Köylerimizde eğitim yanı sıra aslen “sosyalleşme” faydası sağlayan “Köy Yaşam Merkezleri” kapatıldı, haberi bugün okuduğunuza bakıp da yanılmayın aylar önce kapatıldı, eğitime o kadar ilgiliyiz ki topyekun yeni farkına varıyoruz…
“Vah vah” cümlemize.

Kastamonu’da “bildiğimiz” sayısı “16” idi Köy Yaşam Merkezleri’nin, artmış da olabilir zamanla, hemen her ilçede açılmaya gayret gösteriliyordu çünkü devletçe…
Terkedilen köy okulu binaları elden geçirilmiş, hayata döndürülmüş, yeniden ve yine “okul” haline rücu edilmişti.

Çiçek gibi binalardı hepsi…
Fotoğraflarını yayımlamaya doyamamıştık.

Mustafa Afacan Köşe Yazısı 14 Ekim (2)

Halk Eğitimi Müdürlükleri eliyle görevlendirilen usta öğreticilerin emeği ile köylerdeki kadınların elinden ne usta işi imalatlar çıktı…
Eğitim yılı sonu sergileri düzenlendi.

Vaktin “Eğitmen Kursu” ve “Köy Enstitüsü” rüyalarımız canlanmadı değil Köy Yaşam Merkezleri ile…
Köye giden öğretmeni ve köydeki öğrencisi ile.

Bakanlığın tüm ülkedeki Köy Yaşam Merkezleri’ni kapattığı ifade ediliyor…
Yazık.

(9 Kasım 2022 tarihli Kastamonu Gazetesi’ndeki “Genç nüfus yokuş aşağı” başlıklı yazımın “Not” kısmında “köy yaşam merkezleri” projesine değinmiştim…
“2000 Köy Yaşam Merkezinin Açılış Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi... Kastamonu’nun payına ‘13’ köy yaşam merkezi düştü. Köylerdeki atıl okul binalarına can veriliyor… Okul öncesi eğitimden hayat boyu öğrenmeye kadar envai seçenek hayat buluyor. Ülkemizin en çok kırsal yerleşime sahip illerinden biri olan Kastamonu’da ‘13’ mevcut iyi mi iyi, ‘20 ilçe başına birer tane bile düşmüyor’ demenin hiç alemi yok, bu kadarına bereket… Yukarıdaki nüfus verileri göz önüne alındığında “çok” bile. Köylerimizde ne okul öncesi ve ilkokul talep edecek genç nüfus kaldı ne de meslek öğrenimi ihtiyacı hisseden orta yaşlı nüfus… Yaşlı nüfus eğitimi ne yapsın mesleğe ne ihtiyaç duysun? 13 iyidir… Emeği geçenlere teşekkür.”

Mustafa Afacan Köşe Yazısı 14 Ekim (3)

Kastamonu Milli Eğitim Müdürlüğü 10 Aralık 2022 tarihli “Köy Yaşam Merkezlerimiz Yeni Eğitim Yuvalarımız” başlıklı kamuoyu duyurusunda mevzunun önemini ve kıymetini duyurdu…
“Kullanılmayan köy okulu binaları, köy yaşam merkezleri projesiyle ihtiyaçlar doğrultusunda anaokulu, ilkokul, kurs merkezi, kütüphane; matematik, doğa, bilim ve tasarım gibi farklı alanlarda hizmet veren atölyelerle eğitsel ve sosyal etkinliklerin yapılacağı alanlara dönüştürülmeye devam ediyor… Bu sayede her yaştan katılımcı, usta öğreticilerimiz kanalıyla yerleşim yerlerinden uzaklaşmadan eğitime erişim sağlıyor. İlimiz genelinde 16 Köy Yaşam Merkezi faaliyet göstermekte olup her birinde usta öğreticilerimiz tarafından verilen eğitimlerin yanı sıra hayati öneme sahip bilgilerin uygulamalı olarak gösterildiği ilk yardım eğitimleri de veriliyor… Köy Yaşam Merkezlerinde açılan ana sınıfları sayesinde çocuklarımız, ebeveynleriyle aynı çatı altında eğitim görebiliyor. Her yaştan katılımcının ilgisini çeken, el emeği ürünlerin gelecek nesillere aktarımına imkan sağlayan Köy Yaşam Merkezlerimiz; mesafeleri aşarak kursiyerlerimize yerinde ve hayat boyu öğrenme imkanı sağlıyor. El becerileri gelişen kursiyerlerimiz, üretimleriyle aile ekonomisine de katlı sağlıyor.”

Hepsi bitti-gitti…
Kül oldu.)

Mustafa Afacan Köşe Yazısı 14 Ekim (4)

(Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in geçtiğimiz akşam TV100 ekranında “köyde eğitime” dair cümleleri…
“Esas olan, köy okullarının açık tutulmasıdır. Fakat ben şunu diyorum: Eğitim öğretimin niteliği açısından pedagojik anlamda ortamın akademik yetkinliğe uygun olması açısından bir öğrenciyle bir okulun açık tutulması benim açımdan doğru değil ama veli istiyorsa bir tek öğrenci dahi olsa 'Köy okullarını açık tutmak esastır' diye genelgemizde yazdık. Şimdi okul dediğimiz, sadece ders kitaplarından edinilen şeyler değil. Çocuklarımız arkadaşlarıyla, öğretmenleriyle sosyalleşecekler, oyunlar oynayacaklar. Eğitim öğretim ancak bu şekilde mantıklı bir hale gelir ve sağlıklı bir zemine oturur. Biz çocuklarımızı taşımalı eğitimle alalım evinden, başka bir yere götürelim daha sağlıklı arkadaşlarının olduğu, sosyalleşme imkânını olduğu okullarda eğitim öğretimlerini verelim diyoruz. Ben eğitim öğretimin niteliği açısından bir iki öğrenciyle bir okulun açık tutulmasını doğru bulmuyorum ama veli bunu istiyorsa da... Bakın, tek bir öğrenci dahi olsa o köy okulunu açık tutacağımızı taahhüt ediyoruz biz.”

Bırakın Köy Yaşam Merkezleri’ni…
Köy okullarını “görüş açısı” bu “bakanın”.

İlköğretim öğrencisini köyün “dışına” çıkarmayı önceleyen ve hedefleyen zihniyet…
Köyde “hayatboyu eğitim” veren Köy Yaşam Merkezleri’nin öğrencisi “ileri yaş öğrencileri” umursar mı?

Eğitim kurumunun köydeki varlığının manasını çözemeyen…
Bir çırpıda kapatır gider.)

(“Köylerde nüfus durmuyor”…
Neden dursun?

Eğitim yanı sıra sosyalleşmenin önüne set çekildiğinde…
Ne sonuç bekleniyor?

Bırakalım köyler “hobi bahçesi” olsun…
Meralar apartman.

Zeytin ağaçlarına ağıt yakan “eğitimliler” neredesiniz!…
Köy Yaşam Merkezleri için tek gözyaşı döken görmedik.)
Mustafa Afacan Köşe Yazısı 14 Ekim (2)