Türkçeye çevrilen ismiyle “Benden Bu Kadar” (As Good as It Gets) filmi hissiyatımın üzerinden buldozer gibi henüz geçmişken başka bir “Jack Nicholson” girdabının içine attı Salim Kadıbeşegil “Schmidt Hakkında” (About Schmidt) filminden aldığı iki cümle ile…

“Hayatım kimin için nasıl bir fark yarattı? Benim sayemde dünyada ne daha iyiye gitti?”

“Schmidt mektubu açar ve rahibeden gelen havadisleri okur. Mektubun ekinde Ngudu ona çizgi adamla onun elinden tutmuş bir çocuk resmi yapıp göndermiştir. Bu resme uzun uzun bakan Shmidt gözyaşlarına engel olamaz…”…

Salim Kadıbeşegil, yukarıdaki paragrafın altına “aradığım cümleleri bulmuştum” kaydı düşmüş “Yaşamda Ya İz Ya Da İs Bırakırsınız” kitabında ve devam etmiş “İZ bırakanlar kesinlikle hayatları ile gezegenin farklı yerlerinde daha güzel bir dünyayla buluşmak isteyenler için fark yaratan insanlardı. Başkalarının dünyasını güzelleştirirken aslında daha mutlu ve değerli hissederler kendilerini. Belki de farkında olmadan… Ve onlar sayesinde dünyada ‘bazı’ şeyler iyiye doğru gitmekte, umutlarımızı yeşertmekteler. Bu insanlar mutluluklarını başkalarının yüreklerinde yaşamaktalar.”

Salim Kadıbeşegil’in son kitabı “Vicdan Ayak İzimiz - Yaşama anlamlı bir iz siz de bırakabilirsiniz” (“Conscientious footprint – LeavingYour Meaningful Legacy İn Life”) ismiyle İngilizce olarak Cinius Yayınları tarafından basıldı ve Amazon’da satışa sunuldu…

Dünyanın dört bir köşesine “vicdan, kanat ve adalet” çağrısında bulunuyor Kadıbeşegil.

“İz bırakmak muradı ile her birey buluşabilir mi?” suali ister istemez zihnimde belirdi Kadıbeşegil’in satırlarını okuduğumda, makinisti olduğu tek istikametli hayat treninin ardında iz bırakmak her faniye nasip değil, iyimserliği elden bırakmayarak sorarsak “İs bırakılmadığında niyet vasıl olur mu acep?”...

Cevabı Kadıbeşegil “İZ bırakmak meselesinde asıl kurcalamamız gereken yerin ahlak ayak izimiz olması gerektiğini düşünenlerdenim” diyerek veriyor.

Herkes “ahlak ayak izini” tartsın…

“Kendi çıkarlarımızın, toplumun ve de özellikle gezegenin çıkarları ile çatıştığı bir çengel bulmaca ile yaşam örgüsünü tasarımladığımız bir gerçektir. Yalan, dolan, rüşvet, yolsuzluk, kayırma, suiistimal birinin ayağını kaydırma, bel altına vurma insanın karakterinin renk paletinde duruyordur. Ahlak ayak izimiz terazinin diğer kefesindeki dirhemler midir?”

Elbette dünya tarihinin hemen her dönemi zorluydu, Kadıbeşegil geride bıraktığımız asrın havasındaki is yoğunluğunun evvelki yekun vakitlere tur bindirdiğini düşünüyor “20. Yüzyıl sabıka sicili en kabarık insanlık dönemi. Yaşamın güzelliğine dair ne varsa hepsi toptan yok edildi! Artık, mücadele edilmesi gerek bir ‘is’ bırakanlar ligi var karşımızda” satırlarıyla, tüm bu katranlı havayı dağıtmaya dair çağrısını “yeniden” kelimesi yerine “yine” diyerek dile getireceğini tahmin ediyorum…

Dörtnala iz bırakmak için hafızaları yerinde duran atlar yine eyer bekliyor.   

Kelimeleri harf öbeklerinden azledip bizatihi kavram hallerine nail olabilmekte meziyet…

“İrfan, hikmet, kemal” istasyonlarının biletleri her ne kadar karaborsa olsa da yangın çağımızda.

Kadıbeşegil tastamam çerçevesini çiziyor is bırakanların gönül gö(ste)rmez halinin…

“İs bırakanların yarattığı ahlaki kirliliğin bedelini sadece insanlığın değil tüm canlıların, ekolojik çevre ve doğal zenginliklerin ödemekte olduğunu biliyoruz”   

Sadece insanın değil dünyanın paydaşı cemi cümlenin yangından kurtarılması lazım, arıza anında uçaktan atacak zerre yükümüz yok, hepimiz biriz…

Karınca da biziz, su da, ağaç da.

O halde “Dünya nasıl güzelleşir?” sorusuna verdiği cevabı okuyalım Kadıbeşegil’in…

“İşinizi yaparken ve yönetirken etik ve adil olun, şeffaflığı benimseyin, sorumlu davranın ve hesap verebilir olun.”

İşyerimin kapı girişine raptettiğim rotaryenlerin “Dörtlü Özdenetim” yasası da iz bırakacaklar için esaslı krokilerden biri olsa gerek…  

“Düşündüklerimiz, söylediklerimiz, yaptıklarımız gerçeğe uygun mu, ilgililerin tümü için adil mi, iyi niyet ve daha iyi dostluklar sağlayacak mı, ilgililerin tümü için yararlı mı?”

“İyiyi istemek” besbelli tüm mesele…

Immanuel Kant “Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi” kitabında “Dünyada, dünyanın dışında bile, iyi bir istemeden başka kayıtsız şartsız iyi sayılabilecek hiçbir şey düşünülemez” derken sınırsızlığını çiziyor “iyiyi istemenin” hem mekansal hem de zamansal.

Ahlakı her dış bileşenden “ayrıksı” tutan, inşasına haricen bir temel lazım görmeyen, bağımsız bir “ada” hüviyetindeki Kant “ahlakı” zihnimizde yer bulabilirse “issiz” bir dünyaya bireyce emek katmış oluruz…

Meşakkatlidir ama.

Kant’ın aşağıdaki satırları ahlaklı olmak için “er” olmak gereğini zorunlu kılar…

“Nitekim, ahlakça iyi olması gereken için, ahlak yasasına uygun uygun olması yetmez, aynı zamanda ahlak yasasının uğruna yapılmış olmalıdır; yoksa o uygunluk yalnızca rastlantısal ve belirsizdir…”

Kadıbeşegil’in kitabının arka kapağına aldığı “Sahip olduğumuz parasal imkanlar ile kaliteli bir yaşamı da satın alabileceğimizi sanıyoruz. Oysaki, başta çevre ve insan hakları sorunları olmak üzere kaliteli yaşama ait olmayan bir dizi olumsuzluk yaşam yolculuğumuza eşlik ediyor” satırları Kant’ın aşağıdaki satırları ile buluşuyor…

“Güçlülük, zenginlik, onur, sağlık bile ve mutluluk adı altında her türlü esenlik ve kendi durumundan memnun olma, insana cesaret verir; böylece de sık sık bunların insanın ruhsal yapısını etkilemesini, dolayısıyla eylemde bulunmasının tüm ilkesini de haklı ve genel olarak amaca uygun kılacak iyi bir istemenin olmadığı yerde insanı haddini bilmez yapar.”

Ezcümle Voltaire’den gelsin…

“Her insan yapmadığı tüm iyiliklerden suçludur.

İz bırakanlara şükran bırakalım Kadıbeşegil’in kelimeleriyle…

“Onlar sadece toplumsal sorunların çözümüne odaklı, inandıkları bir meselenin sıradan yolcularından biri olmayı tercih ettiler.”

Not: Salim Kadıbeşegil “Kastamonuludur”…

Halkalı Ziraat Fakültesi öğrencisi iken Atatürk Orman Çiftliği’nin kuruluşunda görev alan mezuniyetini takiben Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Sizi bir kıvılcım olarak gönderiyorum, alevler olarak geri dönmelisiniz” diyerek Almanya’ya eğitim için gönderdiği ve dönüşünde ülkemizin birçok yerinde fidanlıkların ve devlet üretme çiftliklerinin kuruluşuna ve Türkiye’nin tarımsal kalkınmasına öncülük edenlerden Seyfettin Kadıbeşegil ile düşün, kültür ve edebiyat dünyasına resimleri tiyatro ve müzikal çevirileri, şiirleri ve aylık Oluşum dergisinin yayımcısı olarak emek veren Fahrunnisa Kadıbeşegil’in oğludur.   

(Stratejik İletişim Yönetimi alanında akademik ve profesyonel birikimi ve yüksek referansları bulunan Salim Kadıbeşegil, Kurumsal İtibar Yönetimi kavramının ülkemizde tanınması ve yer etmesine öncülük etti. Kadıbeşegil düzenli olarak aylık Brandmap ve Türkiye Etik ve İtibar Derneği’nin dönemsel yayını IN dergisine makaleler yazmaktadır… Salim Kadıbeşegil ICCO (Uluslararası İletişim Danışmanlığı Şirketleri Birliği) Türkiye oluşumu İDA tarafından mesleğe olan katkıları nedeniyle Mart 2017’de Şeref Kürsüsü ile onurlandırılmıştır. Çalışmaları ve kitaplarına yerli ve yabancı 5’0den fazla bilimsel çalışmada atıfta bulunulmuştur… Salim Kadıbeşegil’in iletişim alanındaki 45 yıllık birikimi içinde yayımlanmış on iki kitabı bulunuyor: “Halkla İlişkilerin Temel İlkeleri, 1986”, “Halkla İlişkiler Reçeteleri, 1992”, “Halkla İlişkilere Nereden Başlamalı?, 1997”, “Kriz Geliyorum Der, 2002”, “İtibar Yönetimi, 2006”, “Şimdi Stratejik İletişim Zamanı, 2009”, “Oyun Bitti, 2012” (Fütüristler Derneği tarafından 2020 yılında “En İyi Yerli Fütürist Kitap Sıralamasında Birinci sırada yer aldı), “Ya Kuşlar Rüzgâr Güllerine Çarparsa!”2015 (Blog yazıları derlemesi), “İtibar Yönetimi”, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi, Reklamcılık ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu Ders Kitabı 2016, “Patronlar, CEO’lar ve Üst Düzey Yöneticiler için KURUMSAL DERSLER, 2019″, “Ahlâkı ve Gezegeni Tükettik Gelmez Yola Gidiyoruz, 2023”, “Yaşamda Ya İz Ya Da İs Bırakırsınız, 2024”… Kadıbeşegil, “Kurumsal İtibar Yönetimi, Kriz iletişimi yönetimi, Stratejik İletişim Planlaması, Kurumsal Sosyal Sorumluluk” konularında workshop ve seminerler vermekte, profesyonel konuşmalar yapmakta. 2014 yılına kadar Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesinde Global Kurumsal İletişim ve Liderlik Yönetimi dersleri verdi. Kadıbeşegil RepMan İtibar Araştırmaları Merkezi Kurucusu ve Danışma Kurulu Üyesidir. İzmir Ekonomi Üniversitesi İletişim Fakültesinde Yüksek Lisans dersleri vermektedir.)

“Yaşamda Ya Iz Ya Da Is Bırakırsınız” (2)

“Yaşamda Ya Iz Ya Da Is Bırakırsınız” (1)-1

“Yaşamda Ya Iz Ya Da Is Bırakırsınız” (1)