İLİ KASTAMONU
İLÇESİ İHSANGAZİ
YERİ HARACOĞLU KÖYÜ
Eski kayıtlarda Araç ilçesi İsalar köyünde olduğu belirtilen türbe günümüzde İhsangazi ilçesi ilçe merkezi yakınlarındadır. Halk Haraco türbesi diye bilmektedir. Hem inanç turizmi hem de Kastamonu Evliyalarını anma haftası etkinlikleri kapsamında ziyaret edilmektedir.
Bu türbe ile ilgili İhsangazi Belediyesi bir tanıtım broşürü hazırlamıştır. Ben bu broşürde anlatılanlara burada değinmeyeceğim.
Bu türbe geçmişte Sadi Tarikatı Şeyhlerinin eğitim gördüğü ve tarikat mensuplarının zikirlerinde kullandığı cami ve tarikat binalarının yanında yapılmış bir türbe binasının yer aldığı bir mekandır. Ayrıca burada eskiden mevcut olan günümüzde de yıkılarak yerine başka şeyler yapılan at haralarının bulunduğu bir yerdir. Türbenin biraz yukarısından güzel bir su buraya nakledilerek bir de çeşme yapılmıştır.
Şeyh Sadettin Efendinin doğum ve ölüm tarihleri bilinmemektedir. Türbe içinde bazı tarikat şeyhleri ile dervişlerinin de mezarları bulunmaktadır.
Burası eskiden hem doğudan gelip batıya doğru giden ipek yolu ile Kuzeyden gelip güneye doğru giden köle ticaret yolunun kesiştiği bir noktadır.
Buradaki Sadi tarikatının eğitim yeri olarak kullandığı zaviyenin giderlerini karşılamak hem de yolcu olarak gelip gidenlere hizmet vermek amacı ile eskiden bir aş ocağı da varmış. Bunun giderleri için de bazı tarikat mensupları habercilik yapmakta imiş. Eskiden mektup ve haber taşıyanlar için değişik hızda belirli noktalara kadar gidip gelen atlar da buradaki harada yetiştirilmiş. Ayrıca bu işler için kullanılan hayvanların dinlendirilmesi ve değiştirilmesi de burada yapılırmış.
Bu hayvanların dinlenmesi ve ter atmalarını sağlayan sancı taşı halen buradadır. Bunun içinde tarikatın en önemli gelir kaynağı bu iş olduğu bilgisi Araç ile ilgili eski kayıtlardan öğreniyoruz. Bu iş nesilden nesile devam ettiği için Sadi Tarikatının Harra işleri ile de uğraşan bu koluna Harraci Oğulları denilmekte imiş. Bu ifade günümüzde kelimenin daha kolay söylenmesinden dolayı halk arasında Haraco şekline dönüşmüş. Zaten Kastamonu civarlarında bir yer veya sülale isminin sonunda “o” harfi varsa bunu eski kayıt okuyucuları günümüzde oğlu şeklinde okumaktadırlar.
Sadi Tarikatı ile daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenler ile ilgili olarak bu Türbeyi ziyaret edenlere köy halkı bazı bilgiler vermekteler. Ancak gerek kokartlı gerekse bazı yerel rehberler haraç kelimesinden yola çıkarak Haraç Oğlu Türbesinde yatanların buradan gelip geçenlerden haraç aldıklarını anlatmaları tamamen kendi uydurmalarıdır. Burada şunu da belirtmekte yarar vardır. Başta yerelde rehberlik yapanlar ile Tureb adı altında bir birlik olup kokart alan ve her yer hakkında bilgileri olmayan bu rehberlerin hiç olmazsa tureb adı altında örgütlenenlerinin yetkilileri bu ve benzeri konularda rehberlik yapanlara kokart vermeden önce bu konularda da eğitmeleri gerekir. Zaten kısa adı Tureb denilen dernek tüzüğünde de Rehberlik yapacak dernek üyelerinin eğitimleri ile ilgili maddeler de vardır. Bunu “haraç” kelimesi ile anlatmak hem tarikatın özüne ve ruhuna hakaret hem Sadi Tarikatına bir ihanet hem de cehaletin bir ürünüdür. Tarikat ehli kişilerin kervanların ihtiyacı olan malzemeleri (nal, mıh, geyim, sap saman yem gibi) üretmeleri ile Harralarında yük hayvanı yetiştirmelerinin ve habercilerin hayvanlarını değiştirmelerinin haraç ile ne ilgisi var.
Bu türbede yatan Sadi Tarikatı Şeyhlerinden olan başta Şeyh Sadeddin Efendi olmak üzere diğer tarikat ehli zatların mekanları cennet ruhları şad olsun.
Zühtü Aslan