Kastamonu’nun ekonomisinden, altyapısından ve üst yapısından, kimliğinden bihaberler için “klavye silahşorluğu” en evla ve ölmez meslek, hedefi 12’den tutturamasalar da bıraktıkları çamur yeter, bulaşır zamanla…
Kurumaz.
“Göz-gez-arpacık” ile nişan almazlar…
Nişangahları “kin-algı-vurkaç”.
Delil yoktur hamasetlerinde…
Es gürle.
Vatandaş inandığında kabahatli değil elbet…
Her dağın başına göre dumanı varken bir de memleketin ahvaline mi düşsün vatandaş, “Kastamonu’ya hiçbir şey yapmıyor devlet” korosuna katıl gitsin, karanlığa bir koyuluk da sen kat!
Devlet yüce…
Sessiz ama.
Borazan ile ilan etmiyor yaptığını…
Bürokratik hantallık elbet ilk sebep, bürokrasinin ne hizmet yaptığının farkında olmaması, özel sektörün yükleniciliğindeki yatırımları kamudan bigane saymak da var elbet.
Kastamonu’ya devlet “yeterli” olmasa da “gerekli” yatırımları yapıyor…
Fazlasını isteyelim mi elbette isteyelim.
(11 Ağustos 2021…
Sahil ilçelerini etkisi altına alan büyük bir sel felaketi yaşadı Kastamonu.
Kıyametti adeta…
İnsan hırsını, ihmalini, plansızlığını cezalandırdı doğa.
Can kaybı oldu…
Ne ev kaldı ne bark.
Ne yol ne köprü…
Coğrafyanın üstü altına geldi.
Derhal “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edildi Kastamonu komşu illerle beraber…
Devlet kurumları dört bir koldan yara sarmaya başladı.
Karayolları Genel Müdürlüğü de ihalelere çıktı…
Çatalzeytin-Devrekani Yolu’nun 6,1 kilometrelik kesimi ile Bozkurt-(Çatalzeytin-Devrekani) Ayrımı Yolu’nun 19 kilometrelik kesimi olmak üzere toplam 25,1 kilometre uzunluğundaki kesimde bitümlü sıcak karışım kaplamalı tek yol çalışmalarına başlanacağı ve Devrekani-Çatalzeytin ve Isırganlık-Bozkurt arasındaki küçük ve dar bir arazide devam eden eğim ve genişlik bakımından ihtiyaca cevap veremeyen mevcut yolun fiziki ve geometrik standartları yükseltileceği açıklandı.
Önceki gün o yoldan geçtim...
Devrekani ile Bozkurt-Çatalzeytin sapağı arasındaki bölüm ve devamı “şantiye”.
Bir yanda yol malzemesi hazırlayan dev makinalar…
Diğer yanda hummalı bir malzeme serilmesi.
İçimden “bu kadarına da gerek yok” dedim mi dedim…
“Ankara-İstanbul” arası değil neticede uç uca bağlanan yerleşimler.
Bitmedi…
Aynı coğrafyada bakanlık yanı sıra yerel idare de çalışıyor, Kastamonu İl Özel İdaresi ekipleri Devrekani’nin İnciğez köyünde sathi kaplama yapıyor, devlet sahada.
Gerçi…
Görmek istemeyene, algı makinalarına, ifrat ve tefrit mekanizmalarına ne söylesen boş.
Nazım Hikmet’in “Ellerinize ve Yalana Dair” şiiri asla eskimez bu topraklarda…
“…yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ayışığı / söz yalan söylüyorsa / ses yalan söylüyorsa / ellerinizden geçinen / ve ellerinizden başka her şey / herkes yalan söylüyorsa…”
Avni Özbenli “Kastamonu Kimliği’nin sıradağıdır”
“Her 26 Temmuz’un adı Avni Özbenli’dir, Kastamonu’yu Kastamonu yapan kültür sütunlarımızdan, göğümüzdeki hoş seda… Kastamonulu olmaktan övünç duymamızın sebebi hikmetlerinden” demişim geçtiğimiz yıl…
26 Temmuz 2007’de ebedi dünyaya yol eyledi sazının tınısı daim zihnimizin başköşesindeki kıymetli hemşerimiz.
Avni Özbenli Kastamonu kültürünün sıradağıdır başı göğe uzanan ve kültürleri birbirine bağlayan heybetiyle…
Eteklerinde iz’ci olmak ne bahtiyarlık.
Eğitimci, öğretmen, idareci, müzik insanı, felsefeci, düşünür…
Kastamonulu Avni Özbenli.
Derlediği türküler…
Yetiştirdiği fidanlar.
Kalplerimizdeki nur içinde “ebedi” hayatında…
Hiçbir “edebi” söz katarı kıymetini ifadeye yol alamaz.
İsmini de yaşatacağız…
Eserlerini de.
