2 gün önce teknik direktörü görevi bırakan, 6 as oyuncusundan mahrum sahaya çıkan, seyirciliğe soyunan ahalinin "ha yıkıldı ha yıkılacak" umuduna balıklama daldığı GMG Kastamonuspor deplasmandan ses verdi...
"Yıkılmadım".
İstifa eden teknik direktör, belki bu sayede durumun vahametine varan Kastamonu kamuoyunun takımı sahiplenileceğini umut ettiğini açıkladı giderayak, oy oy...
Mevzu "kamikaze" eylemine kadar vardı.
GMG Kastamonuspor hemen ardındaki rakiplerinden Adana 01 FK karşısında golsüz berabere kaldı, önündeki 2 rakibi ve soluğu ensesindeki Altınordu galip geldi, olsun varsın...
Bu tek puan, şartlar göz önüne alındığında, kucaklar dolusu 3 puandan daha kıymetli.
Şairin dediği üzere "Dövüşenler de var bu havalarda / El, ayak buz kesmiş / Yürek cehennem / Ümit, öfkeli ve mahzun..."...
"Ümit, sapına kadar namuslu" ama.
Adana deplasmanından mağlup olmadan dönmek ne demek, puan tablosundan evvel, Kastamonu kamuoyuna/camiasına "uyan" demek...
"Kulübüne destek ol" çağrısıdır bu.
GMG Kastamonupsor "futbol kulübü" değildir sadece...
Kastamonu'nun ta kendisidir.
Ve son cephe, uçurumun başındaki son çalı, köprüden önceki son çıkıştır...
Şampiyonluk/hayatta kalmak ya da içine ölümcül bir virüs zerk edilmiş bir beden misali gün gün erimek, GMG Kastamonuspor'dan önce Kastamonu'nun tercih edeceği yol ayrımıdır.