GMG Kastamonuspor evindeki son maçı mağlup bitirmenin telafisini, en çok Kastamonulunun ikamet ettiği İstanbul'da galibiyet ederek telafi etmesini bildi, puanın ötesinde yeniden moral ve gelecek haftalara rüzgar olduğu aşikar...
Bir de, belki de çok daha önemlisi, fiili sılada galibiyete imza atmanın mürekkebi kolayına kurumaz.

Maça "4-2-3-1" parselasyonu ile başladı GMG Kastamonuspor, her ne kadar rakibini kendi yarı alanında bekleyerek "boğmak" üzerine bir fikir üzerinden harekat planı inşa etse de, rakibin "7, 12, 14, 15" dakikalarındaki pozisyonları evdeki hesabın çarşıya uymadığının göstergesi oldu, savunma hattından pas yaparak her oyun kurmaya çalıştığında kendi handikabını kendi hazırladı, kaptırılan ve seken toplar başa bela oldu...
GMG Kastamonuspor'un 40'ıncı dakikadaki duran top karambolünde gelen golü maçın sadece ilk yarı değil bütününün skorunu belirleyecek tahrip gücünde oldu.

Evsahibi Beyoğlu Yeni Çarşı SF A.Ş.'nin ikinci 45'te çok daha baskılı olacağı öngörüsünden hareketle GMG Kastamonuspor olabildiğince kendi yarı alanına gömüldü, ne var ki yine de rakibin ceza alanı içine girişlerini engelleyecek bir formül geliştiremedi, 76'daki kırmızı kart ile 10 kişi kalması yetmiyormuş gibi 82'de kalesinde penaltı gördü...
Kaleci Yavuz Aygün, her maçta olduğu gibi, bu kez de kale çizgisinde panterleşti ve penaltı noktasından ateşlenen füzeyi havada infilak ettirdi.

Şen ola GMG Kastamonuspor şen ola...
Yense de yenilse de, beraberlik almıyor çünkü, Kastamonu seninle.