Anadolu’nun pek çok yeri gibi Araç ilçemiz de Osmanlı’dan günümüze pek çok yangın felaketiyle karşılaşmıştır. Bu yazıyı yazmamıza sebep ise 1 Eylül 2025 pazartesi günü çıkan yangının Araç’ın bazı köylerine sıçramasıdır. Bu olaya aşağıda değineceğiz. Bundan evvel, tarihte Araç’ta çıkan büyük yangınlar hakkında bilgi verelim.

Takip edebildiğimiz kadarıyla Araç’ta çıkan en büyük yangın 1910 yılında çıkan yangındır. Aşağıda ayrıntılı olarak görüleceği üzere, yangın, bir kış günü, Araç merkezde ikamet eden Seferoğlu Mehmet Ali’nin kiracısı Rum milletinden olan İstavri’nin evinden çıkmış ve kısa sürede bütün kasabaya yayılarak pek çok zayiata sebep olmuştur. Can kaybının olmadığı yangında 84 dükkan,10 han, 8 kahvehane, 3 mağaza, 4 fırın, 2 anbar, belediye dairesi, maarif binaları, 43 hane yanmıştır. Zararın tespiti ve yangın zedelere yardım için müftü, belediye başkanı ve bazı vatandaşlardan oluşan bir komisyon kurulmuştur.

Kastamonu Vilayet Gazetesinin 13 Kânunıevvel 1326/13 Aralık 1910 tarihli 1871 numaralı sayısındaki haberin tamamı şöyledir:

“Cenâb-ı Hak bilcümle bilâd-ı Osmaniyeyi her türlü âfatdan masûn ve mahfûz buyursun âmin. Şehr-i hâlin altıncı altıncı pazar ertesi salı gecesi saat bir buçuk raddelerinde Araç kasabası çarşısında Seferoğlu Mehmet Ali Ağanın mutasarrıf ve Hacı Kelimaoğlu İstavri’nin müste’cir bulunduğu odadan zuhûr eden ateş, şarktan garba doğru şiddetle vezân olan rüzgarın tesiriyle bir müddet zarfında dört kola ayrılarak tevsi‘-i dâire-i sirâyet eylediğinden vâki‘ olan mesai-i mütemâdiye-i can-siperâneye rağmen itfâsına muvaffakiyet hasıl olamayarak saat dokuza kadar devamla seksen dört dükkan ve on han ve sekiz kahvehane ve üç mağaza ve dört fırın ve iki anbar ve bir beledî dairesi ve bir İttihad ve Terakki Kulubü ittihaz olunan maarif ebniyesi ve çarşının cihet-i şimaliyle ve garbiyesinde kâin kırk üç hane bazı eşyasıyla beraber kâmilen muhterik olduğu velehü’l-hamd nüfusça telefât vuku‘ bulmadığı ve harikin itfâsı emrinde memûrîn ve ahaliden bilhassa orman bekçi başlarından İbrahim ve başçavuş Yusuf ve Yakupoğlu Halil ve Zâioğlu Aziz ve Ali ve Mehmet ağalarla diğer bir çok zevâtın şâyân-ı takdir gayretleri müşahade olunduğu ve bir taraftan harikin esbâb-ı zuhûruyla zâyiatın miktarı tahkik edilmekle beraber diğer taraftan harîk-zedegânın iskan ve ivâları esbâb-ı istikmâl kılınmakda idüğü neticesinden başkaca mufassalan malumat verileceği Araç kaymakamlığından makâm-i celîl-i vilâyete vârid olan telgraf-nâmede bildirilmiştir.

Vali vekili nâib-i vilâyet Ali Nevzat beyefendi, merkezde müftü efendinin riyâseti altında meclis-i beledi reisi Muhittin ve tüccardan Hacı Halit ve Abdullah ve Hacı Vasil efendilerden ibaret bir komisyon teşkil ederek harik-zedegânın tehvîn-i ihtiyacâtı zımnında iâne cem’ine başlattırdıkları gibi bu bâbda mülhakatca birer iâne komisyonu teşkiliyle musâbînin imdâdına şitâp edilmesi lüzumu icâp edenlere emr ü izbâr buyurmuşlardır. Bir taraftan şiddetle icrâ-yı hükm etmekte bulunan şitânın tesir-i tâkat-şikeniyle lerzân ve diğer taraftan bir anda mâmelikini gâip etmek suretiyle müteessir ve perişan olan Araç’taki vatandaşlarımızın tehvîn-i zâruretlerine çalışmak, bir vazife-i insaniye olduğundan bu bâbda herkesin alâ kadri’l-istitâ‘a ibzâl-ı muavenete çalışmasını biz de rica ederiz”.

Bu büyük yangından 15 yıl sonra bir yangın daha yaşamıştır Araç. Fakat bunun tesiri daha büyük olmuştur. Çünkü hükümet konağı yanmıştır. Orada bulunan bütün nüfus, tapu ve adliye evrakı kül olmuş, Ziraat Bankasına ait kasalar zarar görmüştür. İşte bu yangından dolayı bugün Araç ilçesi nüfus bilgileri 1925 yılından önceye gitmemektedir. Yangın, 27 Ocak 1925 tarihinde çıkmıştır. Kış olduğu için sular donmuş olduğundan yangına müdahale edilememiştir. Bütün kıymetli evrak yanmış, çok az kısmı kurtarılabilmiştir.

Açıksöz Gazetesinin 28 Kânunisâni 1341/28 Ocak 1925 tarihli ve 1278 numaralı sayısındaki haber şöyledir:

“Araç Hükümet Konağı. Maatteessüf kuyûdat-ı resmiyenin kısm-ı azimiyle beraber bu gece muhterik olmuştur. Bu gece saat dokuz raddelerinde Araç hükümet binası tapu dairesinde çıkan bir yangın neticesinde kâmilen yanmıştır. Vaktin geç olması ve suların hepsinin donmuş bulunması hasebiyle tulumba hiç isti’mal edilememiştir. Tapu, nüfus daireleriyle adliye devâiri evrâk-ı resmiye ve kuyûdatı kâmilen yanmıştır. Maliyenin evrak-ı nakdiye kasası ve kuyûdat defâtiri kısmen kurtarılmış ise de pul ve kıymetli evrakı hâvi kasa kurtarılamamıştır. Ziraat bankasının kasaları nakidleri kuyûdat ve evrak-ı resmiye ekseriyetle yangından kurtarılmış, tahrirat kalemi, orman idaresiyle muhasebe-i mahsûsiye kalemi kuyûdat ve defâtiri kısmen çıkarılmıştır. Yangının esbâb-ı zuhûru, zâyiat hakkında tahkikat icrâ edilmektedir”.

Aynı yangından bahseden Kastamonu Vilayet Gazetesinin 3 Şubat 1341/3 Şubat 1925 tarihli 2584 numaralı sayısındaki haber ise şöyledir:

“Araç kazası hükümet dairesi geçen çarşamba gecesi tapu odasından zuhûr eden ateş neticesinde maatteessüf kâmilen muhterik olmuş ve bazı devâir ve bir kısım defâtir ve evrakı kurtarılabilmiş ise de küsûrlarının yandığı anlaşılmıştır. Harikin sebeb-i zuhûruyla zâyiat hakkındaki tahkikat neticesi başkaca yazılacaktır. Gerçi bu bina pek ziyâde müşerref-harâb idi ise de her halde mümkün olduğu kadar ihtiyaç-ı hazırı temin etmekte idi. Bimennihi’lkerim şân-ı celîl-i cumhuriyet ve hükümetle mütenâsip bir binanın âcilen inşâsına muvaffakiyet husûlunu temenni eyleriz”.

Bu yangınlar Araç merkezde olan yangınlardır. Bir de köylerde olan yangınlar vardır. Bunların bazıları gazeteye haber olarak yansırken bazıları yansımamıştır. Gazetelere yansımayan yangınlara örnek verelim: 1938 yılı baharında Araç’ın Oycalı köyü yukarı mahallesinde bir yangın olmuş ve bu yangında can kaybı yaşanmamış fakat yirmiye yakın ev yanmıştır. Yine aynı köyde 1942 yılı aralık ayında Satılmış Çobanoğlu’nun evi yanmıştır. Maalesef bu yangında yedi kişi; Satılmış Çobanoğlu’nun annesi Saniye, üç çocuğuyla beraber eşi Dudu, eşinin annesi Emine Çamcı, babası Mehmet Ali Çamcı yanarak can vermiştir. Yangın, köye yayılmadan söndürülmüştür.

Gelelim günümüze. 1 Eylül 2025 pazartesi günü Karabük’ün Eflani ilçesine bağlı Saraycık köyü yakınlarında İnderesi denen ormanlık alanda çıkan yangın, kısa sürede yayılmış, Safranbolu’ya bağlı Taprakcuma, Şamlar köyüne, oradan Araç’a bağlı Güzelce (Çöplüce), Karagözlü, İhsanlı, Yeşilova köylerine ulaşmıştır. İlk gün söndürülemeyen yangın, ikinci gün tehlikeli hal almış ve sözü geçen köylerle birlikte Kızılören, Ahatlar, Kayabaşı ve Oycalı köyü de tahliye edilmiştir. Bu olaya bizzat şahit olan birisi olarak köyümüzü, evimizi terk etmenin derin acısını yaşadık. Salı gecesi bizim için en dehşetli bir geceydi. Çünkü yangın, İhsanlı sınırını geçmiş Kayabaşı köyüne doğru hızla ilerliyordu. Yangının Kayabaşı’na gelmesi demek, Oycalı’nın da yanması demekti. Çünkü köyler birbirine çok yakındı. Hepimiz, gece yarısı veya sabahleyin gelecek kara haberi bekliyorduk. Fakat gece 12 sularında bir mucize olmuş. Doğuya doğru yani Kayabaşı köyüne doğru esen rüzgar, batıya, ters istikamete doğru esmeye başlamış ve yangın, Kayabaşı köyüne ulaşamamış. Çarşamba sabahı bu haberi duyunca şükür ve dualarla beraber sevinç çığlıkları attık. Yangının üçüncü günü, yani Çarşamba günü yangın söndürme ekiplerinin sayısı artmış, çalışmalar hızlanmıştır. Aynı günün akşamı yangının tamamen kontrol altına alındığı haberi geldi. Allah bir daha böyle bir acı yaşatmasın.

Bu son yangında can kaybının olmaması sevindiricidir. Güzelce köyünden bir ev ile bir ahırın yandığı söylendi. Fakat 2078 hektarı orman olmak üzere 2736 hektar alanın zarar gördüğü bildirilmiştir.

Burada yangının niçin, nasıl çıktığına dair rivayet ve söylentilere girmeyeceğim. Çünkü rivayetler çok. Ormanların içinde yaşıyoruz. Köylerimiz, Araç ilçemiz hep ormanla çevrili. Yaz aylarının oldukça kurak geçtiği malum. Bu durumlarda yöre halkının, yetkililerin daha ciddi tedbirler alması lazım. Şunu da ilave edeyim. Yangın söndürme çalışmalarına yöre halkı maalesef dahil edilmiyor. Yangın söndürmeye başka illerden gelen ekipler, köylerin ve ormanların yollarını bilmedikleri için olay yerine geç ulaşıyorlar. Benim önerim, her ilçede bir yangın komisyonunun kurulması. Bu komisyona her köyden coğrafyayı bilen kişilerin doğal üye olarak kaydedilmesi. Bu komisyon, yangın zamanlarında derhal toplanır, organizasyonu sağlar, yangınlar bu sayede daha çabuk söndürülür.

Son olarak, yangın söndürmede emeği geçen herkese buradan teşekkür ediyorum. Onların yangını söndürmek için yaptıkları cansiperane çalışmaları bu dünyada ve ahirette de karşılık bulacaktır.