“YSE, TOPRAK SU, TOPRAK-İSKÂN” ve devamındaki “Köy Hizmetleri” kurumlarının da havası suyu başkaydı emekçilerinin de…

Türkiye ekonomisinin ve Kastamonu coğrafyasının en zor dönem ve şartlarında kıt imkanları en verimli kullanmanın adabını baş tacı ettiler.

Yol yaptılar, su çıkardılar, elektrik getirdiler…

Aş ve işin önünü açtılar.

YSE’ci çocuğu olduğumdandır “sarı” renge müptelalığım…

Ah o sarı “DeSoto” kamyonet ah.

Eski sanayi bitişiğindeki Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü binası ilerleyen yıllardaki yeni idari düzenleme neticesinde “İl Özel İdaresi Ek Binası” oldu…

Oradaydı “Kastamonu İl Özel İdaresi Su ve Kanal Hizmetleri Müdürü” Şükrü Demirkapılı’nın odası.

Makamı gönüllerdeydi…

20 ilçe, yüzlerce köy, binlerce yurttaş.

Kısa kollu beyaz gömlek ve daim kravat ile hafızama perçinlemişim onu…

Güler yüzü ile bir de.

Odası on iki ay gün ışığı alırdı…

Güneş içerideydi çünkü.

(“Şükrü Demirkapılı”…

Nesli sona eren “yönetişim” üstadı bir bürokrat idi.

Yine nesli sona eren “tüm gövdesini memleket için kayanın altına koyan” bürokrat soyluydu…

Kendinden önce milleti ve devleti düşünen bir kamu görevlisiydi.

Sırtını ne partiye ne de farklı kesimlere dayadı ömrünce…

Ahlak, hak ve hukuk idi dayanağı sadece.

Güler yüzlü idi…

Öfkesi de dile destandı.

Devletin bir kör kuruşunu dahi kimseye yedirmedi…

Vatandaşın hakkına halel getirtmedi.

Toplum içindeydi…

Spor kulübünde idarecilikten tutun da kurumunun sosyal her etkinliğinde başı çekti.

“YSE, TOPRAK SU, TOPRAK-İSKÂN, Köy Hizmetleri” okuludur yöneticilik dersinin…

Başöğretmenlerindendi).

(YSE’ci babanın evladı olmamın yanı sıra…

Memleket aşkı yollarımızı buluşturdu senelerce Şükrü Demirkapılı

ile.

İnebolu’nun “Kabalar, Söküler, Kuzluk” köyleri…

Nazım’ın “İnebolu” şiirindeki dizeleri kaç defa okudum yamaca sırtımı verip: “Görüyorduk uzaktan dereye inen yolu / Sağ yanında bir çayır, solda çam ağaçları / O kadar yakın ki dağların yamaçları / Dereye düşen bahar bir daha çıkamamış…”.

Yeşiline mi sevdalanalım baharda?…

Sarısına mı sonbaharda?

Devlet-vatandaş işbirliğinde sivil toplum örgütü marifetiyle köylere “içme suyu” götürmenin eşsiz onuru…

Şükrü Demirkapılı’nın eseridir.

İnebolu “Hayrioğlu” köyü…

Hayırsever yurttaşlar, köy halkı ve İstanbul’dan gelen gurbetçiler, kamu yetkililerinin içme suyu tesisinin açılış törenindeki iftar yemeğini unutmak mümkün mü?

Dağın zirvesindeki su deposuna katır ile malzeme çıkarıp…

Kaza kaza düze indirilen su boruları.

Bozkurt’un üç köyüne niyet edilen hayır keza…

Şükrü Demirkapılı’nın kar kürümeciliği idi.

Unutmak mümkün değil…

Son atan vatanperver kalp durana kadar.)

Not: 28 Ocak 2019 tarihinde Şükrü Demirkapılı’yı yazdım Kastamonu Gazetesi’ndeki “Toplumu ayakta tutan 3 öğe “Meslek, hizmet, davranış” başlıklı yazımda…

“Şükrü Demirkapılı’yı Kastamonu’nun 3 bin kırsal yerleşimindeki yediden yetmişe her vatandaş yakından bilir, ‘Şükrü Abi’dir o, müdürlük yapmaz çünkü, dosttur, arkadaştır, babadır, evlattır, kardeştir, dert dinleyen, halden anlayandır, yaşlıyla yaşlı, çocukla çocuk… 1979’dan beri kamu görevlisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin onuru yurttaş, Türk Bayrağı’nın şanı memur, Anadolu insanının nuru insan, mesleğini topluma hizmet yolunda kullandı 40 yıldır, Yaradan ömür verdikçe de kullanacak, huylu huyundan vazgeçer mi? Yenemeyeceği hiçbir zorluk yok Demirkapılı’nın, ‘Zatürre, kalp krizi, kanser’ alayı vız geldi tırıs gitti… O hayatı seviyor, hayat da onu, bırakmazlar birbirlerini. Var ol Şükrü Abi yaptığın ve yapacağın tüm hizmetler için… Sağ ol.”

“22 Mayıs 2019”…

Şükrü Demirkapılı tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Kastamonu’nun kalbine defnedildi…

Daim anısı ile

Mekanı cennet…

Emeği baki.

Başka Bir Insandı Şükrü Demirkapılı (1)Başka Bir Insandı Şükrü Demirkapılı (2)