Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy sosyal medya hesabından “Orta Anadolu'nun binlerce yıllık lezzet mirasını bugüne taşıyan Kapadokya, İstanbul, İzmir ve Muğla’nın ardından Michelin Rehberi 2026 seçkisine dahil edildi” paylaşımını yaptı…

Kastamonu’nun üstüne toprak serilen “kültür turizmi” varlığı zihnime geldi ister istemez.

Afacan Köşe (1).Jpeg-8

Kastamonu’nun zikrinde ne “konak” ne “mutfak” ne de “han/hamam”…

Verilen onca emek de hebadır.

Bakan Ersoy’un mesajının devamındaki “Bu kıymetli süreçte emeği olan Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile Kapadokya'mızı koruyarak geleceğe taşıyan Kapadokya Alan Başkanlığımız başta olmak üzere sürece katkı sunan herkese teşekkür ediyor, Kapadokya'mıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” sözleri… Kapadokya’nın Kastamonu’yu bugün ancak dürbünle seçilecek uzaklıkta nasıl ardında bıraktığını ucundan bucağından da olsa izaha kafi.

Afacan Köşe (3).Jpeg-10

Funda Solmaz Şakar’ın “Mimarlık” (419) dergisinde yayımlanan “Kapadokya Alanı Hakkında Kanun, Arka Planı ve Koruma Açısından Değerlendirilmesi” makalesi Kapadokya’nın “koruma” http://www.mimarlikdergisi.com/index.cfm?sayfa=mimarlik&DergiSayi=434&RecID=5297 alanındaki yakın tarihini göz önüne seriyor…

Alıntılar ile Kastamonu’nun “geride kalmışlığını” göstermek meylindeyim.

“Kapadokya’nın korunmasıyla ilgili alana özgü bir yasal düzenlemenin yapılmasına dair ilk öneri 1965 yılında ‘Nevşehir Turizm Planlaması’ adlı çalışmayla gündeme gelmiştir. Bu çalışmada İmar ve İskân ile Turizm ve Tanıtma Bakanlığı tarafından ortaklaşa bir kuruluşun kurulmasına yönelik bir öneri sunulmuştur.”…

Kastamonu o vakit “yol” ve “meydan” açmak için tarihi binalarını yıkıyordu.

1988’de düzenlenen toplantıda “Kapadokya’nın özel bir yöre olduğu belirtilmiş ve buraya özgü ‘Büyükşehir’ ya da ‘Bölge Valiliği’ statüsüne benzer özel bir statünün verilmesi ya da özel bir kanunun çıkarılması önerilmiştir. Çevre Genel Müdürlüğü’nden ise alanın Bakanlar Kurulu kararı ile ‘Özel Çevre Koruma Bölgesi’ ilan edilmesi ve bölgeye özgü özel kullanım ilkelerinin belirlenmesi önerisi gelmiştir.”…

Kastamonu o vakit güçlenen kamu gücünü siyasete devretmek için vali tayinleri ile uğraşıyordu.

Afacan Köşe (4).Jpeg-8

“1990 yılında UNDP desteği ile gerçekleştirilen Kapadokya çalışma grubunun sonuç raporunda ‘Kapadokya Bölgesi Koruma ve Geliştirme Örgütü’ adında bir örgütün kurulması önerilmiştir.”…

Kastamonu o vakit Karaçomak Çayı’nın üzerini kapatmakla meşguldü.

1992 yılında “‘Kapadokya Koruma Bölgesi Teknik Müdürlüğü, Yerel Kurul, Koordinasyon Teknik Kurulu, Koordinasyon Yüksek Kurulu’ isimli teşkilatların kurulması öngörülmüştür.”…

Kastamonu’da o yıl başında Vali Kamil Demircioğlu halkın büyük talebi üzerine ikinci kez Kastamonu Valiliği görevine getirildi ancak atacağı adımların siyaset ehlince kesileceği yine aşikardı.

“1992 yılında hazırlanan bu kanun taslağı değerlendirildiğinde, Kapadokya’nın korunması ve geliştirilmesi amacıyla dört yeni teşkilat kurulduğu ve koruma süreçlerinin belirli aşamalara bölündüğü görülmektedir. Bu teşkilatlardan ikisi merkezî yönetim bünyesinde, üst düzey bürokratlardan oluşturulmuş ve daha çok strateji, politika oluşturmak ve ilkesel kararlar almakla görevlendirilmiştir. Diğer iki teşkilat olan Yerel Kurul ve Teknik Müdürlük ise alanda doğrudan tespit ve uygulamalar yapan teşkilatlardır.”…

Vali Kamil Demircioğlu 1993’te Kastamonu Valiliği görevinden alındı.

“7174 sayılı Kapadokya Alanı Hakkında Kanun (KAHK), 01.06.2019 tarihli 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Kanun ekinde verilen koordinatlarda ‘Kapadokya Alanı’nın sınırları çizilmiş ve alanla ilgili tanımlamalar yapılmıştır.”…

Kastamonu o vakit “2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti” apoleti omzunda gelecek vaat eden bir kültür ve turizm ili idi.

Mevzunun nirengisi aşağıdaki satırlar…

“Alan Başkanlığı sistemi ile Kapadokya’da bugüne kadar süregelen çok parçalı ve katmanlı koruma statüleri tek bir kurumun yetki ve sorumluluğu altında toplanmıştır. Başkanlık, plan yapma yaptırma ile onaylama yetkisine de sahip olması, kendi özel bütçesinin olması ve ayrıca alanın denetlenmesi ile birlikte idari para cezası verebilecek yetkiye sahip olması dolayısıyla oldukça güçlü bir yapı görüntüsü çizmektedir. Planlama ve koruma ile ilgili işlemler ile onlarla yakından ilişkili turizm ve tanıtım faaliyetleri ile ilgili işlemler de yine idarece yürütülecektir. Böylece, bu zamana kadar farklı kurumlar tarafından yürütülen planlama, onaylama, turizm, denetleme gibi işlemler tek bir kurumun sorumluluğu altında toplanmıştır.”

Nirengi olarak nitelediğim son paragraf Kastamonu için bugün elzem olan gereksinimi ifade ediyor…

“Kastamonu Alan Başkanlığı”.

(Doğrulanmaya muhtaç bir duyum…

Kastamonu Belediyesi’nin Kale ile Nasrullah arasındaki 8.11 hektarlık alanda “kadim şehri” korumak amacıyla uygulayacağı dönüşüm projesi için Mehmet Akif Ersoy mahallesinde belirlediği “rezerv alan”ın Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından iptal edildiği ifade ediliyor.

Afacan Köşe (2).Jpeg-10

Senelerin emeğinin yanı sıra Kastamonu’nun kültürel mirası koruma yolundaki tüm iddiasını kaybettiğidir bu hal…

Umarım asılsızdır.)