55 yıl öncesi edilen bir feveranın günümüzde hala Kastamonulular semasında yankılanması ne demektir, 55 yıldır değiştirilemeyen kara kader olur mu, bir ilin yurttaşları 55 senedir aynı kafa ve sorumsuzluk ile yerinde sayar mı?...

Nasıl bir ayıptır bu?

İstanbul’daki yükseköğrenim gençlerimizin başlarını sokacakları bir yurt binasının (hala) yapılamamasından söz ediyorum…

55 yıldır dile pelesenk.

Kastamonu Valisi Hasan Basri Kurdoğlu 12 Mayıs 1970 günü İstanbul’da Kastamonu Gecesi’nde gurbetteki hemşerilerimize hitap etti…

 “Buralardan (Kastamonu’daki liselerden) mezun olup yükseköğrenime gelen gençlerin ilk karşılaştıkları zorluk, kalacak yer problemi olmaktadır. Ankara ve İstanbul’da pek çok ilin hatta ilçenin öğrenci yurdu olmasına rağmen Kastamonu’muz maalesef bir öğrenci yurdundan yoksundur. Yükseköğrenim gençliği yıllar boyu gurbet elde bunun acısını çekmiş, özlemini duymuştur… Kastamonulular yıllarca öğrenime gönderdikleri gençlerini, büyük kentlerde yapayalnız bırakmış, kendi kaderinin akışına terk etmiştir. Ancak kendi meselelerini kendilerinin çözeceğine inanan Kastamonu Gençliği kurduğu Kastamonu Yüksek Talebe Cemiyeti içinde başarılı çalışmalar yapmıştır.”

Vali Kurdoğlu’nun yukarıdaki sözleri içinden bir cümlenin yeniden altını çizmek istiyorum…

“Kastamonulular yıllarca öğrenime gönderdikleri gençlerini, büyük kentlerde yapayalnız bırakmış, kendi kaderinin akışına terk etmiştir.”

Vali Kurdoğlu’nun cesur ve tarihi bu sözlerini son yarım asır içinde pek çok vali tekrar tekrar dile getirdi…

Görev sayan kimseler çıkmadı.

Vali Kurdoğlu İstanbul’daki Kastamonuluları yurt yapmalarına dair göreve çağırmak için İstanbul’da konuştu o vakit…

Makarayı geri sararak anlatayım, 1967 yılında İstanbul Fındıkzade’de üzerine yurt yapılmak için 135 bin TL’ye bir arsa alınmıştı, 1969’da iki parsel daha eklendi, derhal bir yurt yaptırma komitesi kuruldu.

  

Kastamonulu iş insanlarının 4 Mayıs 1969’da toplanarak kurdukları komite üyeleri şu isimlerden oluştu…

“Mehmet Uygun, Mustafa Kaya, Sabri Beşerler, Mustafa Uluoğlu, Ali Şakir Güney, Hüseyin Ekincioğlu, Kadir Ecevit, O. Sait Calay, Sabri Tığlı, İbrahim Sözen.”

Kastamonu Yüksek Talebe Cemiyeti üyeleri ve yurt yaptırma komitesi yaptığı toplantıda yurt inşaatına başlama kararı aldı…

12 Mayıs 1970 geceki toplantının ardından süreç hızlandı, bina projesini hazırlama görevi verilen Yüksek Mimar Ersen Gömleksizoğlu’na komite üyelerini bilgilendirdi, planı bir ay içinde tamamlama kararı alındı.

4 kat planlandı…

Bodrumda kalorifer dairesi, depo, çamaşırhane, mutfak, kantin, genel duş, müstahdem odaları; zemin katta müdür lojmanı, 250 kişilik salon, kültür odaları, misafir odası; diğer katlarda 4’er kişilik 16 oda, tuvalet ve banyolar, tepeden ışık alan 90 kişilik kütüphane.

Ne oldu nihayetinde?...

9 Ocak 2025 tarihinde bu köşede yazdım, Fındıkzade’deki sözkonusu arsanın tapusu Kastamonu Valiliği (Özel İdare) üzerine verilmişti, yurt bir türlü inşa edilemedi, ilerleyen tarihte Kastamonu Valiliği arsayı sattı.

(1970 yılındaki malumatı “Bizim Kastamonu” gazetesinden aldım…

Gazeteyi çıkaran “Kastamonu Yüksek Talebe Cemiyeti’ne yarım asır sonra selam ola.”)

(Malum…

İstanbul’daki Kastamonulu yükseköğrenim gençlerinin yararlanacakları bir yurt yapmak için Bağcılar’da bir arsa söz konusu günümüzde, 6 Ocak tarihinde bu köşede yazmıştım son durumunu, ahvalini.

Bir pasaj ile hatırlayalım…

“Çeyrek yüzyıl kadar önce bir hemşerimiz KASDER’e İstanbul Bağcılar’da arsa bağışladı… Öğrenci yurdu yapılması kaydıyla. Aradan geçen sürede birkaç kez niyet edildi ancak olmadı… Kastamonuluları imecede birlik kılmak zor. Araya mahkeme sürecinin girmesinin de bu aksamada payı olsa gerek… Hemşerimizin vefatı üzerine mirasçıları arsayı geri almak için hukuk yoluna gittiler ancak Yargıtay geçit vermedi. Son günlerde yurt mevzusu KKV’nin de söyleminde var… KKV ile KASDER işbirliğinde pekala bu arsaya yurt yapılabilir, üzerinde her ne kadar şahıs kaynaklı haciz olsa da, ödenir nihayetinde.”

Yazının finali…

“Kastamonulu öğrenciler İstanbul’da barınma sıkıntısı çekmesin… Özellikle dar gelirli ailelerin çocukları. Kastamonu bu konuyu nasıl gündemine alır bilmiyorum… Alır mı ya da!”)

Not: Kastamonu Kalkınma Vakfı’nın (KKV) kongresi var hafta sonu…

İstanbul’da yükseköğrenim yurdu yapma fikri KKV’nin de gündeminde, her kongrede konuşulur, konuşulduğuyla da öylece kalır.

Fındıkzade ve Bağcılar’daki iki arsa üzerine bina dikmeyi başaramayan Kastamonuluların “KKV formu” bu da…

Hepimiz biriz!

Bu kongrede yurt konusu gündeme gelir mi bilmiyorum…

Gönül ister ki Vali Hasan Basri Kurdoğlu’nun 55 yıl önceki sözleri salonda yankılansın ve herkes utansın.

KKV’den iş ve aş beklemiyor Kastamonu…

Lütuf da bekleyen yok.

Ancak “KKV” olmanın da bir sorumluluk ve görevi olması lazım gelir…

Mikrofon cengaverliğinin Kastamonu’ya zerre faydası yok.

Nerede o tumturaklı vaatler?...

Sözüm ona projeler vesaire.