Kastamonu Üniversitesi öğrencilerinin “üniversitelerinden memnuniyet” hallerini ulusal düzeyde yapılan bilimsel araştırmaların sonuçları üzerinden hemen her yıl yazarım ve “ortadaki cenazeye” rahmet oku(tu)rum…
Yerinde dahi saymayan yıllara sari “geri gidişi” yazmaktan gına geldi artık.
Kastamonu Üniversitesi “cephesi” ise…
“Kendi” birimince yaptığı “memnuniyet” araştırması sonuçlarına dayanarak “Çalışma, pek çok fakülte ve meslek yüksekokulunda öğrenci memnuniyetinin genel ortalamanın üzerinde olduğunu gösterdi” fikrinde.
“Sürer durum” işte tam da budur…
“Demir perde”.

10 Temmuz tarihinde yayımlanan “Kastamonu Üniversitesi TÜMA 2025’te de ‘sınıfta kaldı’” başlıklı yazımda (https://www.kastamonuistiklal.com/kastamonu-universitesi-tuma-2025te-de-sinifta-kaldi) Kastamonu Üniversitesi öğrencilerinin üniversitelerinden “memnuniyet” durumunu Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı’nın (ÜniAr) “Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması (TÜMA) 2025” () sonuçları üzerinden analiz ederek “Kastamonu Üniversitesi devlet ve vakıf üniversiteleri toplamından oluşan 200’lü sıralamada yine ve yine hüsran basamaklarda kendine yer buldu, üstüne üstlük 2024 yılındaki sıralamasına ‘rahmet okutarak’… Kastamonu Üniversitesi ‘geri gidiyor’” dedim…
Niye, “öğrencilerinin memnuniyetinde bir önceki yıla göre 8 alanın 6’sında geriye giden, 1’inde sabit kalabilen, 1’inde ileri giden bir karne” mevcuttu çünkü, veriler ortadaydı.

Kastamonu Üniversitesi “Üniversitelerin Genel Memnuniyet Sıralaması”nda 200 üniversite içinde “FF” notu ile 125’inci, “Devlet Üniversitelerinin Genel Memnuniyet Sıralaması”nda 126 üniversite içinde “FF” notu ile 78’inci, “Öğrenim Deneyimi Tatminkarlığı Sıralaması”nda 200 üniversite içinde “D” notu ile 76’ncı (126 devlet üniversitesi içinde 47’nci), “Yerleşke ve Yaşamının Doyuruculuğu Sıralaması”nda 200 üniversite içinde “D” notu ile 111’inci (126 devlet üniversitesi içinde 71’nci), “Akademik Destek ve İlgi Sıralaması”nda 200 üniversite içinde “FF” notu ile 124’üncü (126 devlet üniversitesi içinde 76’ncı), “Kurumun Yönetim ve İşleyişinden Memnuniyet Sıralaması”nda 200 üniversite içinde “FF” notu ile 143’üncü (126 devlet üniversitesi içinde 88’inci), “Öğrenme İmkanları ve Kaynaklarının Zenginliği Sıralaması”nda 200 üniversite içinde “FF” notu ile 137’nci (126 devlet üniversitesi içinde 91’inci), “Kişisel Gelişim ve Kariyer Desteği Sıralaması”nda 200 üniversite içinde “FF” notu ile 160’ıncı (126 devlet üniversitesi içinde 103’üncü) sıradayken…
Yönetim (Eylül’de yayımladığı) kendi yaptığı araştırmada “ters” istikamette bilgiyi kamuoyu ile paylaştı.
Kastamonu Üniversitesi yönetimi, “Kastamonu Üniversitesi Eğitimde Mükemmeliyet Koordinatörlüğü”nün 2024-2025 akademik yılı kapsamında yürüttüğü öğrenci memnuniyeti araştırmasına göre “Toplam 2 bin 625 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen analizlerde, öğretim elemanlarının ilgisi, rehberliği ve ders içi etkileşimi en güçlü yönler arasında yer aldı. Ayrıca fakülte aidiyet duygusu ile sosyal ve kültürel etkinliklerin çeşitliliği de öğrenciler tarafından öne çıkan diğer olumlu unsurlar olarak değerlendirildi” iddiasında ki, yukarıda verdiğim veriler ile “çelişiyor”…
İki ayrı çalışmada bu kadar birbirine tezat “bilim” olabilir mi?
Kastamonu Üniversitesi’nin “kendi birimine” araştırma yaptırması elbette “en azından bir adım” ancak “geri bir adım”…
Tarafsız ve bağımsız araştırma kuruluşlarının raporlarına “rağmen” “kendin pişir-kendi ye” tarzıyla “tozpembe” resim çizmenin üniversiteye ne getirisi olabilir?

(Güney Öztürk’ün Sözcü gazetesindeki “İçki yok, uyku yok, eğlence yok” (https://www.sozcu.com.tr/icki-yok-uyku-yok-eglence-yok-p228317) yazısı ve Servet Yıldırım’ın Ekonomim gazetesindeki “Kayıp kuşak tehlikesi” (https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/kayip-kusak-tehlikesi/843754) başlıklı yazısını okumanın ardından, devamında, Kastamonu Üniversitesi’nin “Kastamonu Üniversitesi’nde Öğrenci Memnuniyetinde Güçlü Yönler ve Yeni Hedefler Belirlendi” (https://www.kastamonu.edu.tr/tr/haberler/kastamonu-universitesinde-ogrenci-memnuniyetinde-guclu-yonler-ve-yeni-hedefler-belirlendi-1193) başlıklı haber metnini okudum…
Zorlu bir parkurdu şüphesiz.
Öztürk ve Yıldırım’ın yazıları dünya ölçeğinde üniversiteliler başta olmak üzere “gençliğin” nereden nereye gitmekte olduğunun haritasını verirken, Kastamonu Üniversitesi haber metni ise, Kastamonu’daki üniversitelilerin “nerede duraklatıldığının” hatta “geri istikamete yolcu edildiğinin” üstü örtülü krokisi…
Her 3 metni de meraklıların okumasını öneririm, göreceksiniz, aradaki “uçurumları”.
Elbette, Kastamonu bir “San Fransisco” değil, olmasın da…
Kendi “yerel rotasını” sürdürülebilir ve bilimsel yöntemle tuttursun ama.
Kastamonu’nun “üniversite” sahasında isabetli bir yol tutturmasının semeresinden üniversite ekosisteminin ötesinde ilin tamamının fayda göreceği aşikar…
Bu haletiruhiyeye sahip olması için Kastamonu’nun “yerel otorite” diliyle söz söylemeye ihtiyacı var.
Kastamonu’nun yerli lise ve dışarıdan gelen üniversite öğrencilerine dair “bilim, kültür ve meslek” alanlarında “kuluçka merkezi” olması fikri...
Çok mu olanaksız bir hayal?
Üniversitesi ve orta öğretim kurumları özelinde Kastamonu ili…
Niçin bir “farkındalık” yaratabilmenin hayalini gütmez?)

Not: “Üniversite devrinin” bitmekte olduğu bir sürece girdi dünya…
Dünyanın en “namlı” üniversitelerini dahi yarıda bırakarak “yazılım” başta olmak üzere kendi şirketlerini kurarak teknoloji deryasına korkusuzca atlayan genç girişimciler çağındayız.
Diploma “para etmiyor”…
Gençler bunu anladı.
“Sürer durum” gedik veriyor surlarından…
Gençler kale kapısının anahtarını ele geçirdi çoktan.