Kastamonu “parça parça” afet yaşıyor, Nisan yağmurları ile birlikte tarım arazilerini vuran yağmur, dolu ve heyelan, kırsal bölgeler yanı sıra şehirleri de tehdit etmeye başladı…
“Pınarbaşı, Azdavay, Ağlı, İnebolu” başta olmak üzere havalisi bölgeler şiddetli yağıştan etkilendiler.
Mal kaybı oldu…
İlimizde can kaybı yok.
“Şükür” diyelim…
“Beterin beteri var” diyerek teselli bulalım.
İnebolu büyük risk yaşadı…
Afet adeta teğet geçti.
İnebolu’da metrekareye düşen yağış miktarı ilçe merkezinde “83.6” kilogram olarak ölçüldü…
Bu miktardaki yağış yürekleri ağza getirdiyse, misal, aynı gün Çatalzeytin ilçe merkezine düşen “129.6” kilogram yağış eğer İnebolu’ya düşseydi hadisenin istikameti acaba nasıl olurdu?
11 Ağustos 2021’de Bozkurt’ta 48 saatte ölçüldüğü iddia edilen metrekareye “420.6” kilogram yağış miktarını kıyasa vurmuyorum bakın…
İnebolu’nun geride bıraktığı riski ölçmek namına terazinin kefelerini dolduruyorum.
2 yıl önceki afet üzerinden yeni korunma politikaları geliştirmek yerine…
İnebolu’nun risk katsayısını düşürmek yahut makul seviyede zapt etmek bir yana, meşhur terminal köprüsü marifetiyle, artışına bile özne olunmuş.
Sahiden…
Çatalzeytin’e düşen yağış İnebolu’ya düşseydi ne olurdu?
Az kala tarihe “İnebolu Köprüsü” namıyla geçecekti, şehri sel baskınından korumak için köprü üstünde verilen mücadele geçeceği kadar tarihe geçti zaten, köprüye dair ilimizin “mühendislik” ve “bürokrasi” dehası da tarihteki yerini aldı…
İnebolu’da yaşanan sel riski başlı başına bir kez daha ders oldu.
Oldu olmasına da…
2021 Ağustos’undaki afetten beri aklını, gözünü, kulaklarını tıkayanların bu dersten de ikmale kalacakları aşikar.
Tarihe geçen köprü hikayeleri ile doludur Türk edebiyatı…
Üzerine türküler yapılan köprülerimiz bir dolu.
“Drama köprüsü”, “Malabadi Köprüsü”, “On Gözlü Köprü”, “Kömürhan Köprüsü”, “Çetinkaya Köprüsü”, “Kara Köprü”, “Poş Poş Köprüsü”…
“Suzan Suzi” türküsü misal, “Köprünün orta gözü, sular apardı düzü, ben öleydim, Dicle ayırdı bizi”.
11 Ağustos 2021’de Bozkurt köprüsü başroldeydi…
Dağdan selle gelen ağaç parçalarının tıkaması sonucu köprüyü, Bozkurt’taki afet katlanmış, can ve mal kaybına yol açmıştı.
Bu kez…
Az kala, İnebolu Köprüsü aynı failliğe soyunacaktı, teğet geçti afet.
İnebolu Köprüsü yapılırken, hatalı inşa edilmekte olduğuna dair bilimsel kanıtlarla karşı çıkanları hadi dinlemedi bürokrasi, ilçenin hafızası da hiç dikkate alınmamış…
Yaşı kemale eren vatandaşlar, geçmiş sel tecrübelerini ortaya koyarak, “yapmayın” demişler.
Dedikleri ile kalmışlar…
“Mühendislik” bilgisi galip gelmiş!
Mühendislik fakültelerinde ders olarak okutulsa yeri…
“Köprü nasıl yapılmamalı”.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıkladı…
“65 yaş üstü vatandaşlarımıza 250 kişiye bir hekim ve iki hemşire oranıyla hizmet vereceğimiz bir sistemi duyurmuştuk. Büyüklerimizin sağlık durumlarını yakın takip etmek üzere Sağlıklı Yaş Alma Merkezlerinin kurulması için yönetmeliğimiz yayımlandı. 80 yaş üstünden başlamak üzere bu projemizi hayata geçiriyoruz. Yani her 250 kişi için bir yaşam merkezi, bir hekim, iki hemşire, bir tıbbi sekreter olmak üzere planladığımız bir uygulama. Büyüklerimizin herhangi bir sağlık sorunu, reçete veya rapor ihtiyacı olduğunda, uzaktan sağlık hizmeti sunumuyla birlikte bu merkezlerden hizmet almasını sağlayacağız. Gerektiğinde bu hastalarımız için hastane randevuları dahil tüm işlemleri takip edilecek. Kişi, sağlık sorunu yaşadığında o birimi arayacak. O birim gerektiğinde hastayı evinde ziyaret edecek, gerektiğinde hastanede refakat edebilecek. Bu uygulama yeni başlıyor.”
Kastamonu…
“65 yaş üstü” nüfusta ülkemizin şampiyon illerinden biri.
O halde…
“Sağlıklı Yaş Alma Merkezi” kurulacak ilk illerden birinin Kastamonu olması lazım.
İsteyelim…
El birliği ile.