Yazının başlığı ilginç bir soru. Muhtemelen “parasız yaşasak ne güzel olur” diyenler çıkacaktır. Ama başlamadan evvel söyleyeyim. Parasız yaşantıdan kastımız “hiç ödeme yapmayalım. Her istediğimiz malı özgürce ödeme yapmadan alalım” değil. Yani umutlanmayın. Bu yazının konusu “ödemelerimizi nakit (para) haricindeki araçlarla yapabilir miyiz?”, “Bunu başaran ülkeler var mı?”, “Nakit dışı varlıklarla ödeme yapmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir?” sorularının cevaplarını paylaşmaktır.
Artık bir kısım ülkelerde para kullanılmıyor. Türkiye’de de QR kod uygulamasının ve kart (banka kartı ve kredi kartı) kullanımının giderek yaygınlaştığını görüyoruz. Bizzat market alışverişlerinde birkaç kişinin QR kod ile ödeme yaptığını gördüm. Şahsen kendim QR kod denemedim ama market alışverişlerinin tamamını da artık kart aracılığıyla yapıyorum. İsveç, Norveç, Şangay gibi yerlerde nakit kullanımının giderek azaldığı görülüyor. Bir meslektaşım Şangay seyahati yapıyor ve izlenimlerini Facebook üzerinden bizimle paylaşmış. Ondan öğrendiğimiz kadarıyla Şangay’da Alipay ve WeChat Pay gibi uygulamalar kullanılıyor. Şangay’da dilencilerin bile QR kod ile sadaka topladığı söyleniyor ve Şangay’da kart ile ödeme yapılmak istendiğinde kasiyerlerin eli ayağına dolaşıyor. Yani kart kullanımı bile demode hale geliyor. Nakit paranın hiç kullanılmadığını söylemeye gerek yok. İsveç, Norveç, Danimarka gibi ülkelerde insanların ödemelerini kart, OR kod ve dijital uygulamalar üzerinden yapmaları devletçe destekleniyor. İsveç, Dünya iktisat tarihi açısından önemli bir ülke çünkü ilk merkez bankasının kurulduğu ülke İsveç. Ama İsveç’te de nakit kullanımı %10’un altına indi.
Fiziksel banknot ve madeni paranın finansal işlemlerde, alışverişlerde kullanılmadığı toplumlara artık “Nakitsiz Toplum” adı veriliyor. Pek çok ülkenin de “Nakitsiz Toplum” olmaya doğru ilerlediğini görüyoruz. İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka gibi ülkelerde alışverişlerin %10’undan daha azında nakit kullanılıyor. Bu ülkelerde dolaşımdaki nakdin değeri, ülkenin milli gelirinin %1’i bile değil. ABD’de halkın %25’i nakit kullanmayı tamamen bıraktı. Benzeri istatistikler tüm ülkelerde (Türkiye dahil) nakit kullanımının giderek düştüğünü gösteriyor. Parmak izi, yüz, retina taraması gibi kimlik doğrulama yöntemlerinin de giderek daha popüler olduğu söyleniyor. Çin’de sokak kameralarında yüz tanıma teknolojisi yaygın biçimde kullanılıyor. Bankalar arası Kart Merkezi verilerine göre 2025 yılında kart kullanım oranı, 2016 yılına göre 3 kart artmış durumda… Görüntü, Dünya’daki pek çok ülkenin “Nakitsiz Toplum” olma yolunda ilerlediğini, nakit dışı ödemelerin yükselişinin giderek artacağını ve bu eğilimin geri döndürülmesinin çok zor olduğunu gösteriyor. Yani bir süre sonra biz de nakitsiz (parasız) yaşayacağız.
Peki nakitsiz toplumun avantajları nelerdir?
Birincisi; kayıtdışı ekonomi ve mali suçlar daha rahat engellenecektir. Yasadışı rüşvet vb. işler yapılırken genelde nakit para ile işlerin yapılır ve nakit paralardan para kuleleri oluşturulur. Gayriresmi işler yapanlar, rüşvet yiyenler ve yolsuzluk yapanlar haliyle bu işleri bankalar kanalıyla yapmazlar. Rüşveti EFT ile değil nakit paralarla alıp verirler. Rüşvet olarak alınan paralar, minibüslerle ve koca koca bavullarla taşınır. Otellerde rüşvet alanlar, otel kameralarını bantla kapatmak zorunda kalırlar. Dijitalleşme arttıkça, işlemlerin hepsi bir şekilde kayıt altına alındıkça mali suçlar azalacaktır. İnsanlar yakalanma ihtimallerinin arttığını düşünerek mali suçlara daha az eğilim göstereceklerdir. Aslında sadece mali suç olarak bakmamak gerekli. Her suçun mutlaka bir ekonomik yanı vardır. Adam hırsızlık yapıyorsa, uyuşturucu satıyorsa, kaçakçılık yapıyorsa bunu mali menfaat nedeniyle yapmaktadır. Eğer dijitalleşme nedeniyle parasını aklayamazsa bu suçları da işlemeyecektir.
İkincisi; vergi kaçağı azalacak ve vergi hasılatı artacaktır. Mali işlemlerin kayıt altına alınması nedeniyle insanlar daha az vergi kaçıracak ve devletin vergi hasılatı artacaktır. Devletin vergi kazancının artması da kamu malları arzını, altyapı yatırımlarını artıracaktır. Daha iyi devlet hastanelerinde tedavi olur, daha iyi üniversitelerde okur, daha iyi yollarda seyahat ederiz. Yaşam kalitemiz artar.
Üçüncüsü; koca koca cüzdanları taşımak zorunda kalmayız. Ev, otomobil vb. alacaksak bunu çantalarla taşımayız. Cüzdanımızı çaldırırsak diye endişelenmeye de gerek kalmaz. Cep telefonumuzu veya bir iki banka kartımızı yanımıza alıp dışarıya çıkabiliriz. Hatta yüz tanıma teknolojisinin yaygınlaşması ve finansal işlemlere adaptasyonu durumunda cep telefonu ve kartları da yanımızda taşımamıza gerek kalmayabilir. Eski Türkiye’de cüzdanımızı çaldırırsak hırsız rahatlıkla paramızı harcayıp alışveriş yapabilirdi ama dijitalleşme ile kartımızı çalsalar da kartımızı alışverişe rahatlıkla kapatabiliyoruz.
Dördüncüsü; işlemler hızlı ve güvenli gerçekleşiyor. Paranın sahte olması gibi sorunlar artık ortadan kalkıyor. Firmalar ve kasiyerler “acaba para sahte mi?” diye endişelenmiyorlar. Veya birinin bize verdiği paranın sahte olup olmadığı konusunda endişelenmiyoruz. Kartımızı Pos cihazına okutup “Dıt” sesini duyunca işlem tamamlanıyor.
Beşincisi; yastık altı para giderek tarih olmaya başlar. Nakit paranın işlemlerde kullanılmaması nedeniyle insanlar yastık altına nakit para biriktirmekten vazgeçerler. Para, finansal sisteme daha çok girer. Borsalara daha fazla para girişi olur, firmalar daha düşük maliyetle fon bulabilir ve yatırım yaparlar.
Altıncısı; insanlar ödemelerini daha rahat takip edebilir, bütçelerini daha rahat oluşturabilirler. Bu da insanların tasarruflarını artırır, israfı engeller. Finansal dar boğaza giren hanehalkı sayısı azalır. Düzenli ödeme alışkanlığı olan insanların ödüllendirilmesi, daha düşük maliyetle borçlanması söz konusu olabilir. Bu da insanları finansal konularda daha disiplinli olmaya itecektir.
Yedincisi; dijital ödeme sistemlerine yatırım yapan ülkeler, finansal kurumlar gelişme imkanı bulur. Mevcut finansal düzende yeni ülkeler ve bankalar küresel güç haline gelebilir.
Elbette finansal dijitalleşme konusunda bazı soru işaretleri de bulunuyor. Bilgisayar sistemlerinde çıkabilecek arızalar, tüm işlemlerin kayıt altına alınmasının insan özgürlüğünü kısıtlaması, bilgisayar korsanları gibi sorunlar da olumsuz yanları. Ancak sonuç itibariyle finansal dijitalleşmenin olumlu yanlarının daha fazla olduğu kanaatindeyim. Gelecekte de toplumlar nakitsiz (parasız) yaşamaya başlayacaklar gibi…
Tüm ifadeler:
81Sen, Salih Ercan, Mehmet Akif Korkmaz ve 78 diğer kişi