Kastamonu'nun Yıldırım'ıydı, çaktı durdu ömrünce milleti dara düşürene, halden bilmeze, kısa çöpe hakkını vermeyen uzun çöpe karşı...
Vatan, hak, halk safını asla terk etmedi.

Korkmadı...
Yılmadı.

Gök kubbede hoş bir sedadır şavkı...
Gece de gündüz de kuzey yıldızıdır yoluna pusula arayana

Ne kara bulut örtebilir...
Ne kızgın güneş.

İstese de kimse benzeyemez ona...
Nevi şahsına münhasırlar ordusunun kurmay kadrosundandı o.

Özgün...
Özgür.

Afacan Köşe (11)

Ağız dolusu gülmeyi de sakınmadı ömrünce...
Göz dolusu ağlamayı da.

Ne istediyse Kastamonu için istedi...
Kendinden verdi.

Afacan Köşe (2) (6)

Vefa mevzusuna gelirsek...
Alan değil hep veren oldu.

Aydınlatmak derdiyle aziz vatanı...
Mum gibi eridi.

(Mehmet Yıldırım'ı tam olara ne zaman tanıdığımı hatırlamıyorum...
Efsanelerin özelliğidir zaten, duyulur evvela, ne zaman ve nasıl duyulduğu hep giz kalır.

Sosyal medya, konvansiyonel medya, reklam parlatması hikaye...
Dilden dile dolaşır efsane.

Kaf dağı kadar uzaktır...
Adım ötesi kadar yakın.

Yerli tohum kanununa karşı yazdığım bir yazıyı Meclis'teki adresine faks çektiğimi hatırlıyorum...
Elektronik medya hesabı yok mu neydi?

Çiftçi nasıl olur da hibrit tohumlara mahkum edilirdi?...
Geleneksel tohum milli cephedir.

Afacan Köşe (10)

10 kelam konuşmuşsak...
10'u da "memleket" olurdu.

Yıldırım ile başka ne konuşulabilir zaten...
Doğası "toprak, gök ve enerji".

Afacan Köşe (3) (6)

Zaman zaman azılı muhalifi oldum...
Bir il kongresinin ardından yazıyı yapıştırdım gazetede "CHP, MYP oldu" başlığıyla.

Sabahla aradı...
Teşekkür etti.

Onun CHP'sine etmediğim eleştiri kalmadı...
Her defasında teşekkür etti.

Yüce gönüllü idi...
İnsandı.)

Afacan Köşe (8)

(Mehmet Yıldırım'ın siyasi görüş ayrımı olmaksızın halkın gönül köşküne nasıl bağdaş kurduğunu anlayabilmek zor değil...
Siyaseti hiç bir zaman "meslek" haline getirmedi.

Ne parti yönetciliği ne de milletvekilliği "meslek" çünkü...
Yıldırım gerçek bir insanın doğasına uygun yaşadı.

Mühendis, çiftçi, sanayici...
Hep üretimin içinde kaldı.

Halk ile aynı potada...
Ekmek kavgasında.

Çarşı içinde...
Pazarda nefes aldı.

Bu sayede ülkenin gerçek sorunlarını hep bildi...
Sahici çözüm üretti.

Fanus siyasetçisi olmadı...
Geçimini siyasete bağlamadı.

Örnektir...
Rehberdir.)

(Mehmet Yıldırım ebedi dünyaya yol eyleyeli bir seneyi devriye oldu...
Yokluğu büyük boşluk yalan dünyada.

Nur içinde yatsın...
Cennet mekan.)

Afacan Köşe (4) (6)