“Bir fotoğraf bin sözcüğe bedeldir”

Eskiden Medya deyince aklımıza ilk olarak gazete, radyo ve televizyon gelirdi. Şimdilerde ilk olarak sosyal mecralar gelmekte. Öylesine hayatımıza girdi ki akıllı telefon, internet olmadan nasıl yaşıyorduk ne yapıyorduk hatırlamıyoruz bile.
Tüm dünyada internetin yaygınlaşmasıyla Digital bir devrim gerçekleşti.

Cep telefonları akıllanınca bizler de cebimizdeki bu küçük alete dünyayı yüklemeye başladık. Banka, Fotoğraf makinesi, bilgisayar, kamu kurumları ve daha birçok işimizi yaparak bize büyük kolaylık sağladı.

Cebrai̇l Keleş Köşe (6) (3)

Tam bir digital devrimdi bu.

Basın yayın açısından bakacak olursak, bilinen tüm eski medyatik gelenekleri yerle bir etti. Yepyeni bir dünya sundu önümüze. Hiç bir zaman yüzsüze gelemediğimiz, elle dokunamadığımız görünmez, sihirli sanal bir dünya.

Bu sanal dünyada artık hepimizin kendine ait bir gazetesi, TV si medyası var. Kahvede oturan dayılarım, güne giden ablalarım, şehirde plazada kahve içen beyaz yakalılar, mavi yakalı işçiler, memurlar, kısaca tüm insanlar birer gazeteci, fotoğrafçı, TV muhabiri oldular.

En ücra yerlerden haberi ilk elden anında almaya başladık. Dünya öyle küçüldü ki artık cebimize sığar oldu.

Sınırlar ortadan kalktı.

Dil problem olmaktan çıktı.

Günümüzde sosyal medyaya sormadan adım bile atamıyoruz.

Ne yiyeceğimizi, nasıl giyineceğimizi, ne seyredeceğimizi, sağlığımızı, eğitimimizi aşklarımızı bile hep ona soruyoruz.

Ama daha da ötesi vardı.

Şimdi yeni sanal efendimiz yapay zekâ oldu…

Birçok işkolunda artık insanlar değil yapay zekâ çalışıyor. Öğrenciler ödevlerini, tezlerini ona yazdırıyor. Yorumculuğa dayalı gazetecilik bitti diyorlar.

Yine de basın olarak son kalemiz henüz düşmedi.

Bazı haberler var ki onu ne yapay zekâ, ne de uzaktan yapmak mümkün. Gideceksin, yerinde göreceksin, hissedeceksin. Öyle yazacak, çekeceksin.

Kar mücadelesi, kış şartlarında hayat haberleri işte onlardan biri. Gelin bu kışın Kastamonu’da kar haberlerini medya nasıl yaptı bir göz atalım.

Cebrai̇l Keleş Köşe (2) (3)

İHA ile Bozkurt yollarında…

“Kar kaplanları iş başında…”

Kastamonu ‘da şubat ayının son haftasında meteorolojinin tahminleri gerçek oldu ve ilimizin özellikle sahil bandında hayatı etkileyecek derecede kar yağışı başladı.

Yoların kapandığı araçların kaydığı haberleri geldiği andan itibaren başta Özel İdare AFAD, Karayolları, UMKE, KHGB, Emniyet-Jandarma ve ilgili tüm kuruluşlar teyakkuza geçti.

Bir de biz gazeteciler.

Karla kaplı yolların haberini yapmak üzere İHA Ajansından Vedat İkizoğlu ve iletişim öğrencisi Kader Koçmar ile Bozkurt yoluna çıktık.

Vedat İkizoğlu, bir yandan kimsenin zorunlu olmadıkça evinden çıkmamasının haberini geçiyor, bir yandan da Isırganlık’ta göz gözü görmeyen kar yağışını çekiyordu. Yolda kalan araçlar, onları yönlendiren Jandarma trafiğin verdiği fedakârca çalışmalar, iş makinelerinin çalışmaları kadrajındaydı.

Haber çekmek, hele böyle havalarda kolay iş değil.

Hava buz gibi, yoğun bir şekilde kar yağıyor. Çekim bitiyor Orta sökü köyü muhtarı Mehmet Topçu’nun kahvehanesine sığınıyoruz. Yanan sobada ayaklarımızı,  bir bardak çayla da içimizi ısıtıyoruz.

Daha burası anayol, asıl gideceğimiz yer köy yolu. Köylerin ıssız güzelliklerini, muhteşem manzaralar eşliğinde seyrederken hep beraber köy yollarına giriyoruz.

Özel İdarenin kar kaplanları 7/24 çalışıyor. Açtıkları yol tekrar kapanıyor, tekrar açıyorlar, usanmadan bıkmadan. Greyder opr. Mesut Turan, Yükleyici opr. Fuat Saraçlıoğlu’nun peşine düşüyoruz. İş makinelerinin güçlü motorlarının sesi tüm dağlara yankılanıyor. Kar yığınlarını hallaç pamuğu gibi atan makineler ve dağ yollarını avucunun içi gibi bilen operatörler için bunlar rutin bir iş.

Ne yapıyorsunuz ustam diye soruyor İletişim öğrencisi Kader Koçmar, fotoğraf çekmek için boyunu aşan karda ilerlerken,

-hayata bağlıyoruz köyleri diyorlar.

Cebrai̇l Keleş Köşe (10) (2)

TRT Haberle Ağlı da yalnızlığın ve mutluluğun haberini çekiyoruz…

Kastamonu 4 mevsimiyle ülkemizin en güzel alanlarından biri. Hem sonbaharı hem de kışı bir başka güzel. Bunu bilen medya kuruluşlarımız zaman zaman gelip bu güzellikleri tüm dünyaya gösterirler sağ olsunlar.

Onlardan biri de TRT Haber.

Merkezden gelen ekip Ahmet Çakıcı ve Kameraman Mehmet Yılmaz’la bu sefer yolumuz Çatalzeytin’in Yaralıgöz sırtlarındaki Arıca köyüne düşüyor.

Büyükşehirlerdeki birkaç cm lik kar yağışının felç ettiği hayatların çokça haberini yapmış olan deneyimli haber ekibi, gördüğü kar yığını karşısında şaşkınlığını gizlemiyor.

Küre dağlarını, yağan karı ve yapılan çalışmaları uzun uzun çekip canlı yayınlarla tüm ülkeye duyuruyorlar.

Kar ve soğukla birlikte çok güzel haberlere imza atan TRT Haber ekibi; Bu güzel memleketi bir günde çekmek mümkün değil bir gün daha kalalım, bu sefer bizi bir köye götür oradaki kış hayatını çekelim diyor.

Nereye götürsem acaba diye düşünürken Ağlı Kabacı köyü Karapınar mahallesindeki eski dostumuz Satı Mehmet ve Hamidiye çifti geliyor aklıma. Yarın öyle bir yere gideceğiz ki, size hem mutluluğun hem de yalnızlığın haberini yaptırabiliriz diyorum.

Merkezden yola çıkıyoruz, Ağlı sonrası tam bir masalsı yolculuk.

Karlı yolları aşmaya başladık Asırlık çamlar üstlerindeki kardan örtüleriyle bizlere eşlik ederken,  yanı başımızda kendisini görememekte çağıltısını duyduğumuz bir dere vardı.

Arada bir fotoğraf çekmeye durduğumuzda ise, çalı diplerinde saklanmış karabakalların o müthiş ötüşlerini dinledik.

Az gittik uz gittik, Karapınar Mahallesine ulaştık.  Burası Kastamonu geleneksel mimarisini yansıtan köylerimizden biri, aslında burayı koruma altına almak lazım. Ahşap evler kar altında muhteşem görünüyor, ama hepsi boş sadece bir evin bacasından duman çıkıyor.

Karları yara yara çıktığımız yokuşun başındaki evin kapısında Satı Mehmet, Hamidiye Demirci çifti karşılıyor bizleri.

Ooo şef hoş geldin hele, arada gelmesen iyice unuttun diyeceğim bizleri diyerek sarılıyoruz.

TRT ekibi burada da canlı yayın ve bol bol çekim yapıyor.

Deneyimli muhabir Ahmet Çakıcı camdan dışarı bakıyor ve   -insan burada yaşlanmaz diyor.

Yalnız ama mutlu çiftimizi geride bırakıp merkeze giderken tüm ülkenin ilgisini çeken kar ve Kastamonu haberleri TRT Haber yayın akışında dönmeye başlamıştı bile.

Cebrai̇l Keleş Köşe (12) (1)

A Haberle Küre dağlarında kar haberleri…

Bu kış medyanın ilgisi üzerimizdeydi.

Karda yüzerek evine gidenler, buz gibi havada denizde yüzenler, arabalarını karda kaybedenler, dronla köyden köye ilaç gönderenler gibi ilginç haberlerle medyada sık sık yerimizi aldık.

Ulusal basının temsilcileri ilimizde haber yapmaya geliyoruz deyince, buyurun başımız gözümüz üstüne dedik tabi ki. A haber Samsun Bölge Müdürü Mahmut Erdoğan ve kameraman Mustafa İnan’ı da alıp Küre ilçemize yola çıktık.

Küre merkeze bir girdik ki her taraf haber kaynıyor.

Otoparklarda sadece bir yığın olarak görülen ne olduğu bilinmeyen araçlar, çatılarda 2 metreye yakın biriken karı temizleyenler, kızak kayanlar ne istersen var.

Çekimler, canlı yayınlar, sokaklarda kürelilerle röportajlar yapıldı. Üşüyünce kahvehanelere, acıkınca da bol kepçe lokantasına attık kendimizi.

Küre şehir merkezinde bu kadar haber yeter haydi gelin biraz da kırsal kesime bakalım, diyerek İnebolu Çuha doruğunda kar mücadelesi yapan dozerin yanına doğru çıktık yola.

Kar kaplamış her yeri. Dozer zorlukla açıyor. Daha birkaç gün önce bu yoldan geçtiğimde kupkuru olduğunu düşününce inanası gelmiyor insanın.

A haber ekibi dozer peşindeyken arkamızdan bir AFAD aracı geldi. Onlar için yolun açık kapalı olması fark etmiyor. İçinde sağlık ekibiyle birlikte kar üstünden akıp gittiler.

Tüm gün Kastamonu ve kar haberleri ekranlarda dönmeye başladı.

Cebrai̇l Keleş Köşe (5) (3)

Anadolu Ajansıyla Kastamonu güzelliklerinin peşine düşmek…

Kastamonu Anadolu ajansı yıllardır ilimizin tarihi doğal güzelliklerini ve kamusal haberlerimizi yansıtma konusunda çok başarılı çalışmalara imza atıyor.

İl temsilcisi Özgür Alantor ve Muhabir Bilal Kahyaoğlu Kastamonu’nun tanınması, bilinmesi konusunda ulusal basında yer alan haberlerimizle önemli hizmetlerde bulunuyorlar.

Kar yağdığı ilk günden bu yana sahada haberden habere koşturan Aa temsilcileriyle de kar mücadelesi ve kış güzellikleri üzerine birçok haber yaptık.

Kimi zaman Küre merkezde olduğu gibi kardan kaybolan arabaların, kimi zaman kapalı köy yollarında iş makinelerinin yol açma çalışmalarının, kimi zamanda doğal güzelliklerinin peşine düştük.

Anadolu Ajansı İl temsilcisi Özgür Alantor’la ramazanın ilk gününde bir pazar günü Bozkurt Mamatlar’a doğru yola çıktık. Yaralıgöz muhteşem manzaralar sunuyor. Ağaçların üstündeki karlar dökülse de hala kuz yerlerde 2 metreye yakın kar var. Özel İdarenin kar mücadele ekipleri günlerdir gece gündüz çalışıyorlar.  

Özgür Alantor bir yandan fotoğraf çekiyor bir yandan da kamerayla kayıt yapıyor.

Bir solukluk molada yaralıgöz’ü seyrederken konuşuyoruz,

-Bir gazeteci olarak uzun zamandır bu coğrafyadayım. Kastamonu, kışıyla yazıyla, sonbaharıyla baharıyla, cennet gibi bir yer. İşte şimdi kışın en güzel anlarını çekiyoruz. Ama yetişemediğimiz o kadar çok yer var ki,  onları kayıt altına alamadığımız, gösteremediğimiz için üzülüyorum diyor.

Cebrai̇l Keleş Köşe (11) (1)

Bizim memleket Kastamonu…

Ben çok şanslı biriyim.

İşim dolayısı ile Kastamonu kırsalını, insanını yakından tanıma imkânını elde ettim. Seviyorum memleketimi.

Objektifimin yettiğince memleketimi çekiyorum, kalemimin yazdığınca paylaşıyorum.

Basın mensubu meslektaşlarıma katkı vermekten, onlarla memleketimizin güzelliklerini haberleştirmekten mutluluk duyuyorum.

Sahada birlikte görev yaptığımız tüm basın mensuplarını tanımaktan onur duyuyor , medyamızın her kademesindeki  arkadaşlarımın hepsini seviyorum.

İyi ki varlar.

Cebrail Keleş- Balıkçı şef

Cebrai̇l Keleş Köşe (1) (4)

Cebrai̇l Keleş Köşe (8) (3)