Es geçmek deyimi, Türk Dil Kurumu Deyimler Sözlüğü’nde “üzerinde durmamak, boş vermek, önemsememek” şeklinde geçer.  Evet, Türk adaleti bir mağduriyeti es geçmedi, üzerinde durdu, önemsedi. Hikayemiz kısaca şöyledir:
    11 Ağustos 2021 yılında Kastamonu’da büyük bir sel felaketi olmuştu. Özellikle Abana, Bozkurt ve İnebolu bu felaketten daha fazla etkilenmiş ve buralar afet bölgesi olarak ilan edilmişti. Fakat Kastamonu’nun diğer ilçeleri de selden etkilenmişti. Bunlardan biri de Araç idi.  Özellikle Oycalı , Kızılören, Ahatlar ve Kayabaşı köyünün bahçeleri sular altında kalmıştı. Buna sebep olan asıl unsur, selden ziyade HES tesisi idi. Bu arazinin içinden geçen Cibit çayı aşırı yağmurlarda her zaman yükselir fakat  kendi yatağında akıp giderdi. Bu çayın kenarına HES tesisi yapılınca selde taşan sular, bu tesisin duvarlarına çarpıp ana yatağına girememiş dolayısıyla dört köyün arazisini basmıştı. Bu arazilerin ekili alanları, ağaçları  tamamen  zarar görmüş ve bahçelerin çitleri, duvarları selin tazyikiyle yıkılmıştı. Hemen Araç Tarım Müdürlüğü ekipleri gelmiş tarımsal zarar tespitinde bulunmuşlardı. Fakat Araç, afet bölgesi ilan edilmediği için köylülerin zararı karşılanmadı. Geriye tek yol kalıyordu o da mahkemeye müracaat etmek. 
En çok zarar gören Hasan Akman, durumu Kastamonu İdare Mahkemesine taşıdı. Mahkemenin 2022/196 sayılı kararıyla HES şirketi (Murat Kaan Elektrik Üretim A.Ş. ve Usta Hidro Elektrik Enerji Üretim A.Ş.) yüzde yetmiş beş oranında, DSİ ise yüzde yirmi beş oranında kusurlu bulundu. Fakat mahkemenin bu kararında zararın HES yetkililerinden  tahsil edilmesine dair bir hüküm yoktu. Bunun üzerine zararın tahsili için Araç Asliye Hukuk Mahkemesine yeniden dava açıldı (Dosya no 2023/200).Bu dava 28.02.2024 tarihinde neticelendi.  Gerekçeli karar şöyledir:  
“Kastamonu 2.Kastamonu İdare Mahkemesi 2022/196 E. 2023/285 K. Sayılı dosyasında alınan bilirkişi kurulu raporuna göre zarar verici olayın meydana gelmesinde Davalı DSİ Genel Müdürlüğünün %25 oranında, Kuzkaya II Regülatörü ve HES Üretim Tesisi projesini hazırlayan/hazırlattıran Murat Kaan Elektrik Üretim A.Ş. firmasının %25 oranında, Kuzkaya II Regülatörü ve HES Üretim Tesisinin sahibi olan/işleten Usta Hidroelektrik Enerji Üretim A.Ş.’nin %50 oranında kusurlu olduğu, Murat Kaan Elektrik Ür.A.Ş.'nin 31/08/2021 tarihinde diğer davalı Usta Hidroelektrik En.Ür.A.Ş.'ne bütün aktif ve pasifiyle devredildiğinden davalı Usta Hidroelektrik En.Ür.A.Ş.'nin bu şirketin %25 kusuru ile birlikte doğan zarardan %75 oranında sorumlu olduğu, davacının zirai ve inşai yönden toplam zararı: …..olup davalının kusuruna tekabül eden tutarın; …. TL olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile ……TL maddi tazminatın taleple bağlı kalarak 24/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair kabul edilen miktar H.M.K. 341.maddesi gereği kesinlik sınırı olan 28.250,00 TL'nin altında olduğundan taraflar yönünden kesin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur”.
İşte Türk adaleti tecelli etmiştir. Devlet, vatandaşını mağdur etmemiştir. Şimdi yapılması gereken, iki mahkeme kararı dikkate alınarak,  gerekli önlemlerin alınması ve dört köyün tarım arazisinin tekrar sular altında kalmasına mani olmaktır. Aslında beş yüz metre uzunluğunda yapılacak bir isnat duvarı, sorunu çözecektir.