetişmiştir.
Ancak mevcut tarihsel kayıtlarda daha eski zamanlara dair araştırma yapıldığında, soğan zaten iyi bilinmektedir.”
Sarımsak Hindistan’dan dünyaya yayılıyor.
Sarımsağın tarihi gerçekten insanlık kadar eskidir. Anavatanı Hindistan olarak bilinir. Sümerler, eski mısırlılar, Romalılar bu bitkiyi ilaç olarak kullanmışlardır.
Keskin kokusu adı olmuştur.
Anavatanı Hindistan olarak bilinir. Sümerler, eski mısırlılar, Romalılar bu bitkiyi ilaç olarak kullanmışlardır.
Bize ait hikâyesi ise, şöyledir. Sarımsağı İsrailoğulları Mısır’dan Filistin’e getirirler. Oradan da Anadolu ve İyonya’ya dağılır. Haçlı seferleri sırasında tüm Avrupa’ya yayılır.
Sarımsağın ülkemizdeki serüveni ise 12.yy’dan bu yana devam etmektedir.
Evliya Çelebi’de kitabında sarımsağa yer vermiştir.
AB Coğrafi işaretli ürünümüz Taşköprü Sarımsağı
En kaliteli sarımsak nerede yetişir? Elbette, germanyum ve selenyum bakımından zengin topraklarda boy verir. Türkiye'de ise sarımsak üretiminin en yoğun yapıldığı yer herkesin bildiği gibi Taşköprü ilçemizdir.Selenyumca zengin topraklarıyla en iyi ve kaliteli sarımsağın deyim yerindeyse anavatanıdır. Bizim sarımsağımızı tüm dünya bilse de bunun tescili yakın zamanda gerçekleşmiştir.
“Taşköprü sarımsağı, Türkiye’de 2010 yılında coğrafi işaret belgesi almaya hak kazanmıştır. “
2017 yılında da AB tescilli ürünler listesine dâhil olmuştur.
Bizim memleketin sarımsağını bilen bilir. Tescil olmasa bile bizim sarımsağın yeri bir başka olup hiç bir şeye benzemez.
Öncelikle raf ömrü uzun, tadı ve kokusu müthiş keskindir.
Antibiyotik sayarlar bizde, ağrıyan neren olursa sarımsak iyi gelir derler.
Al bir iki bağ as balkona tüm kış kopar kopar kullan, çürümez, bozulmaz. Hasta mı oldun, grip mi yapıştı, at iki diş gözün anında açılır, ayağa kalkarsın.
Benim de sarımsak ile ilgili inanılmaz bir anım vardır.
İzbeli çiftliğinde sarı açan kanola çiçeklerini çekerken tam gözümün üstünden arı soktu. Panikle Hacı Sabiha anneme koştum.
Küçük bir çocuk gibi sızlanmaya başladım,
-Ay oğul şu saksıdan bir sarımsak sök kökünü sür gözüne bir şey olmaz geçer dedi.
Dediğini yaptım ve gözüm şişmedi.
Sağ olsun anacığım kurtardı beni.

Dünyada ve ülkemizdeki sarımsak üretimi
Sarımsak bitkisi dünyada en çok başta Çin, ABD ve Hindistan olmak üzere Kuzey Afrika (özellikle Mısır), Orta ve Güney Avrupa, Balkan ülkeleri, Meksika olmak üzere dünyanın her yerinde üretimi olan bir bitkidir.
Günümüzde Çin, tek başına dünyadaki sarımsak ihtiyacının yaklaşık % 80'ini karşılamaktadır.
2018'de dünya sarımsak üretimi 28,5 milyon tondu ve Çin tek başına toplamın % 78'ini oluşturuyordu. Çin'i Hindistan, Bangladeş ve Mısır, İspanya izlemekteydi.
Türkiye 2022 itibarıyla dünya sarımsak üretiminde %0,4 lük bir paya sahiptir.
Türkiye’deki toplam yıllık sarımsak üretiminin yaklaşık %20’sinden fazlasıKastamonu'da yapılmaktadır. Kastamonu ilindeki yıllık toplam sarımsak üretiminin %90’nına yakınını da Taşköprü ilçesinden gelir.
…
Taşköprü ovasında hasat zamanı…
Yer saman sarısı gök deniz mavisi…
Sıcak sımsıcak bir yel esiyor. Bir traktör toprağı kazıyor bir madenci titizliği ile toprakların arasından Vezirköprü’den, Boyabat’tan gelen işçi kadınlar tek tek çıkarıp yatırıyor toprağın üstüne.
Elbağı diyorlar bir bağ beyaz altına.
Sarı topraklar üstüne seriliyor beyaz el bağları.
İhtiyarlarla konuşurken niye hemen satışa götürmüyorsunuz diyorum,
-Sarımsak topraktan çıkınca hemen alınmaz, güneşin altında toprağın üstünde beklemesi gerekir. Yoksa o tadını kokusunu dayanıklılığını kaybeder.
Sarımsak, güneş görüp toprakta kuruması lazım ki demlensin.
…
Dronla yukarıdan bakıyorum, mısır var, pancar var, ekin var. Sarımsak var. Hepsi ayrı renk olsa da Beyaz altın sarımsak kendini hemen belli ediyor.
Kadim tarihten bu yana kadim topraklarda bin bir derdin devası bir mucize üretiliyor.
Onun adı sarımsak.
Bereketli olsun…
…

