Hacı Mehmed Efendi Türbesi Kastamonu İl merkezine 13 km mesafede Dokuzkat köyündedir. Köyün eski adı Karabulut köyüdür. Günümüzde Dokuz Kat köyü olarak adı değiştirilmiştir.
Hacı Mehmet Efendi Şeyh Şaban-ı Veli Hazretlerinin müritlerindendir. Hac görevi sırasında karşılaştığı bir olaydan sonra Kastamonu’ya dönüşünde Şeyh Şaban-ı Veli nin Asitanesine yüz sürmüş ve ona iktisap etmiştir. Asitane ifadesi eşik anlamındadır. Yani onun dergah kapısından girmiş ve onun tarikatındaki tarikat ehli zatlardan dersler almıştır.
Hacı Mehmed Efendinin Şeyh Şaban- Velinin vefatından yaklaşık iki yüz yıl kadar sonrasında Şeyh Şaban-ı Veli dergahındaki Postnişin ve ehli tarikleri tarafından zikir halkası içinde yer aldığı bilinmektedir.
Hacı Mehmed Efendi Hac vazifesini yapmak üzere hac için niyet eder ve Subaşı köyünden iki arkadaşı ile birlikte Hac görevini ifa etmeyi kararlaştırırlar. Köy halkı, Akraba ve dostları ile vedalaştıktan sonra önce köy yakınındaki Şeyh Ahmet Türbesini ziyaret ederler. Oradan da Kastamonu yakınlarındaki Uzun Evliya Türbesine gelirler. Orada toplanan diğer hacı adayları ile birlikte yola revan olurlar. O yıllarda hac yolculuğu daha ziyade At sırtında veya yaya olarak gerçekleşmektedir. Bu üç arkadaşın da binekleri meşhur Canik atlarındandır. Yolculukları üç ay kadar sürer ve kutsal topraklara ulaşırlar. Hac görevini ifa etmeden birkaç gün önce de orada bulunan mekanları ve türbeleri de ziyaret etmek isterler.
Bir türbeyi ziyarete gittiklerine onlar türbedar karşılar ve karşılama esnasında “Siz Kastamonu’dan Gelen üç hacı adayı mısınız?” sorusu ile karşılaşırlar. Bu soru karşısında şaşkınlıklarını gizleyemeyen bu üç hacı adayı “ Nereden bildiniz?” sorusunu türbedara sorduklarında daha da şaşırırlar. Türbedar onlarla biraz hasbihal ettikten sonra siz üçünüz de Kastamonu’da Şeyh Şaban-ı Veli makamına uğramadan geldiniz sizden başka bu makama uğramadan geldiniz. Biraz önce makamın sahibi buada idi. Biraz önce de makamına geri döndü cevabını alınca her üçü de yaptıkları hatayı anlarlar ve gözlerinden yaşlar süzülür ve daha sonra oradan ayrılırlar.
Hac görevini tamamladıktan sonra da Kastamonu’ya dönerler. Hacı Mehmed Efendi belki de yaptığı hatayı telafi etmek amacı ile Şeyh Şaban-ı Velinin Dergahına gelir kurbanlar keser dua ve niyazlarda bulunur. Dönemin Postnişini makamında ziyaret eder. Ona saygı ve hürmetlerde bulunur ve Hac vazifesi sırasında karşılaştığı bu olayı anlatmak ister. Postnişin de bazı zatlar tebdili mekan sahibidir diyerek Hacı Mehmed Efendinin hatasını anladığını uygun bir lisanı hal ile bildirmiş olur.
Bunun üzerine Hacı Mehmed Efendi Şeyh Şaban-ı Veli ve onun kurucusu olduğu Halvetiliğin Şabaniye kolu olan dergahının Asitane, yani eşiğinden içeri girmek ister. Ve Vefatına kadar da buradaki derslere ve zikirlere katılır.
Bu olaydan oldukça etkilenen Hacı Mehmed Efendi dergahta bir mürit olarak hizmet eder dersler ve feyzler alır.
Burada öğrendiklerini de Karabulut köyünde yani dokuzkat köyünde eş dost ve akrabalarına da anlatmayı sürdürür. Çevresinde günden güne itibarı artar ve saygı ve hürmet görmeye de başlar. Bu hal vefatına kadar devam eder. Vefatında civar köylerden de gelenlerle çok büyük bir kalabalık oluşur.
Rivayet odur ki, Cenaze namazını kalabalık içinde aniden beliren beyaz elbiseli ak sakallı bir zatı muhterem kıldırır ve namazdan sonra da ortalıktan kaybolur. Bir daha onun namazını kıldıran bu zatı gören olmaz.
Büyük bir kalabalıkla kılınan cenaze namazından sonra da ebedi makamında toprağa, sevdiklerine ve dostlarına kavuşur. Onun makamı günümüzde de ziyaretgah olarak gönül dostlarını ağırlamaktadır.
Dokuzkat köyü ise Kastamonu’nun ekonomik olarak iyi durumdaki köylerindendir ve arazileri de oldukça verimlidir. Köy ürünlerinin de bereketli olduğu söylenip durur. Bu köyün günümüzde görev yapan muhtarı da uzun yıllardır muhtarlık görevini yapmaya devam etmektedir. Benim ondan istediğim ise Hacı Mehmed Efendi’ni türbesini onarması ve Kastamonu da İnanç turizmine bir nebze de olsa katkı sağlamasıdır. Bir diğer konu ise, tarihimizin hangi döneminde yapıldığı bilinmeyen ve köyün yakınında bulunan Tümülüs, höyük veya kurgan olduğu bilinen eski dokuz katlı yerleşim yerinin işin uzmanlarınca değerlendirilip Kastamonu Üniversitesinden bir ekip tarafından bu tarih hazinemizin gün yüzüne çıkartılması ve turizme kazandırılması hususudur.
Bana düşen görev ise Hacı Mehmed Efendiye mekanı cennet, ruhu Şad olsun demek düşer.