Gazetecilik değerlidir, çünkü Dünya ancak anlatılan gerçeklerle iyileşir. Ve bir toplum, özgür habercilerin cesareti kadar özgürdür.
Savaşta görev yapan gazeteciler, insanların gerçekleri bilme hakkı için; kendi hayatlarını hiçe sayar ve sevdiklerini arkalarında bırakmayı göze alırlar. Çünkü savaş alanında yazılan her satır, çekilen her fotoğraf, kaydedilen her görüntü aslında tarihe düşülen bir nottur.
Bir ülkenin kaderi, bir halkın dramı, bir insanın son bakışı… Hepsi, bir savaş muhabirinin cesaretiyle görünür olur. Onlar olmazsa, savaş sadece rakamlardan ibaret olurdu. Basının tanıklığıyla rakamların ardındaki yüzler, hikâyeler, acılar ve umutlar bizlere ulaşıyor.
Kastamonu Üniversitesi Sezai Karakoç Salonu’nda; bir gazetecinin kendi canını hiçe sayarak yaptığı savaş tanıklığını tüm Dünya’ya duyurmasının yankısı, dinleyenleri acı gerçeklerle yüz yüze getirdi.
Sadece yıkılan binaların değil, yarım kalan hayatların hikâyesiyle yüreğimiz dağlanırken, küllerin arasından filizlenen dirence şahitlik ettik. Bir annenin evladı başında titreyen nefesine karşın vatanı için dimdik durduğunu da, bir kentin yıkılmış duvarlarına sinmiş acıya rağmen özgürlük için umudu da hissettik.
Kastamonu Üniversitesi Basın Topluluğu, Gazete Kampüs ve Kastamonu Gazeteciler Derneği’nin katkılarıyla düzenlenen konferans; Vali Yardımcısı Aydın Ergün, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Atalan ve Prof. Dr. Ömer Küçük, KGK Kastamonu İl Temsilcisi ve Kastamonu Gazeteciler Derneği Başkanı gazeteci İzzet Sarı, 22. ve 23. Dönem Kastamonu Milletvekili Musa Sıvacıoğlu, Filistin Diplomasi Merkezi Başkanı Dr. Zahir Albek, İHA Bölge Müdürü Murat Kanber ile akademisyenler, öğrenciler ilee çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleşti.
KGK Kastamonu İl Temsilcisi ve KGD Başkanı İzzet Sarı, konuk gazeteci Sami Shehada’nın mesleğine duyduğu bağlılığın değerinden ve tanışmalarından söz ettiği konuşmasında şöyle dedi;
“Ben, bu dernek, cemiyet, gazetecilik işlerini bırakıp, genç arkadaşlara bu görevi devretmek üzereyken Sami’yi tanıdım. Sami’nin inanmışlığını ve adanmışlığını o tek bacağıyla neleri başardığını görünce kendimden utandım ve son nefesime kadar devam etme kararı aldım.
Sami, kendi vatanı için, milleti için mücadele etmiş birisi ve hepimiz için bir ilham kaynağı.”
Savaşın izleri kaybolmuyor; anlatıldıkça yeniden nefes alıyordu. Filistinli Akademisyen ve Gazeteci/Yazar Filistin Diplomasi Merkezi Başkanı Dr. Zahir Elbek ;
“Filistinliyim, Gazze’de doğdum, Gazze’de büyüdüm Gazze’nin selamını size getirdim. Aynı zamanda bu izzetli şehir, evliyaların şehri, şehitlerin şehri Kastamonu’dan Filistin’e, Gazze’ye selam olsun.
Soykırıma rağmen halen ayaktayız. Düşmedik, düşmeyeceğiz. Ayakta mücadele ettik, ayakta şehit olduk. Ama aynı zamanda acımız büyük, örnek olarak benim ailemden birinci dereceden 20 şehidimiz var, bunlara rağmen biz Allah’a şükretmekten vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.
Gazze’de ki toplum ciddi bir açlık problemine direniyor. Emin olun biz direnişe devam edeceğiz. Hiçbir zamanda vazgeçmeyeceğiz.” Sözleriyle salondan büyük alkış aldı.
Acının içinde bile görevini yerine getiren, biz buradayız diyen savaş gazisi gazeteci Sami Mohammed Abdullah Shehada, yaşadığı zorlu süreci anlatırken, tedavi sürecinde dahi gazetecilikten kopmadığını ifade ettiği konuşmasında şu konulara dikkat çekti:
“Gazze’de bütün zorlukları yaşayan gazeteciler adına aranızdayım. Ben, yılların yorgunluğuyla sesli olarak karşınıza çıktım, yorgun bir vücut olarak, yorgun bir ceset olarak karşınızdayım. Gazeteci meslektaşlarımızın sesi olarak buradayım. Bugün Gazze’deki gazeteciliği konuşuyoruz. Büyük bir mücadele içinde icra edilen gazeteciliği anlatacağız.
Bu mücadele bir tankla bir kamera arasındaki mücadele, kelimelerle kurşunlar arasındaki mücadele. Bu vuruş benim şahsıma yapılmış bir vuruş değil, sadece dünyaya verdiği mesaja karşı bir atıştı. Bu vuruş beni öldürmedi ama bir ayağımı kaybettim. Acılar yaşadık ama katlanmayı öğrendik. Gazeteciler bu acıya katlanamazsa kimse katlanamazdı çünkü. Yaşadığımız acıların sesini yükseltmek için çabalıyorum"
Bu savaşta şehit olan gazetecilerin hikayelerini tek tek anlatan Sami Shehada, Gazze’den tahliyesinde gösterilen çabalar nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti hükümetine teşekkür etti.
Türk halkının ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Filistin davasında Filistin’in yanında olduğunu söyleyen Kastamonu Vali Yardımcısı Aydın Ergün;
"Şehit Şerife Bacının torunlarına Filistin davasına gösterdikleri bu hassasiyetten dolayı teşekkür ediyorum. Ayrıca İstiklal Yolu’nda tüm Kastamonu halkını da bu salonu doldurdukları gibi doldurmalarını ve yürüyüşe katılmalarını bekliyorum" dedi.
Vali Yardımcısı Aydın Ergün, KGD tarafından verilen Basın Onur Ödülünü ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Atalan da hazırlanan hediyeyi Sami Mohammed Abdullah Shehada’ya takdim ettiler.
Etkili anlatımların yanı sıra görsellerle belgelenen savaşın acı yüzüne fotoğraf sergisini gezerken de tanık olduk.
Karanlığın içinden yükselen bir ses olarak TRT Arapça'da çalışan deneyimli bir Filistinli foto muhabiri ve kameraman olan Sami Shahada ve Akademisyen ve Gazeteci/Yazar Filistin Diplomasi Merkezi Başkanı Dr. Zahir Elbek Gazze’deki yıkımı, kayıpları ve direnci anlattılar, dinleyicilerin kimi gözü yaşlı, kimi öfkeli kimi de yüreğine vuran acıyla dinledi.
Dünya, yalnızca anlatılan acıları bilir; anlatılmayan acılar sessizce kaybolur. Bu değerli gazeteciler, gerçeğin karanlıkta kaybolmaması için ışıklar yakarak cesurca ilerliyorlar.
Yolları açık olsun ve acıların son bulduğu, barışın, özgürlüğün hâkim olduğu bir geleceğe varsın.