Atadan yadigar ne kalmışsa ister somur ister soyut, vakti Kastamonu’da bir bir örselendiğine, maraza döneminde sandaldan atılan ilk yük muamelesi gördüğüne şahit olmak günümüzdeki sınavımız olsa gerek…
Güya bir ucundan tutar görüntüsündekilerin “mış/miş/muş/müş gibi” yapması da daniska.
Sele verilenlerin toplandığı enkaz deposu ağzına kadar birikti…
“Kadim” ve “ayrıksı” Kastamonu vaktin “yozu/popu/eli” ile “benzeşmek” yolunda sık nefes.
“Kültürel mirasın korunması” üzerinde cümleye girenlerin mevzu saatinin mazide takılı kaldığını görüyoruz…
Görünen köy daha da takılı kalacağının kör ışığını yansıtıyor zifiri karanlık günümüzde.

Bozuk saat günde iki kez doğru vakti dahi göstermez oldu Kastamonu’da…
Akrep ve yelkovan mahcup.
Mesele tek başına asırlar öncesinden emanet yadigarlar değil…
Cumhuriyet döneminin somut ve soyut mirasını, mimariden sanat eserlerine kadar, dönemsel özgünlükleri üzerinden geleceğe taşıyamamak da ne hazin.
Kastamonu’nun kaybı kültür sermayesinin yitmesi asıl…
Gitmekte olanın bir daha yerine konulamayacağının ayan beyan olduğu bir erozyonun içindeyiz.
(https://www.kastamonugazetesi.com.tr/kastamonu-kulturel-mirasi-koruma-birligi/ adresindeki 2 Ağustos 2021 tarihli yazımda “Bilecik” örneği verdim…

“Ertuğrul Gazi Birliği”.
2017 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe giren ve başkanlığını Bilecik Valisi’nin yaptığı, üyelerinin “Bilecik İl Özel İdaresi, Söğüt Köylere Hizmet Götürme Birliği, Söğüt Belediyesi” olduğu bir “birlik”…
Ne bileyim, “Candaroğlu İsmail Bey Birliği” yahut bölgenin tüm tarihi katmanlarını bünyesinde barındıran “Kastamonu Kültürel Mirası Koruma Birliği” ne diye kurulmaz, akla dahi getirilmez.
Bilecik örneğinde amaç paragrafı “Ertuğrul Gazi Türbesi ve civarı olmak üzere, anma şenliklerinin yapıldığı mekanlar, Söğüt ve diğer yerlerdeki Osmanlı’nın kuruluşuna beşiklik etmiş alanların düzenlenmesi, ihatası, alt yapı, restorasyon, yapım, bakım, onarım ve işletilmesi; bunların tanıtımı için toplantı, fuar, konferans ve şenliklerin düzenlenmesi, gerekli basım ve yayım faaliyetinde bulunulması…” cümleleriyle uzayıp gidiyor…
UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki “Mahmutbey Camii” misal, mekanının ötesinde, “alan” olarak dönemine uygun korunuyor mu?
Misaller çoğaltılabilir Kastamonu özelinde…
“Kale-sokak-çarşı” ekseninden tutun da şehrin doğu cephesine kadar alt alta maddeler sayfalar dolusu uzayıp gider.)

(Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) “2030'a Doğru Türk Yükseköğretiminin Yol Haritası” dosyasının “Üniversiteler ve Girişimcilik Örnekleri” umdesinde Kastamonu Üniversitesi’ne ayrılan kısımda “Sosyal Girişimcilik ile Kültürel Mirasın Korunması” başlığı yer alıyor…
“Kastamonu Üniversitesi, sosyal girişimcilik projeleri ile kültürel mirasın korunması ve yerel turizmin geliştirilmesi konularında çalışmalar yürütmektedir. Ayrıca üniversite, kadın girişimciliği ve çevre dostu üretim uygulamaları ile bölgesel kalkınmaya katkı sağlamaktadır.”
Kastamonu Üniversitesi “Sosyal Girişimcilik ile Kültürel Mirasın Korunması” alanında ortaya koyduğu “bilimsel/sistemli/paydaşçı” emek ile o kadar ağırlıkla ortaya çıkmış ki!…
YÖK tarafından “öncü” ve “yüz akı” olarak gösteriliyor.
İstisna ola da kaideyi boza…
Kastamonu’nun bütüncül fotoğrafının rengine bir nebze ton yansıtacak kadar dahi bir emeğine üniversitenin acep benim mi gözlerim ama?
Kapıların ardında mı gizli?...
Duvarların içine mi hapis?
Önü sonu birkaç projeden hareketle mi bu babayani tavır?...
Kastamonu ili tüm “korumasızlığı” ve “korunaksızlığı” ile ortada yek başına değil de ne?)
(Tarihi Kentler Birliği’nin tarihi mirası korumaya dair proje desteğine “109” belediye “129” proje ile başvurmuştu da değerlendirme neticesinde başarılı olan ilimizden sadece “1” belediyenin “1” projesi olduğunu 13 Ekim’de duyurmuştum…
20 ilçeli Kastamonu’dan topu topu “1” proje.
Tarihi Kentler Birliği 24 Ekim tarihli son duyurusu ile desteğe hak kazanan projelerde çalışmanın başladığını duyurdu…
“Osmanlı’ya başkentlik yapmış kadim şehir Edirne’de, yerel yönetimlerle birlikte dayanışmanın yeni adımlarını attık… 480 belediyenin üye olduğu Tarihi Kentler Birliği, geçmişin değerini korurken yerel yönetimlerle birlikte geleceğe yön verecek projelere de hayat veriyor… Haziran ayında açtığımız proje destek çağrısına çok sayıda belediyemizden başvuru ulaştı. Edirne’de düzenlenen II. Olağan Birlik Meclisimizde, bu başvurular arasından desteklenecek projeleri açıkladık… Şimdi, yerel yönetimlerle birlikte bu projelerin çalışmalarına başladık. Yalnızca tarihî yapıları korumakla kalmıyor; onların kent yaşamında işlevsel biçimlerde yer almasını da önemsiyoruz… Çünkü biz, geçmişin mirasını geleceğin şehirleriyle buluşturmayı görev bilen bir anlayışla hareket ediyoruz… Ve biliyoruz: Bir kentin hafızası, bir ülkenin geleceğidir.”
Kastamonu’da, 20 ilçesinde, tarihi mirasın hak ettiği korumadan, ihtimamdan, saygıdan yoksun olduğunu defaat ile kayıt altına alıyoruz da…
“Neme lazımcılık” almış başını gidiyor cemi cümle keimlerde.
Koruyucularını yitirmiş bir il…
Ağlayanı dahi yok.)
