“Sarıldığım bir ağaç değil, canlı bir tarih kitabıdır.”
Fındık ismi nereden geliyor?
En yaşlı fındık ağacı nerede?
Tunuslu komutanın mezarı niye Ağlı’ da?
…
Ulusal basında 2020 yılında yayınlanan bir haber…
“Kastamonu’daki 500 yıllık fındık ağaçları Gen Koruma Ormanı ilan edildi
Türk Fındıkları Gen Koruma Ormanı ilan edildi. İlk olarak 2011 yılında doğa fotoğrafçısı Cebrail Keleş tarafından Kastamonu gündemine getirilen 500 yıllık fındık ağaçları ormanında Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü bilimsel incelemede bulundu.
https://www.sabah.com.tr/kastamonu/2020/07/19/ozel-kastamonudaki-500-yillik-findik-agaclari-gen-koruma-ormani-ilan-edildi
Hikâyenin başlangıcı aslında çok çok eskilere dayanır.
Bundan yaklaşık 500 yıl önce Kastamonu Ağlı civarındayız.
Şimdiki adı Tunuslar olan köyün Tos tepesi diye anılan bir tepede, belki kuşların getirdiği, belki bir çobanın çantasından düşen bir fındık toprakla buluşur.
Ballıdağ’ın zirvesinden bir yel eser, yağmur yüklü bulutları alır getirir ve ilk can suyunu damla damla döker tepelere.
Aradan yıllar değil yüzyıllar geçer.
Artık o fındık tanesi 500 yıllık bir fındık ağacıdır.
Gün gelir yıllar 2010u gösterirken, Ağlı Tunus’lar da bir festival olur. Kalabalık toplanır, konuşmalar yapılır, oyunlar oynanır. Tüm bunlar olup biterken meydanda etrafta dolanıp fotoğraf çeken biri daha vardır.
Balıkçı şef derler namına, yorulmuştur, sıcaktır ve gözleri bir gölgelik arar.
Yaşlı bir ağaç görür ve sığınır gölgesine. Sırtını verdiği ağacı incelemeye başlar. Büklüm büklüm kabukları dikkat çeker önce, kim bilir kaç yılın izleri vardır gövdede derken, yıldırımların yardığı, ağaçkakanların oyduğu, gelenin gidenin kırdığı dallarına takılır gözü. Daha yükseklere kaldırır başını yeşil yapraklar aslında çok tanıdıktır.
Sanki bu bir fındık ağacına benzemekte, fakat bu gövde, bu uzunluk inanılmaz bir güzelliktedir. Hayran olur, hatta ilk görüşte aşk dedikleri böyle bir şeydir sanırım. O günden bu güne gelen süreçte yıllar yılı sürecek olan “Anıtsal Fındık Ağacı” arayışı, merakı ve sevgisi başlamıştır.
Fındıkla ilgili ne varsa okuyup araştırmaya başlar. Adından başlar;
Fındık ismi nereden geliyor?
Latince Corylus, şekli ve kabuğunun sertliğinden dolayı Yunanca korus (başlık, miğfer) kelimesinden gelir. Colurnanın ise dikenli/iğneli anlamına gelir ve dikenli iç kabuklarla kaplı çiçek salkımlarına atıfta bulunur.
16. yüzyılda Anadolu'dan Avusturya'ya mobilya üretimi amacıyla götürülmesinin ardından Türk fındığı adını almıştır.
Kastamonu’da fındık…
Türkiye gen merkezli bir tür olan Türk fındığı Corylus colurna L., Kastamonu ilinin Ağlı ilçesinin yer alan Delimehmet Dağı'nın imkanları 1120-1340 metre yükseltileri arasında Tunuslar 1290-1340 m ve Müsellimler 1120-1160 m mevkilerinde münferit ve küçük gruplar halinde doğal yayılış göstermektedir.
En yaşlı fındık ağacı nerede?
Kastamonu Ağlı’da yaşları 500 civarında olan 46 anıt fındık ağacımız olduğunu biliyor muydunuz?
İnanılması zor ama tek bir birey bile olsa etrafını çevirip koruma altına almamız gereken tam 46 ağacımız var.
“Bilinen en yaşlı ağacın Mudurnu'ya bağlı Keçikıran Köyü yolu altında Türkiye'nin en kalın çaplı gövdeye sahip olan tescilli anıt ağacı olarak koruma altına alınmıştır. Bolu’nun Mudurnu ilçesinde anıt ağaç olarak tescillenen 573 yıllık Türk fındığı ağacı adeta yıllara meydana okuyor.”
İnternette böyle bir bilgi var ancak bizim ağaçların yaşının da bilimsel olarak incelenmesi gerekir diye düşünüyorum
Türk Fındıkları Gen Koruma Ormanı olarak ilan edilen ve 500 yıllık oldukları tahmin edilen Türk Fındığı ağaçları, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü ile Düzce Üniversitesi tarafından rehabilite ediliyor.
Tunuslu komutanın mezarı niye Ağlı’ da?
Kırım Savaşında(1853-1856) tüm İslam yurtlarından “cihat” çağrısına uyarak gelenler arasında Fas ve Tunus'tan gelen askerler de vardır
Ruslara karşı Osmanlı ordusuna Ankara, Çankırı, Kayseri den katılan taburlarla Mısır, Şam, Arabistan, Fas ve Tunus tan asker ve komutanlar iştirak etmişlerdir.
Kırım Savaşı sonrası Fas ve Tunus tan gelen askerler bu bölgeye yerleştirilmiştir. Tunus tepesinde türbe/mezarı bulunan Mehmet (Muhammmed) Tunusi Efendinin de bu askerler arasında olduğu âlim bir zat olduğu rivayet edilmektedir.
2002 yılında yörede yaşayanların da gayretleriyle yeniden canlandırılan bu dostluk öyküsü, Türk Tunus dostluk gününe dönüşür.
Geçmiş zaman olur ki…
Bundan 15 yıl önce tepeye çıktığımda yukarıda bir mezar görmüştüm, isimsiz başında taş olmayan. Çantı bir ağaç mezar. Yanında ona arkadaşlık eden yüzlerce yıllık anıt fındık ağaçları vardı.
Gün geldi Tunus’tan kalkıp Karadeniz’in öte tarafına savaşmaya gelen biri Muhammed Tunus-i Efendi buraları görünce çok sevdi ve kaldı burada. Yurdum dedi, vatanımdır dedi.
Zaman akıp gitti.
Tunuslu Komutan çok sevdiği bu yöreden ötelere göçtü ama geride adını, hikâyesini ve toprağa karışmış bedenini bıraktı.
Bir Balıkçı Şef gelip geçti,
Fındık ağaçlarının bu kadar büyüdüğünü hiç bilmiyordu öğrendi.
Yazdı, çekti ve şimdi o fındık ağaçlarının altında gölgesinde dinlenirken koruma altına alınmasına vesile olmanın verdiği keyifle Ballıdağın zirvesine bakıyor.
Tunuslar köylü bir çocukla birlikte sarıldığımız ağaç sadece bir ağaç değil 500 yıllık bir tarih kitabıdır. Hayallerinde jandarma olmak isteyen bir köylü çocuğu benimle, hem fındıkları hem de hayallerini paylaştı. Umarım günün birinde bu ağacın gölgesinde üniforma ile oturup bu gazeteci abisini hatırlar.
Bunca yıllık hayatımda Hiçbir şey yapamasam bile bu ağaçların korunması için küçücük de olsa bir katkım olduğunu bilmek yeter bana diyor.
…
Cebrail Keleş-Balıkçı Şef
1 Eylül 2025-Kastamonu















