GMG Kastamonuspor'u bu sezon izledikçe bir zamanların "Çiçek çocuklar" kadrosu hafızamda depreşiyor, genç ve tecrübeli kimlikler ile bir kadro ancak bu kadar "kolej takımı" hüviyeti gösterebilir, ortada bir "hikaye" var...
Her neticeden azade asıl takdire şayan olan da bu.
GMG Kastamonuspor klasik "3-4-1-2" dizilişi ile sahaya çıktı İskenderunspor karşısına, "ofansif" tercihinin meyvesini rakip ağlardan her ne kadar toplayamadıysa da en azından yüzde ellisi gol vaat eden 6 pozisyon yaratmayı başardı, ki sürenin tamamında oyunu rakip yarı alanda oynamanın keyfini de sürdü, gerçi "klişe" tabirle rakibin "geçiş oyunu" taktiği kısmı zaman tehlike yaratır emare verdi vermesine de, e bu da yaşanması zorunlu bir süreç neticede, gülü seven dikenine katlanır...
Risk almayan risk yaratamaz.
İkinci 45 misafir ekibin şok golü ile başladı, üzerine yoğun yağmurun ağırlaştırdığı zemin iyiden iyiye geri dönüşü zorlaştırmaya namzetti, 55'inci dakikada oyuna Taner Gümüş'ün girmesiyle GMG Kastamonuspor'un ileri ikilisi "Dzeko-El Nesyri" formuna döndü, 9 gol vaat eden akının ilk isabeti 75'te gedikli golcü Ersel Aslıyüksek ile tabelayı değiştirdi, ardından 87 ve galibiyet...
Geri dönüşler kadroya cesaret kazandıran etkiye sahiptir.
GMG Kastamonuspor play-off serisi öncesi Gazi Stadı'ndan moralli ayrıldı...
Gazi Stadı 2'nci Lig'deki son maçına da ev sahipliği yaptı diyebiliriz pekala.