Zonguldak Ekonomi Zirvesi’nin ardından ulusal basında yayımlanan yorum yazılarını alıp Kastamonu’ya uyarlasak oluyor aslında, demem o ki Zonguldak’ta yapılmışı varken Kastamonu’da zirve düzenlemeye hiç mahal yok, tembellik ve cehalet mutluluktur…

Zerre sapmayalım yolumuzdan.

Aynı istikamette sebat edelim ki yakın vadede Kastamonu iyiden iyiye “ova” olsun kervan geçmez kuş uçmaz…

O kadar kamu altyapı yatırımı da heba olsun gitsin.

Öyle bir virüs ki zihnimizde hapsettiğimiz…

Olan virüse oluyor, girmiş bulunmuş bir kere, çıkamıyor.

Kastamonu’nun ekonomik kalkınması ve devamında illa paralelinde hayat bulacak olan sosyal gelişmesi için evvela ne lazım?...

Zonguldak Ekonomi Zirvesi’ni Ekonomim gazetesindeki köşesinde "Zonguldak’ın zekâ atılımı” başlıklı yazısı ile değerlendirdi Şeref Oğuz, kelimesi kelimesi Kastamonu'ya uzacak lego mahiyetinde, (https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/zonguldakin-zeka-atilimi/812049)

“Kentin çıkış yolu?...

Elbette kent aklının bütünleşik projelerde işbirliğiyle mümkün… Zirvede fark ettiğim şu oldu. Kent eşrafı, valisi, belediye başkanı, üniversitesi ve sanayi, ticaret erbabı ile aynı sayfadan konuşmaya başlamış. Sanki birbirinin devamı niteliğinde, daha zengin ve müreffeh bir Zonguldak ittifakı var.”

Bu kadar kısa metin...

Bu kadar uzun erim.

Şeref Oğuz’un Zonguldak için verdiği “Kentin çıkış yolu” reçetesi Kastamonu için de aynen geçerli…

Monte olalım.

Geçerli olmasına geçerli de...

Sorarım, Kastamonu’yu oluşturan kesimler aynı sayfadan konuşuyorlar mı, kesinlikle hayır.

Çelme...

Pusu.

Kah her kafadan ayrı ses çıkıyor…

Kah kimisi ses bile çıkarmıyor.

(Şeref Oğuz’un yazısından bir kesit daha almadan edemedim…

"Yeniden Büyük Zonguldak için düzenlenen ekonomi zirvesinde, kentin imkân setinin zeka ekonomisi nimetleriyle buluşması gerekiyor. Zonguldak kent aklı da buna hazır görünüyor… Zonguldak Ekonomi Zirvesi’ndeyiz. Kömürü ile ülkeye damga vuran ve bir zamanlar ülkenin 5’inci büyük kenti iken şimdilerde 28’inci sıraya düşmüş durumda. ‘Yeniden Büyük Zonguldak’ için kolları sıvayan kentin aklı, bu zirve ile ‘Emeğin başkenti idi emeklilerin başkenti oldu’ algısını silmek istiyor.”)

Not: Ekonomim gazetesinde yer alan Yener Karadeniz imzalı haber de ucundan/ortasından/sonundan Kastamonu’yu da ilgilendiriyor…

“Tekstil ve konfeksiyon” sektörlerinde çalan alarm zili.

Ne oluyor?...

“Geçen yılı 65 bine yakın istihdam kaybı ile kapatan tekstil ve hazır giyim sektörü, 2025’e de kötü başladı. Yılın ilk ayında iki sektörde toplam istihdam kaybı 14 bin 720 oldu. Yılın ikinci yarısında bekledikleri toparlanmayı 2026’ya erteleyen sektör temsilcileri gelecek yıl için de endişeli.”

Tekstilde kapanan şirket sayısı 230…

Giyimde 917.

Kalan sağların da sıkıntılı olduğu iddia ediliyor haberde…

2027’de kalan sağları yeniden saymak gerekebilir.

Kastamonu da az/çok “tekstil ve konfeksiyon şehri” sayılır mı sayılır…

2023 yılı verisine göre “Dokuma, Giyim Eşyası ve Deri imalatı” sektörlerinde firma sayısı “84”, çalışan sayısı ise “6 bin 186”, ilde istihdamı sağlayan “birinci” sektör demek bu.

Orman entegre fabrikalarının bacaları değil...

Dikiş makinelerinin borusu ötüyor çokça.

Kastamonu istihdamını ilk sırada sağlayan sektöre dair ulusal bazda tehlike çanı çalıyor…

Ki ilimizde de yüksek istihdam sağlayan işletmelerden kapanan oldu.

Gerçi zil çalıyor da…

Kime çalıyor!

Not 2: Turizm Haftası kutlanıyor(muş)...

Kastamonu'da da görkemli törenler ol(muş).

Coşku görülmeye değer!...

Öyle ki, devletin turizm idarecisi beyanda bulunmuş, "Kastamonu turizmde henüz yolun başında" deyu.

Kastamonu'nun sondan bakınca yolun başında olduğu doğrudur...

Mülki idare, yerel yönetimler, cemicümle sivil inisiyatif bileşenleri turizmi yolun sonuna götürdüler.

Hafıza-i beşer şaşar da bu kadarı hastalık karasuyuna girer ama...

Kastamonu çeyrek asır evvel kültür ve doğa turizminde rehber ve öncül başladığı yolda tepetaklak ge(tiri)ldi.

Kabahat gördüğünü konuşan idarecenin değil...

Turizme sahip çıkmayan Kastamonu kamuoyunun.