2024 yılı iller arası göç terazisinde 80 ilin 50’sine daha çok göç verdik, 30’undan ise daha çok göç aldık, “eksilerimiz” yanında “artılarımız” güdük kaldı...

Göç müsabakasında Bitlis karşısındaki skorumuz “eksi 1” misal.

Afacan Köşe (2).Jpeg-13

İstanbul’daki hemşerimizi seneler senesidir ilimize çekeceğiz (güya)…

“Gelen” ile “giden” arasındaki kişi sayısı “eksi 3 bin 145” ilimiz aleyhine.

Afacan Köşe (1).Jpeg-11

Hani nerede kaldı “köyüme dönüyorum” hamaseti?…

“Metropole gidiyorum” diyor Kastamonulu.

2024 yılında Kastamonu’ya İstanbul’dan göç eden sayısı “5 bin 78”…

Buna karşın İstanbul’a Kastamonu’dan göç eden sayısı ise “8 bin 223”.

Kastamonu’dan İstanbul’a gidenlerin epey bir bölümünün yüksek tahsil öğrencisi olma niteliği vardır, “kalıcı gidiş” olmayabilir elbette, Kastamonu’ya geri dönecekleri ne malum?...

İstanbul’dan Kastamonu’ya göç edenler köylerine mi döndüler, üniversite öğrencisi mi, memur mu?

Kastamonu’nun “göç planı” olmadığı için…

Ayrıntı meçhul.

Bartın karşısında yeniğiz…

“Eksi 36”.

Çankırı karşısında da yeniğiz…

“Eksi 35”.

Nerede kaldı “bölge merkezi” iddiamız?…

Karabük’e karşı “eksi 100”.

Sinop’tan daha fazla göç aldık ki hakkımızı yemeyelim…

“Artı 26”.

Kastamonulunun kadim geleneği devam ediyor, illa “İstanbul”, göçünden vazgeçmiyor…

Kastamonu’nun “taşı toprağı altın” kırsal kesimleri eksildikçe eksilmeyi sürdürüyor.

(Kastamonu’nun “kadim” meselesi olmasına rağmen “göç vermek”…

Üzerine en az kafa yorulan alandır ne var ki.

Normal şartlarda “negatif” ekonomik kalkınma ve sosyal gelişmenin sonucuyken “göç vermek”…

Kastamonu’da tersine dönüyor neden-sonuç ilişkisi, göç verdikçe ekonomik kalkınma ve sosyal gelişme negatife düşüyor, “kalifiye kol emeği ve akıl” ilden dışarı çıkıyor.)

(Yaz bitti…

Kastamonu’nun “yaz turizmi” namına açıklama yapacak var mı?

Ne kazandı Kastamonu?...

Umduğunu buldu mu?

Gerçi ne umduğu da belli değil…

En azından “yaz” girmeden kamu, sivil toplum örgütü, sektör temsilcilerinin bir ortak aklı ve emeği olmalıydı, “plan” vesaire, “ölçmeye” imkan verecek düzenek.

Koordinasyon…

İletişim.

Yönetişim…

Bilişim.

Merkez ilçenin “turizm” üzerinde hedefinin olmaması günümüzün konusu değil…

“Kültür turizmi” unutuldu gitti.

“Gastronomi”…

“Masal” oldu.

“Helva, sarımsak, pastırma” ile döndüğü kadar…

Olmuşu olacağı bu.)

(Türkiye’nin her yıl farklı şehirlerinde (artı/eksi) 100 “kitap fuarı” veya “kitap şenliği’’ düzenleniyor…

Kastamonu var mı bu 100’ün içinde?

100’ün içinde olmayanın…

100’ü olmaz kültür namına.

Kitap fuarı yahut şenliği düzenlemek çok mu zor…

Zordur kültürden yana niyeti olmayana.

Tembel sevmez kültür de zaten…

Uzak durur gözünün kesmediğine.

İlçe düzeyindeki şehirlere imreniyorum…

Kitapları dağ.

Hadi devletten beklemeyelim de…

Kitapseverleri göçmen kuş olmuşsa ilden vah vah.

Yazarını getirir kitap…

İçine gömülü şehrin kapılarını ufka açar.

Hamaseti bitirir…

Gerçeklik egemen olur.)