Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı’nın (ÜniAr) “2017-2025” yılları arasında yaptığı toplam 8 “Öğrenci Dostu Üniversite Şehirleri” araştırmasında da “öğrenci dostu olmayan şehir” tescili aldı Kastamonu…

Sabıkamız kabarık.

Mustafa Afacan Köşe (5) (5)

Geçen 8 yıllık sürede valiler, belediye başkanları, cemi cümle siyasiler, meslek ve sivil toplum örgütü temsilcileri, rektörler, değişti…

Kastamonu’nun “huyu-suyu” yerli yerinde kaldı.

Öğrenciye “dost” olmamak illaki “düşman” olmak anlamına gelmiyor…

“Görev ve sorumluluklarını yerine getirmemek” üzerinden yorumlamak daha doğru meseleyi.

“Oralı olmamak”…

Halk tabiriyle.

Öğrenci ekonomisinden “almak” istikametinde heveskar mı heveskar…

İş “vermeye” gelince “tınmamak” üzerine ihtisaslı.

Hamasi nutuk atarken dur duraksız…

Yatırıma dair adım atmakta cimri.

Farkında dahi olmamak…

Ufuksuz olmak bu.

Mustafa Afacan Köşe (4) (11)

(Kastamonu’nun üniversiteye dair “öğrenci dostu” sıralamasındaki basamağı 2017 yılında 81 il içinde “57”, 2018’de “57”, 2019’da “56”, 2020’de “54”, 2021’de pandemi nedeniyle araştırma yayımlanmadı, 2022’de “57”, 2023’de deprem felaketi yaşayan illerin hariç tutulmasıyla 71 il içinde “49”, 2024 71 il içinde “52”, 2025 81 il içinde “56”…

İstanbul’un “Avrupa” ve “Anadolu” yakaları olarak 2 parçaya bölünüp 82’li ve 71’li sıralamalar yapıldığının ayrıca altını çizeyim.

Kastamonu’nun 2017 yılı notu “D” idi…

2018 ve devamında notu “FF”, en dip, en fena not.

Kastamonu idareyi maslahatı ve kamuoyu bu hali 8 yıldır katıksız kabulleniyor…

Görevliler iyileşme yolunda emek sergilemezken, sorumlu kamuoyu ise sesini çıkarmıyor, velhasıl “yok sayıyor” üniversite ekosistemini Kastamonu.)

(“Öğrenci dostu üniversite şehri” olmak için hangi alanlarda iz sahibi olmak lazım?…

Üniversite yerleşkesinden başlamak üzere yaşamın genel doyuruculuğunun üniversite öğrencilerini asgari düzeyde tatmin etmesi gerekir.

Kastamonu Üniversitesi’nin “kampus/külliye/yerleşke” kapasite ve kalitesi, yerleşkenin konumlandırıldığı çevre, barınma altyapısının nitel ve nicel hali, yerleşke içi yahut dışındaki sosyal tesisler, ulaşımın kalitesi, güvenlik, fiziki mekânların estetik ve kullanılışlığı…

Soru(n)lar çoğaltılabilir ve çeşitlendirilebilir.

Kastamonu şehrinde ikamet ettiği varsayılan 15 bin 466 (YÖK) lisans öğrencisine ve ilçelerdeki 10 bin 123 (YÖK) önlisans öğrencisine yeterli olmasa da gerekli altyapıyı ve hizmeti sağlayabilmek için il paydaşları arasında bir “imece” gördünüz mü, duydunuz mu, hissettiniz mi?...

“Teyakkuz” zaten beklediğimiz yok da.)

(Üniversite yerleşkesinden düzenlenen son mezuniyet töreninden 2 fotoğraf…

Tribün dışından seyreden bir öğrenci yakını dahi olsa, kabullenilmemeli, önceliğimiz ne?)

Mustafa Afacan Köşe (2) (20)

(Yerleşkenin girişindeki yurttan dersliklere gitmek için ulaşım bedeli ödedikten sonra öğrenci misal…

“Bu nasıl dostluk”?

Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ilk “intörn” hekimleri Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde göreve başladı misal…

Tıp fakültesi öğrencinin amfi başta olmak üzere eğitim aldıkları diğer mekanlar yeterli mi?

Üniversite yönetiminin “otel ve kültür merkezi” yapmak yerine evvela amfi, sınıf ve laboratuvar işini hakkıyla halletmesini söyleyecek bir idareyi maslahatçı çıkmadı henüz…

Kamuoyu zaten “lal”.)

Not: Ülkemiz tarım ve hayvancılığının “yabancı ırklara” açık olması ve hatta “öncelenmiş” olması sittin senenin derdi…

Tarım ve hayvancılıkta bu hal bir “ulusal beka” sorunu olduğu gibi aynı zamanda hem insan sağlığına hem de kesesine zarar.

“Ne yersen o’sun”…

Elin beslenme kültürüne ne diye revan oluyoruz?

“Bal” mevsimi başladı misal…

Balda ilk soru “Yerli ırk arı mı üretti?”.

“Belfast” arısının balını ne diye tercih ediyoruz?...

“Karniyol” arısını yahut?

Mustafa Afacan Köşe (1) (20)

“İtalyan” arısı…

“Kafkas” arısı.

Yabancı ırklar Anadolu coğrafyasına uyumsuz, vakitsiz yavrulamalarından iklime yabancılıkları kadar “sönme” riskleri yüksek hatta kaçınılmaz, kimindeki “genetik oynama” zaten hayvancılığın doğasına aykırı…

Yerli ırk ise “can”.

Literatüre geçmiş ismiyle “Anadolu” arısı yahut diğer “yerel” ırklar endüstriyel arıcılığa dayanabildikleri kadar varlıklarını sürdürüyorlar…

Kastamonu’da da “var”.

“Yerli” ve “yerel”…

İstiklal ve istikbalin yegane mevzileri.

Mustafa Afacan Köşe (3) (20)