Azdavay Belediye Başkanı Osman Nuri Civelek geçtiğimiz Perşembe günü gerçekleşen İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda yaptığı konuşmada ilçesinin sel karşısındaki “direnç” ve “korunaklılığı” üzerine açıklamada bulundu…
Serzenişti daha doğrusu.
Azdavay’da “11 Ağustos 2021”, “27 Haziran 2022” ve “3 Haziran 2023” tarihlerinde "3" defa sel felaketi yaşandığını kaydetti ve her 3 baskında da aynı sahne ile karşılaştıklarını açık yüreklilikle dile getirdi…
“İşyerleri su altında kaldı” dedi.
Azdavay’ın Devrekani ırmağı ve yan derelerden dolayı taşıdığı tüm sel riskine karşı önceden tedbir alınmadığını ve 11 Ağustos 2021’de hazırlıksız yakalanıldığını hadi bir nebze kabul edelim…
“27 Haziran 2022” ve “3 Haziran 2023” sel baskınlarına ne demeli peki?
İlk felaketin ardından, anladığımız kadarıyla, Devrekani çayının etrafındaki bentlerin sağlı sollu yeniden yapılması planlanmış, yüzde 10’luk kısmı bittiğinde yüklenicinin feshi yapılmış…
Yeniden ihaleye çıkılmış, yüklenici firma piyasadaki fiyat artışları nedeniyle işe başlamamış, iddiaya göre de işi bırakma noktasındaymış.
Başkan Civelek der ki…
“11 Ağustos’tan sonra hiçbir şey yapılmadı.”
2021 yılını kastediyor...
2 yıldır sahada kamu yok manasına geliyor bu ifade.
İşin boyutunun küçültülerek, asıl tehlike taşıdığını iddia ettiği yan derelerin ayrı bir ihaleye çıkarılmasını talep ediyor, mülki idare de aynı görüşte…
Gelinen nokta bu.
Aradan 2 yıl geçtikten sonra...
Makul bir final.
Bakan’a gidilecek…
Bakan ikna edilecek.
11 Ağustos 2021 sonrasında afet mağduru tüm ilçelerimizin başına koordinatör valiler görevlendirilmişti hatırlarsanız…
Farklı ilçelerin kaymakamları da ilimizde görev yapmışlardı afet mağduriyetini ortadan kaldırmak için.
Farklı illerin il özel idarelerinin makine parkurları getirilmişti...
Günlerce hummalı çalışma.
Bizatihi…
Bakanlar gözetiminde çalışılmıştı.
Bugün anladık ki…
Belediye Başkanı Civelek’in iddiasına göre Azdavay’da hiçbir şey yapılmamış.
Öbür ilçelerimizi bilmiyoruz…
Belki oralarda da üç aşağı beş yukarı aynı durum.
Her afet sonrası Azdavay’da hem vatandaşa hem de devlete yazık…
Yeni bir afet olsa Allah’a emanet mi Azdavay?
Bu halin açıklamasını söz konusu dönem boyu ilimizde görev yapan siyasiler ve bürokratlar nasıl açıklıyorlar?..
Bilanço ortada.
Farklı doğal afet riskleri altındaki Kastamonu’nun, Azdavay Belediye Başkanı Civelek’in çizdiği tablo dikkate alındığında afetlere karşı dirençli ve korunaklı hale gelmesi mümkün değil, görünen köy hiç güvenli değil…
Kastamonu bu hale hiç layık da değil ayrıca.
Vatandaş kelle koltukta…
İdare inandırıcılığını yitirmiş.
Nasıl olacak?..
Kim cevap verecek?
Not: Yerleşime ilişkin “Vatandaşlarımızın da gerekli tedbirleri alması gerekir” deniyor devlet yetkililerince…
“Artık dere kenarlarına yakın yerlerde yapılaşmalar olmamalı.”
İllaki olmamalı…
Bunun yolu vatandaşın tedbir almasından değil, bizatihi imar ruhsatı veren yerel yönetimlerin “tedbir” almasından geçiyor, ruhsat vermesin.
Vatandaş dere kenarına “gecekondu” yapmıyor…
Yasal prosedürleri tamamladıktan sonra inşaata başlıyor.
Belediye dere kenarına ruhsat versin…
Vatandaş inşaat yapmasın öyle mi?
Bunu mu diyoruz?..
Çıkan anlam bu.
İlimizde yaşanan 3 felaket sonrasında…
Yerel yönetimler aleyhinde bir dava açıldı mı mülki idare tarafından?