Ballıkzade Ahmet Mahir Efendi’den Zeynel Abidin Binkaya’ya ve devamında Emin Ali Binkaya’ya uzanan bir “Kastamonu hikayesi” yahut vatana sevdalı, irfan ve bilim rehberliğindeki bu kahraman hemşerilerimize dair bir “seyrüsefer” yazılsa…
“Kastamonu Kimliği” külliyatının mütemmim cüzlerinden biri olur.
19’uncu yüzyıl ortasından 20’nci yüzyıl sonuna uzanan hat üzerinde Kastamonuluların vatan, millet ve devlete kattıklarını bir de bu silsile üzerinden okusak…
“Kastamonulu” olmaktan duyduğumuz övünce bu sayede bir dayanak daha bulsak.
Kıymetli hemşerimiz Nail Tan’ın bir yazısında geçen “Ballıkzade Ahmet Mahir Efendi (1860-1925), Kastamonu’nun soylu ailelerinden Ballıkzadelere mensuptur. Kendisi ve torunu Büyükelçi Emin Âli Binkaya hakkında, ağabeyim Özdemir Tan’la birlikte hazırladığımız Gurur Kaynağımız Kastamonulular’da ayrıntılı bilgi vermiştik (Ankara 2004, C III, s. 56)” cümlesi rehber…
Hat boyu yol alacaklara.
“Emin Ali Binkaya” ismine kızı Çiğdem Yazıcıoğlu’nun sosyal medya paylaşımında rastladım…
Emin Ali Binkaya’nın Türkiye Cumhuriyeti Buenos Aires Büyükelçisi olduğu dönemde büyükelçilik binası önünde eşi ile çekilmiş fotoğrafı, yıl 1982, “Topaz” da fotoğrafa eşlik etmiş.
Yazıcıoğlu’nun fotoğraf altına babası ile ilgili düştüğü nottan bir paragraf…
“Çok nazik bir inandı. Hayatı devlet başkanları, krallar, başbakanlar ve benzeri mevkilerdeki insanlarla geçse de beraber çalıştığı, tanıştığı, herkese, hangi konumda olurlarsa olsunlar aynı saygıyken yaklaşır, mesafeli ama ilgili, dürüst, ağırbaşlı ve mütevazi tarzıyla etkileyici bir portre çizerdi.”
Emin Ali Binkaya 1920’de Zeynel Abidin ve Fatma Mahire’nin oğulları olarak İstanbul’da doğdu…
Galatasaray Lisesi’ni dereceyle 1940 yılında bitirdi, Mülkiye’den mezun oldu ve açılan sınavı kazanarak Dışişleri Bakanlığı’na aday memur olarak girdi, “3. Kâtip” olarak göreve başladı.
“Galatasaray Liseli Sıra Dışı Hayatlar” bibliyografyasından okuyalım meslek hayatını Büyükelçi Emin Ali Binkaya’nın…
“Dışişleri Bakanlığı 3. Dairede 3. Kâtiplik görevine başladı. Bir süre de aynı Bakanlık Zât İşleri Dairesinde çalıştıktan sonra sırasıyla: Moskova Büyükelçiliğinde 3. Kâtipliğe; Viyana Elçiliğinde 2. Kâtipliğe; Merkez'de 1. Siyasi Daire’de Başkâtipliğe; Roma Büyükelçiliğinde önce Başkâtipliğe, sonra Müsteşarlığa; Merkez’de Siyaset Planlama Gurubu Başkan Yardımcılığına; yine Merkez'de İdare ve Zat İşleri Dairesi, sonra Personel Dairesi Genel Müdürlüklerine; Şikago Başkonsolosluğuna; Merkez’de Genel Sekreter Siyasi İşler Muavinliğine; 3 Ocak 1967’de Bağdat Büyükelçiliğine; 8 Şubat 1969'da aynı zamanda Kamboçya nezdinde de T.C.’ni Büyükelçi olarak temsil etmek üzere, Ravalpindi (Pâkistan) Büyükelçiliğine getirilip yükseltildi. Ali Binkaya daha sonra 1970’de Rabat büyükelçiliğine atandı ve 1974’e kadar orada görev yaptı. 1978 yılında Roma büyükelçiliğine atanan Emin Ali Binkaya, daha sonra, 1980 yılında son görevi olan Buenos Aires büyükelçiliğini 1984 yılına kadar sürdürdü.”
Yasemin Binkaya ile evlendi…
İki kız ve bir erkek evlatları oldu.
Büyükelçi Emin Ali Binkaya 1992 yılında vefat etti…
Kabri memleketi Kastamonu’da.
Şad olsun…
Anısı baki.
(Cumhuriyet Senatosu’nun 15 Aralık 1966 tarihindeki 15’inci birleşiminden bir paragrafı Cumhuriyet Senatosu Tutanak Dergisi’nden okuyalım…
Hemşerimiz Emin Ali Binkaya o tarihte Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreterliği Siyasi İşler Yardımcısı görevinde.
“Kıbrıs meselesi” alev almaya başlamış…
Türkiye teyakkuzda.
Senatonun Samsun Üyesi Fethi Tevetoğlu gündem dışı söz alıyor ve Çekoslavakya’nın Kıbrıs’a yaptığı silah sevkiyatı hakkında konuşuyor...
“Sayın Başkan, sayın senatör arkadaşlarım, son 48 saatlik gazete ve bilhassa yabancı radyo haberleri Kıbrıs'a yeniden ilki parti halinde yapılmakta olan ağır komünist silâh yığınağından bahsetmektedirler. Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreterliği Siyasi İşler Yardımcısı Ali Binkaya Çekoslovakya’nın Ankara Büyükelçisi ile görüşerek Kıbrıs'a silah şevkinin durdurulmasını istemiştir. Ali Binkaya ayrıca Amerikan ve Yunan Büyükelçilikleriyle, İngiliz Maslahatgüzarı ile de konuşmuş, Çekoslovaklar tarafından sevk edilen bütün silahların Adadan çıkarılmasını kesin şekilde talep etmiştir. Büyükelçiler bu ikazı hükümetlerine bildireceklerdir.”
Hemşerimizin tarihe kayıt düşülmüş dirayetli tavrı…
Devlet adamı Emin Ali Binkaya.)
Not: Yazının ilk paragrafına dönersek…
Ballıkzade Ahmet Mahir Efendi’den Zeynel Abidin Binkaya’ya ve devamında Emin Ali Binkaya’ya uzanan “Kastamonu seyrüseferi” güzergahında emin olun her Kastamonulu yeniden ve deruni tanıyacak özünü.
“İrfan, hikmet ve kemal” var istasyonlarda…
Birinden inmeden diğerine binecek.
Yol bitmesin…
Tren durmasın.
Pencerede akan manzarada vatanı yeni baştan tanıyacak Kastamonulu yolcu…
İlim rahlelerinden akademi masalarına.
Savaş meydanlarından…
Milletin temsil makamlarına.
“Kastamonu Kimliği”…
Balığın suya doymadığı derya.
