“Gittiğin Yolları Yakın Sanarak” adlı eser, salonda yüreklere dokunarak esiyor.
“Gittiğin yolları yakın sanarak
Hasretin zehriyle her an yanarak
Gözlerim enginde seni anarak
Günlerce yolunu bekleyeceğim
Ölünceye dek seni unutmayacağım”
Sanatçı Ali Şenozan’ın dinleyicilerin en derin, en kırılgan yanlarını zarif namelerle ifade ettiği eserleri bu kez, Kastamonu’da Şehr-i Dilara Türk Müziği Korosu tarafından seslendiriliyor. Ezgilerde, makamların ahengi ile notaların dansını dinlerken, sözler yavaşça kalplere iniyor.
Şehr-i Dilara Türk Müziği Korosu’nun ve solistlerinin icra ettiği eserlerde; sadece melodiyi değil, gitmenin, kalmanın, sevmenin ve susmanın eşsiz ifadesini buluyoruz. Her şarkıda, tüm sazların tınılarında, bir başka ömrün hikâyesi titreşiyor.
Sislerin içinden yükselen tarihî konaklara, yılların fısıltısıyla konuşan ve bazen de susan dereye, ak köpüklü Karadeniz’e kıyısı olan ilçelere, heyecan verici kanyonlara sahip Kastamonu’dan yükselen ses Şehr-i Dilara…
Şehri müziğe aşık biri gibi betimleyen Şehr-i Dilara Türk Müziği Korosu, “Kastamonu’nun sevgili şehri” anlamına gelen bu adı seçmiş.
Kastamonu, derin kültürel mirasını gelecek kuşaklara aktarma çabasını sürdürürken; Şehr-i Dilara da bu ruhu ezgilerle yaşatmayı başarıyor. 2013 yılında kurulan Şehr-i Dilara, ilk konserini Mayıs 2014’te Kastamonu Üniversitesi’nde vermişti. Amatör müzik severlerle müzik öğretmenlerini bir araya getiren topluluk, Kastamonu'da sanat müziğini yaymak, öğretmek amacını taşırken, aynı zamanda dinleyicilere hoş bir akşam sunuyor.
Şehr-i Dilara’nın var olmasını, müziğe damga vurmasını sağlayan en önemli kişi; Koro Şefi Yusuf Koçak. Kimya mühendisliğini meslek olarak seçen ama müziğin dilinden de çok iyi anlayan Koçak, kimya laboratuvarında yaptığı yüzlerce deneyin ince hesaplarıyla, müziğin ince zarafetine aynı anda gönül vermiş.
Kimya mühendisliği gibi titizlik isteyen bir alanda yıllarca emek verdikten sonra, kalbinin en derin tellerini titreten müziğe dönen Yusuf Koçak, öğrencisi olduğu ustalara gösterdiği vefa ile de dikkat çekiyor.
Daha önce yapmış olduğumuz bir röportajda Yusuf Koçak;
“Müzik alanında ilk hocam TRT sanatçısı Ali Şenozan’dır ve hala da beraberiz” diyerek, Şenozan’la olan bağının günümüzde de sürdüğünü ifade etmişti ve ilkokul 3. sınıftayken annesinin yönlendirmesiyle nota, usul, makam ve solfej derslerini Ali Şenozan’dan aldığını da sözlerine eklemişti.
Emekliliği bir son değil, yeni bir başlangıç olarak gören Yusuf Koçak gibi Ali Şenozan da, 2004’te emekli olmasına rağmen, çeşitli konservatuvarlarda, üniversitelerde ve derneklerde koro şefi ve hoca olarak mesleğine devam ediyor.
Adana'da öğrenim gördüğü sırada, Arif Nihat Aka ile nota, usul, makam dersleri almış ve onun asistanı olarak müzik hayatına adım atmış olan Ali Şenozan’ın 146 adet bestesi bulunuyor.
1958’de İstanbul Belediyesi Konservatuvarı’nın “şan ve okuma tarzı” sınavını kazanarak öğrenci olmuş; burada Münir Nurettin Selçuk gibi isimlerden dersler almış.
1966’da Ankara Radyosu’nda “doğrudan sanatçı” olarak TRT’de görev yapmaya başlamış, 1979’da koro şefi unvanını kazanmış. TRT Merkez Denetim Kurulu ve Repertuar Kurulu üyesi olarak, Türk Sanat Müziği’nin kurumsal gelişimine katkı sağlamıştır.
“Gitme Güzeller Güzeli” (Hüzzam makamı, 1984), “Aşk Oduna Yandı” (Rast makamı, 1982), “Gittiğin Yolları Yakın Sanarak” (Rast makamı, 1993) gibi eserleriyle Milliyet Gazetesi Yılın On Şarkısı seçilirken, “Hasreti Yıllara Sor” adlı bestesi de bir yarışmada ödül kazanmıştır
Besteleri, ödüllü eserleriyle Türk sanat müziğini zenginleştirmiş; aynı zamanda öğretmenliği, koroların yanı sıra akademik çalışmalarıyla müziğe büyük katkıda bulunmuştur.
Şehr-i Dilara Türk Müziği Korosu’nun “Bestekar Ali Şenozan’a Saygı Konseri”nde bu değerli Sanatçı’nın eserlerinin, sadece notalardan değil; hatıralardan, aşklardan, hüzünlerden ve Anadolu’nun ince ruhundan beslenen melodiler olduğunu duyumsadık.
Şef Yusuf Koçak yönetimindeki koro, 25 eser seslendirdi. Konserin ilk bölümünde rast makamında eserler, ikinci bölümde ise Ali Şenozan’ın ölümsüz besteleriyle onun sanatçı ruhu sahnede yeniden hayat buldu. Dinleyiciler, şarkılara eşlik ederek, eserlerinin tanındığını, Şenozan’ın halkın kalbinde yaşayan bir ses, bir nefes olduğunu gösterdi.
Kastamonu Belediyesi Nikah ve Konferans Salonu, bu güzel konsere ev sahipliği yaparken, Belediye Başkan Yardımcıları Eda Büyükdemirci ve Burak Livan da dinleyiciler arasındaydı. Kastamonu Belediye Başkan Vekili Hasan Fehmi Taş, Şenpazar Kaymakamı Fatma Bilgin ve Ağlı Kaymakamı Büşra Çelebi Şehr-i Dilara Türk Müziği Korosu’na çiçek takdim ettiler.
Şehr-i Dilara Korosu bünyesinde, gençleri ve emeklileri buluştururken, salonu dolduran dinleyicilerin de yine her yaştan olduğunu gördük..
7 aylık İlkim Namlı, koronun en genç üyesi olan 15 yaşındaki dayısı Tunay Kömürkaraoğlu için konserdeydi. Annesi ve babası ile birlikte gelen İlkim en küçük dinleyici olarak dikkat çekerken, 97 yaşındaki hayırsever, şair, Avukat Yavuz Ballık da konseri keyifle izledi.
Şehr-i Dilara dinleyicisi 7’den 77’ye sözünün çok ötesine geçerek, 7 aydan 97 yaşına kadar olan dinleyicileriyle çok daha farklı bir hikâye yarattı.
“Şehr-i Dilara”nın ruha seslenen, notalarda kendini anlatan sesleri, sazları ve şefleri iyi ki varlar...
TRT’de yıllarını müziğe vermiş olan, sevgiyi, ayrılığı, özlemi, yalnızlığı, tutkuyu ve sadakati nota nota işleyen değerli bestekâr, eğitimci Ali Şenozan’a saygıyla…



