Kastamonu’nun (il) “2023” ve “2024” yıllarına dair nüfus verileri üzerinden tee “2030-2100” döneminin nüfus projeksiyonları ortaya konuldu Kastamonu Üniversitesi’nce…
“Normal koşullar” altında Kastamonu nüfusunun yıllara sari peyderpey azalacağını yeni öğreniyor değiliz ama bir kez daha hatırlamak üzdü yine de.
Kastamonu Üniversitesi akademisyenlerince (Zuhal Diler ve Suat Yazan) kaleme alınan “Kastamonu Nüfusu: Geçmiş, Günümüz ve Gelecek Perspektifinden Bir Değerlendirme” dosyası dikkatle okunası…
Kastamonu’nun geçmişinden öte geleceğini göstermesi ve günümüze dair “görev ve sorumluluklar” tanımını kayda alması çok daha değerli elbette.
“Normal koşullar” takısını ben ekledim ki “sosyo-ekonomik” mevcut halin “gelecek” olarak “sınırlanan” süreçte de devamı etmesi halini ifade ediyorum…
En azından, 1950’den beri, yaptıklarını yapmayı sürdürürse (nüfusça) azalmaya mahkum Kastamonu.
Raporda geçen “Kastamonu’nun projeksiyonlardan çıkarılacak en dikkat çekici sonuç, sürekli bir azalma eğiliminin saptanmasıdır” cümlesini ilin “söz-yetki-karar” hakkını elinde tutan (y)etkililer okusun en başta…
Gerçi genel olarak mührü elinde tutanlara atfedilen “benden sonrası tufan” sözüne de yabancı değiliz hani.
“2024 yılında 381.991 olan nüfusun, 2100 yılında 369.308’e gerileyeceği tahmin edilmektedir. Bu, yaklaşık %3,3’lük bir azalma anlamına gelmektedir.”…
2100 yılında 1940 yılının nüfusuna (369.847) inecek Kastamonu (hatta daha da altına (-539)).
Nüfusta “160 yıl” geriye gidecek Kastamonu…
Başarıya bakın!
(20 ilçe cephesinde…
Merkez haricindeki 19 ilçenin cümlesi “nüfus” kaybedecek 2100 istikametinde.
“En dikkat çekici düşüş, Pınarbaşı ilçesinde yaşanmaktadır. 2024 yılında 6036 olan nüfus, 2100 yılında 4961’e gerileyecektir.”…
E hani turizmde rekor üstüne rekor nerede!
“Ayrıca Çatalzeytin, Küre, Azdavay, Şenpazar, Ağlı, Devrekâni ve Doğanyurt ilçelerinde de 2030’a kadar % 5’in üzerinde bir azalma görülmektedir. Bu ilçelerin iç kesimlerde yer alması ve genel olarak kırsal bir kimliğe sahip olmaları dikkat çekicidir.”…
Tarım ve hayvancılıkta (güya) rekor kıran ilçelerimizin hali de pek iç açıcı olmayacak anlaşılan 2100 kulvarında.
“Ayrı” coğrafi özelliklere sahip “Çatalzeytin” ile “Devrekani” ilçelerinin “aynı” akıbetin yolcuları olacak olmaları da bir diğer “bütüncül yıkım”…
Yağan yağmur altında tüm ilçeler (Merkez harici) şemsiyesiz.
“Bu tablo içerisinde, Merkez ilçesi farklı bir durum sergilemektedir. 156,633 kişilik 2024 nüfusu, 2100 yılında 159,754’e çıkacağı beklenmektedir. Bu, Kastamonu genelinde merkez ilçedeki yoğunlaşmanın artacağını, özellikle kırsaldan merkeze doğru iç göçün süreceğini göstermektedir”…
Kırsalı toplayacak Merkez!
“Taşköprü” de “Tosya” da…
Düşüşten nasibini alacak.
Final cümlesi “korku odası” adeta…
“Sonuç olarak, bu göstergeler Kastamonu ilçelerindeki nüfusun, gelecekte ciddi boyutlara varan bir seviyede azalarak belirli sayıdaki ilçenin mevcut durumunun risk altına girebileceğini ve buna karşın bu düşüşün bir bölümünün merkez ilçede yoğunlaşabileceğini göstermektedir.”)
(Raporun “vurucu” demografik cümlelerini aldım…
“Belirli sayıdaki ilçenin mevcut durumunun risk altına girebileceği” ifadesini ilçe kamuoylarının dikkatle etüt etmesi lazım, çeperdeki deprem elbette farklı etkileri ile merkezi baskılayacak, sosyo-ekonomik yapı “çorba” olacak.
Günümüze dair dahi “somut koşullar” üzerinden sürdürülebilir “ekonomik kalkınma-sosyal gelişme” politikası geliştiremeyen Kastamonu yerel otoritesinin gelecek mülahazasında bulunmasını beklemek safdillik olur şüphesiz…
Kim düşüne 2100’ü!)
(Kastamonu Üniversitesi, şehrin tarihî, coğrafî, sosyal, ekonomik, demografik, bilim, kültür, sanat, spor ve turizme dair konuları veriler ışığında çok yönlü olarak ele almayı amaçlayan “Kastamonu Raporları” dizisini başlattı. Dizinin ilk yayını, “Kastamonu Nüfusu: Geçmiş, Günümüz ve Gelecek Perspektifinden Bir Değerlendirme” başlıklı rapor oldu. İlerleyen dönemlerde planlanan yeni raporlarla diziye devam edilecek.
Kastamonu ile “bütünlenmek” yolunda umutvar bir adım söz konusu “dizi”.
Geç kalınmış bir hamle ne var ki…
Ve Kastamonu Üniversitesi’nin “mevcut yönetim” dönemini de kapsar şekilde kurulduğundan beri çetelesinin kabardığı “eksi” hanesini az da olsa “artı” görünüme ulaştırmaya da yetmeyecek şüphesiz.
“Japon yapıştırıcı” değil ki kelimeler…
İz kalmadan kırıkları yapıştıra.
Akademisyenlerin emeğine takdir…
Kastamonu’ya dair düşünenler için el altında bulundurulacak bir dosya.)
(Raporda yer verilen aşağıdaki “çarpıcı” cümle kalkınma ve gelişmenin Kastamonu’da olmayan olmazsa olmaz kodlarını göz önüne seriyor…
“Ayrıca, özellikle üniversitelerin meslek yüksekokullarındaki bölümlerin niteliği, söz konusu politikalar bağlamında şekillendirilmelidir. Tarım ve hayvancılık gibi sektörlerdeki nitelikli işgücü açığını kapatmak için ilgili bölümler kurulmalı ve burada okuyan öğrenciler staj imkânlarıyla yetiştirilmelidir. Örneğin, Devrekâni’nin bir hayvancılık merkezi olması hedeflenecekse, mevcut Laborant ve Veteriner Sağlık Programı’nın yanına bu alanla ilgili yeni bölümler eklenmelidir. Yine ikinci olarak, uzun bir süredir Küre ilçesinde bakır merkezli madencilik faaliyetleri yürütülmektedir. Bununla birlikte ne Küre Meslek Yüksekokulu’nda ne de Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi’nde madenciliğe ilişkin bir program ya da bölüm bulunmamaktadır.”)
