5 kıtadan 43 ülkede gerçekleştirilen dünyanın en büyük ultra maraton markası “Ultra Trail Mont-Blanc (UTMB) Dünya Serisi” bu yıl 26-28 Eylül’de Rize-Kaçkar Dağları’nda gerçekleştirilecek…
Kastamonu ise Kadıdağı’ndaki “spor yerleşkesi” içine “tomruk deposu” yapmakla meşgul.
30 farklı ülkeden 710 sporcunun kayıtların açılmasıyla ismini yazdırdığı “Kaçkar by UTMB” etkinliğine 55 ülkeden 2 bini aşkın sporcunun katılması bekleniyor…
Kastamonu ise tomruk istifi peşinde.
Gençlik ve Spor Bakanlığı himayesinde, Rize Valiliği koordinasyonunda ve Rize Belediyesi, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı, Türkiye Atletizm Federasyonu, Türkiye Dağcılık Federasyonu desteği ile gerçekleştirilecek “Kaçkar By UTMB”…
Ne imecesi, ne istişaresi, orman idareyi maslahatı yetiyor da artıyor Kastamonu’ya.
Global UTMB Yönetimi ile “1 yıl hazırlık, 5 yıllık etkinlik protokolü” imzalanmasıyla dünya takvimine girdi Rize...
Kastamonu ise saatli maarif takviminde!
“Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak ve Rize Valisi İhsan Selim Baydaş’ın katılımıyla gerçekleştirilen lansman programında UTMB Dünya Serisinin 2025 yılında itibaren 5 yıl boyunca Kaçkarlarda yapılacak olmasının önemine değinilerek hem Türkiye hem de Rize’nin spor turizmi açısından büyük bir dönüm noktası olacağı ifade edildi”...
Tomruk deposu evladır Kastamonu’ya!
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak lansman toplantısında konuştu: “Spor turizmi, sadece ekonomik bir getiri değil, aynı zamanda doğamızın, kültürümüzün, misafirperverliğimizin tüm dünyaya tanıtılması için büyük bir fırsattır. Bugün, On İkinci Kalkınma Planı’nda ise bu vizyonu bir adım daha öteye taşıyoruz. Amacımız, Türkiye’nin dünya spor turizmi pastasından aldığı payı büyütmek, spor ve turizmi birbirine entegre ederek ülkemizi bu alanda bir dünya markası haline getirmektir. Bizler, her attığımız adımda bu hedefe yaklaşıyoruz”…
Kastamonu’da “tomruk turizmi”!
Bir yıl önce Rize’de Spor Turizmi Çalıştayı düzenlediklerini hatırlatan Bakan Bak, “Çalıştayda, şehrimizin, dağlarının, akarsularının spor turizmi için ne kadar kıymetli bir değer olduğunu vurgulamıştık. Sporun birleştirici gücüyle Rize, dünya spor turizminin de yeni gözdesi haline geliyor. O çalıştayda dillendirdiğimiz vizyon, bugün UTMB gibi prestijli bir organizasyonla gerçeğe dönüştü. Henüz bir yıl bile geçmeden gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla Rize’de, Kaçkarlar’da böylesine büyük bir etkinliğe ev sahipliği yapacak olmanın gururunu yaşıyoruz”…
Kastamonu’nun spor vizyonu “tomruk”.
Rize’de hakiki bir “spor turizmi” vizyonu olduğunu Rize Valisi İhsan Selim Baydaş’ın konuşmasından da anlaşılıyor: “Bugün burada sadece bir spor etkinliği tanıtımı için değil, aynı zamanda sürdürülebilir turizmin sağlanması, bölgesel ekonominin kalkınması ve doğanın korunmasına yönelik önemli bir adım atmak için bir aradayız. Son yıllarda artan sağlık bilinci ve doğayla daha fazla vakit geçirme isteği, spor turizmini küresel ölçekte etkilemiştir. Doğa sporları ve macera turizmi de hızla büyüyerek özellikle Avrupa'da doğa sporları, spor turizminin ve turizmin vazgeçilmez bir parçası olmuştur”…
Kastamonu’da “spor turizmi” mi!
Vali Baydaş’ın bir iddiasının “Kastamonu” göz önüne alındığında gerçeklik taşımadığının altını çizmem lazım ama: “İddiamız şudur ki dünyanın herhangi bir yerinde havalimanına indikten sonra 30-45 dakika ulaşım mesafesinde, doğrudan doğa ve macera turizmine dahil olabileceğiniz böylesine bir turizm destinasyonu yoktur”…
Kastamonu’nun doğrudan doğa ve macera turizmine dahil olabilecek turizm destinasyonu havalimanının bitişiğinde ancak “tomruk deposu”.
(“Kaçkar by UTMB”…
“Kaçkar by UTMB, doğanın büyüleyici ve zorlu koşullarında gerçekleşen bir dağ koşusu etkinliği olarak macera arayanların ve doğa tutkunlarını heyecanlandıran bir deneyim sunar. Katılımcılar, Kaçkar Dağları'nın muhteşem manzaraları eşliğinde hem fiziksel hem de zihinsel bir mücadele yaşarlar… Bu yarış, koşucuların her adımda karşılaştıkları zorluklarla yüzleşirken, Göller Bölgesinde, Kaçkar Dağları'nın yükseklik kazanımları, el değmemiş patikaları ve özgün flora ile dolu manzaralarıyla büyülüyor. Aynı zamanda, fiziksel dayanıklılık ve doğayla uyum içinde olma becerisi gerektirir.”)
Not: 10 Temmuz tarihli “Avrupa Şampiyonası’ndan tomruk deposuna” başlıklı yazım aslında Rize ile Kastamonu arasındaki dağları gösteriyor…
Rize ormana spor götürürken Kastamonu ise ormandan sporu götürmenin derdinde.
Hatırlayalım birkaç paragrafı o yazımın…
“Kastamonu’da spora verilen kıymet(sizliğ)i, kamu kurumları arasındaki koordinasyon(suzluğ)u, kaş yaparken göz çıkarmayı gösteren bir ‘proce’ var hayata geçirilmesi anbean… Hayata geçse de geçmese de mevcut “zihin” yapısını göstermesi açısından son derece ayan beyan bir durum… Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası Kros Şampiyonası” düzenlenen alana tomruk deposu olacak… Kastamonu’nun ufku bu! Dahası var… ‘Boks Federasyonu Milli Takımlar Kamp Merkezi’-‘Gençlik ve Spor Bakanlığı Doğa Kampı’-‘Futbol Sahası’ ünitelerinin tam dibine yapılacak tomruk deposu. İl sporunu geçtik hadi… Ülke sporuna da kastediyoruz.”
(Kastamonu’nun “spor turizmi” lügatinden bihaber ve bigane olduğuna dair tek örmek değil bu…
Kastamonu spor idareyi maslahatının geçtik uluslararasını, ulusal hatta bölgesel spor müsabakası düzenlememek için ipe un sermelerini yine bu yıl yazdım, önceden vaki.
Yılların emeği ve iradesi ile ulusal bir marka halini alan “Atatürk ve İstiklal Yolu Yürüyüşü” de yakın zamanda nihayete erer korkarım ki…
Gönülsüz verilen emek ne ürüne dönüşür ne de ömrü uzun olur.
Kamuyu eleştiren bir sivil toplum gücü olmadıkça Kastamonu’da…
Böyle geldi-böyle gider.)
