İktidarın il başkanı Daday’daki Bezirgan Barajı’nın bu yıl sulamaya açılacağını kaydetti, sulanacak çift ve sulamadan faydalanacak çiftçi kaldı mı ki Daday’da, baraj üzerinden siyaset yapmak kolay da Daday’ın sosyoekonomik istikametinden ne haber?...
Daday’da “nüfus, işgücü, kalkınma ve gelişme planları” cephesinde durum ne?

Baraj yahut yol yapmakla işin içinden keşke çıkılabilseydi kalkınma ve sosyal gelişme mecrasında…
“Umut” cephesinde hal ne?

Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (KUZKA) 2013 yılında yayımladığı “Daday İlçe Analizi” tespitlerinin üstünden yarım çeyrek yüzyıl geçmiş olsa da ilçedeki ahvalin çok da değiştiğini zannetmiyorum…
Negatife gitmesinden korkarım. 

“Nüfus bağımlılıkları, genç ve yaşlı bağımlılığı olmak üzere ikiye ayrılır. Genç bağımlılığı ve yaşlı bağımlılığı sırasıyla 0-14 yaş aralığındaki nüfusun ve 65 ve üstündeki yaş grubunda bulunan nüfusun, 15-64 yaş aralığındaki çalışma çağındaki nüfusa oranlanmasıyla hesaplanır. Daday’da genç bağımlılığı Kastamonu ve TR82 bölgesinden çok farklı değildir. Fakat yaşlı bağımlılığı Kastamonu ve TR82 değerlerinin üstündedir. Bu fark esasen Daday’da artan yaşlı oranını ve çalışma çağında azalan nüfusu işaret etmektedir. Bundan dolayı, Bölgedeki genç bağımlılık oranı Türkiye ortalamasının oldukça altında ve yaşlı bağımlılık oranı oldukça üstündedir.”…
Yaşlı nüfus Kastamonu değerlerinin de üstünde.

Daday nüfusu 1965 yılında “18 bin 297” idi…
2024 yılında “7 bin 992” iyi mi?

Nereye gitti insanlar?...
İki katından fazla göç vermek de neyin nesi?

2023 nüfusu “8 bin 456” idi Daday’ın…
Gerçi bu nüfus “yerel seçim” için “şişirme” olabilir, 2022 nüfusu “8 bin 2”,  2007’de “10 bin 160”.

Daday “eriyor”…
Su içine atılmış tabletten farkı yok.

Tarımsal amaçlı baraj için “köy nüfusu” lazım değil mi?...
Daday’ın 2024 itibarıyla “belde” ve “köy” nüfusu “5 bin 355”, vaktin CHP’li vekili TBMM’de Bezirgan Barajı üzerine konuşmasında “yaklaşık 5 çiftçi” diyor demesine de faydalanıcı sayısını, külliyen “algı”, eli saban tutan çiftçi sayısı “1000” kişi bandının dahi çok altında olsa gerek.

(Yerelin sosyoekonomik kalkınması karşısında “bilgi/refleks/yöntem” anlamında partilerin birbirinden farkı yok…
İnsan üzerinden düşünen yok, “çakıl-çimento” alfabeleri, “boş lakırdı”.) 

Diğer yandan “Daday 78.420 dekar tarım alanı ile Kastamonu tarım alanının %4,6’sını karşılamaktadır”…
“Tarım alanı” denilen arazilerde “sayfiye” alanına dönen yerler hesap dışı mıdır bilmem? 

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2022 SEGE (İlçelerin Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması” çalışması yayımladı…
Daday; sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasında Türkiye’de “594”, Kastamonu’da 11’nci ilçes, “6” klasmanlı kalkınma liginde 4’üncü kademede, ki Seydiler’den “geride”, Hanönü ile hizada.

Daday’a merkezi iktidar yıllara sari yeterli ve gerekli kamu yatırımını götürmedi de yerel iktidar götürdü mü?...
Belediyenin Daday’a sosyoekonomik ne getirisi oldu?

Oysa yerel yönetim ile sosyoekonomik sıçrama yapmaya son derece kalifiye bir ilçe Daday…
Elde var “sıfır” ne var ki. 

Daday’ın kalkınma stratejisi ne, Daday’ın tarımsal üretimdeki hedefleri ne, var mı ya da?...
Sofraya ekmek mi konulacak pasta mı?

İlçelerin sosyoekonomik kalkınma meselesine “geleneksel/popülist/toptancı” bakış yöntemleri ile bakmanın zamanı çoktan geçti…
Değişimden haberi olmayan her renkten siyasiden ve “dostlar alışverişte görsün” hükmündeki bürokratlardan gına geldi artık.

Not: Hükümetin Kastamonu’ya dair kamu yatırımlarında baraj ödenekleri ön sıralarda…
Tarımsal amaçlı barajları hakkıyla kullanacak tarım hevesi ne alemde?

Kırık Barajı’nın tarımsal sulama yapacağı istikametin önemli kısmı “konut alanı” oldu/oluyor…
Villa/apartman bahçesi mi sulayacak Kırık Barajı?

Göl köy havalisi keza…
Ne meraklısıymış Kastamonu’nun varsıl zümresi kır hayatına, “statü” derdi besbelli, doğayı sevdiklerinden değil.

Evvel zaman tarım arazilerine yönelik “toplulaştırma” yazıları yazardım…
Toplulaştırma eksik olsun var olanı da tarım arazisi olarak elde tutmak mümkün olmayan bir süreçteyiz.

2012 yılında çıkarılan “6360” sayılı yasa ile köyler “kentleşti”, köy olmaktan çıktı “mahalle” oldu, cümle köy sayısı “18 bin” kala kala elde…
Köy yoksa tarım da yok (en azından zihnen).
 
Tarımsal üretimden “kaçış” had safhada…
SGK’ya kayıtlı çiftçi sayısı 267 bin iyi mi?

FAO (BM Gıda ve Tarım Örgütü) tarafından hazırlanan Küresel Gıda Güvenliği Endeksi’nde 113 ülke arasında yerimiz 49’unculuk…
“Gıda Güvenliğini Yitiren Ülke” anlamına geliyor bu.

Baraj yapıyoruz öyle mi?...
Çiftçi nerede? 

Mustafa Afacan Köşe (1)-42

Mustafa Afacan Köşe (2)-42

Mustafa Afacan Köşe (3)-15

Mustafa Afacan Köşe (4)-10üMustafa Afacan Köşe (5)-6