Türk Patent ve Marka Kurumu “Üniversitelerin Patent ve Faydalı Model Performansı Raporu” dosyasını (Mart 2025) yayımladı, üniversitelerin 2010-2024 yılları arasındaki patent ve faydalı model “başvuru” ve “tescil” halleri derli toplu izlemde, “100” başvuru sayısını aşan “16” il arasında “Kastamonu” da var…
Elbet Kastamonu namına madalyonun “arka yüzleri” de saklı dosyanın satırları arasında.
“100 başvuru barajını aşan iller” arasına (İstanbul, Ankara, İzmir, Erzurum, Kayseri, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, Trabzon, Elazığ, Kocaeli, Samsun, Sakarya, Kastamonu, Antalya, Mersin) “büyükşehir” statüsünde olmamasına karşın (Elazığ ve Kastamonu) Kastamonu’nun girmesi raporda özellikle altı çizilen bir durum…
“Başvuru” sayısının fazla olması “gerekli” ama “yeterli” değil patent külliyatının noksansız sayılabilmesi için.
“Yeterli” hale gelebilmesi için patent başvurularının “külliyatlı” ölçüde sadece bir adresten (ki o adres de “Kastamonu Üniversitesi) yapılmayıp “özel sektör” kanadının da uçuştaki kanatlardan biri olması ve başvurunun devamında “tescil” aşamasının ve illaki “ticarileşme” aşamasının da sürecin içinde olması illa ve illa gerekiyor…
Kastamonu’nun “başvuru” aşamasında madalyonunun ön yüzü parlarken “ilave” süreçlerdeki hali nedeniyle madalyonun arka yüzleri gölgede kalıyor.
Yine de “en azından” patent başvuru sayısında eldeki son veri çerçevesinde, Kastamonu Üniversitesi tarafından 2010-2024 dönemindeki “119” patent başvurusu ile övünmemiz lazım…
İllaki başvuruların ne oranda “tamamlanan” ürüne döndüğünü de en azından gelecek namına “yeterli” rüzgar elde etmek için zihnimizin “merak” köşesinde tutarak.
(Madalyonun arka yüzlerinden biri, Kastamonu’daki başvuru sayısında “100 başvuru başına en fazla üniversite başvurusu düşen” ilin “Kastamonu” olduğu, 100 başvurudan yaklaşık yarısı (45,42) üniversite başvurusu…
Kastamonu “Türkiye lideri” bu alanda.
“Kastamonu’yu sırasıyla Erzurum (40,91 başvuru) ve Bartın (35,71 başvuru) takip etmektedir. Trabzon, Elazığ, Artvin ve Rize sırasıyla bu illeri takip etmektedir. Karadeniz Bölgesi’nde yer alan illerin, 100 başvuru başına en fazla üniversite başvurusu düşen iller arasında üst sıralarda yer aldığı dikkat çekmektedir… Öte yandan toplam üniversite başvuru sayısının en yüksek olduğu İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirler, bu sıralamada oldukça gerilerde yer almaktadır.”…
Başvuruda il sıralamasında üniversitenin “önde” olması ilin toplam “girişim” hali namına çok da “hayırlı” ve “gerçekçi” durmuyor esasında.
İl ekonomilerini “doğrudan” kalkındıracak olan “özel sektör” neticede…
“Tekirdağ’da 100 başvuru başına yalnızca 1,04 üniversite başvurusu yapılırken, Manisa’da bu oran 0,82’dir.”
Elbette “üniversite-sanayi” işbirliğinin “ne o/ne o” düzleminde ilerlemesi ve aktörlerden birinin “almış başını gitmiş” skorunun ortaya çıkmaması lazım…
“Kastamonu” ve “Tekirdağ” illerindeki hal tam da “iki ucu” ifade ediyor.)
(E bir de “başvuru/tescil” skoru var…
“Bazı üniversitelerin başvuru sayılarına kıyasla tescil belgelerinde daha geride kalması” sorununu neresinde tutmak gerekir?
“Başvuru” sayısında “önemli merhale” kat eden Kastamonu/Kastamonu Üniversitesi acep çok daha önemli olan “tescil” liginde nerede?...
İlgili dosyada “tescil” sıralamalarında “Kastamonu/Kastamonu Üniversitesi” adına rastlayamadım.
“Başvuru” elbette “niceliksel” bir veri, ne kadar fazla olursa o kadar iyi, daha da üstüne koymak görev…
Ancak bir de mevzunun “niteliksel” tarafı var, başvurulardan kaçı “tescil” oldu, atılan taşın hükmü ne?
“Türkiye’deki üniversitelerin başvurularının genel tescil oranı ortalama % 30 civarında iken bazı üniversiteler bu oranın çok üzerinde başarılar elde etmiştir.”…
“Atılım Üniversitesi ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi gibi üniversiteler başvuru sayılarındaki azlığa rağmen yüksek tescil oranları ile dikkat çekmektedir.”
Kastamonu Üniversitesi’nin gösterdiği “başvuru sayısı” başarısını üniversitenin rektörü de bu yılın 25 Nisan’ında dile getirdi “2024 yılında patent başvuru sayımızla ülke genelinde 17. sıraya yükselmiş olmamız, ayrıca tüm yılları kapsayan toplam patent başvuruları listesine bu yıl ilk kez 19. sıradan girmiş olmamız, Üniversitemiz adına gurur verici bir gelişmedir. Bu başarının arkasında, son 3-4 yıldır kararlılıkla yürütülen planlı çalışmalar, akademik kadromuzun özverili çabaları ve bilimsel üretime verilen stratejik destekler yer almaktadır” sözleriyle…
Keşke başvuru neticesinde ele geçen “tescil” sayısı da cümle içinde geçeydi.)
(“Ticarileşme” var bir de külliyatın cüzleri arasında…
Kastamonu/Kastamonu Üniversitesi’nin patent başvurularının tescillenmesi sonucunda kaç patent “ticarileşme” kulvarına girdi.
“İcat” tamam da…
“İmalat” ve “piyasaya sürüm” karnesi ne?
Eğer “tescil” ve “ticarileşme” süreçlerinde at koşturmuyorsa patent...
Kağıt üzerinde kalması da nihayetinde bir “olasılık”.
Dosyada bu konunun da altı çizilmiş “ders” niteliğinde…
“Üniversite başvurularının önemli bir çoğunluğu sektörden bağımsız gerçekleştiğinden, ticarileşme sürecinde sorun yaşaması muhtemel başvurular olarak değerlendirilmektedir. Bu başvuruların ticarileşmesi yönündeki engellerin kaldırılması ve bu alandaki çalışmaların da üniversitelerin patent ve faydalı model portföyünün arttırılması çabaları ile paralel gitmesi, milli teknolojilerin kalkınma aracı olarak değerlendirilme sürecinde yadsınamaz bir etkiye sahip olacaktır.”)
(Ve…
Bir de patent başvurusu alanında “dünya ligi” var.
Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü'nün (WIPO) yayımladığı Dünya Fikri Mülkiyet Göstergeleri 2025 Raporuna göre; “Türkiye 10 bin 4 yerli patent başvurusu ile Çin 1 milyon 672 bin 1, ABD 270 bin 295, Japonya 237 bin 169, Güney Kore 195 bin 786, Hindistan 63 bin 217, Almanya 40 bin 85, Rusya 21 bin 502, Fransa 12 bin 751, İngiltere'den 11 bin 105, sonra 10. sırada yer aldı.”
Türkiye’nin dünya ligindeki son durumu hakkında ayrıntılı bilgi almak için aşağıdaki adresi okuyabilirsiniz…
https://www.sanayi.gov.tr/medya/haber/patent-ve-markada-dunyanin-parlayan-yildizi-turkiye
İstiklal ve istikbal “üniversite-sanayi, patent, tescil, ticarileşme” düzleminde ilerliyor…
“İcat çıkarmak” elzem.)
