İLİ                     KASTAMONU

İLÇESİ              AZDAVAY

YERİ                SÜLEYMANİYE

Şeyh Hasan Hilmi Efendi Aslen Azdavay ilçesi Saray Divanından Abdullah Efendinin oğludur.  Doğum tarihi Hicri 1240, Miladi 1824 tür.

Şeyh Hasan Hilmi Efendi önce Azdavay, sonra Kastamonu’da ilim hayatını sürdürür ve daha sonra İstanbul’da ilmi çalışmalarına devam eder. Şeyh Hasan Hilmi Efendi  Kastamonu alimlerinden nahiv, sarf, kıraat, hadis, gibi ilimler tahsil ettikten sonra Babası Abdullah Efendi tarafından İstanbul’a gönderilerek  Mahmut Paşa Medresesine yerleştirilir. Burada Şeyh Ahmet Ziyaeddin Gümüşhanevi Hazretlerinden ve  Hazım Efendi’den  Hikmet, Hadis, Fıkıh ve Tefsir dersleri alır.

Şeyh Hasan Hilmi Efendi bu sırada Fatma Sultan Camisinde  gönüllü olarak görev alır. Daha sonra Mahmut Paşa Medresesinden ayrılır. Bu sırada hac vazifesini ifa eder. Hac dönüşünde ise Geyve’de yaptırdığı medrese ve Tekkede  hem hadis dersleri vermiş ve hem de tarikat neşri ile ilgili çalışmalar yaparken kendisi “ Kastamoni” nisbesi ile tanınmaya başlamış ve Hasan Hilmi Efendi  adı altında da Şeyhinden Hilafet almıştır.

Daha sonra Şeyh Gümüşhanevi hazretleri onu İstanbul’a çağırarak vefatından kısa bir süre önce dergah ve tekkesini  Azdavaylı Şeyh Hasan Hilmi Hilmi Efendiye devretmiş ve müridlerinin de ona bağlanmasını istemiştir. Aralarında Muhammed Zahid  Efendi, Mehmet Hulusi Efendi, Eyüp Sabri Efendi, Katip Mustafa Sabri Efendi, İsmail Necat Efendi gibi zatların da bulunduğu Elli Altı halife yetiştirmiştir. İleri Yaşlarında da yerine İsmail Necati Efendi’yi dergah şeyhi  olarak  vekil  bırakarak ikinci kez hac vazifesini yapmıştır.    

Aslen Kastamonu, Azdavay İlçesinden olan Şeyh Hasan Hilmi Efendi, Babasının hastalandığını öğrenip Azdavay’a geldiğinde Babası Abdullah Efendinin “ Cuma günü sabahı beni hemen guslettir. Bu gün Rabbim’e  icabet edeceğim. Rabbimin huzuruna tertemiz çıkmak istiyorum. Cuma namazından sonra dostlarımı evime davet et. Onlarla da hellaleşıp ruhumu teslim edeyim” dediğini ve bu helalleşmeden  hemen sonra da ruhunu teslim ettiğini kendi yazmış olduğu kitabında anlatmıştır. Ayrıca Babası Abdullah Efendi’nin de  Ümmi bir kişi olduğunu ve Veli bir zat olduğundan da bahsetmiştir.

Halife olarak yetiştirdiği Katip Mustafa Fevzi Efendi, Şeyhi Hasan Hilmi Efendinin hayatını ve güzel ahlakını, kerametlerini  anlattığı meşhur “ Menakıb-ı Hasaniyye  fi Ahvalis Seniye “ şiir kitabında Hasan Hilmi Efendiyi anlatmış ve Hasan Hilmi Efendi’nin Hastalanıp yatağa düştüğünde günlerce bir şey yemediğini anlatmıştır. Bir gün gözlerini hafifçe açarak yazdığı vasiyetini müridlerine Veren Şeyh Hasan Hilmi Efendi  10 Şubat 1911 tarihine Perşembe günü sabah saat 7’15 te vefat etmiştir.

  Vasiyeti gereğince Süleymaniye Camisinin Haziresine 11 Şubat 1911 tarihinde Cuma Namazından sonra büyük bir kalabalığın da katıldığı Cenaze Namazı kılınarak,  Müridlerince  gözyaşları ve dualar eşliğinde defnedilmiştir.

Günümüzde Şeyh Hasan Hilmi Efendinin mezarı Demir Parmaklıklar ile çevrilmiştir. Süleymaniye Camisi Haziresindeki Kabri halen çok sayıda kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Babası Abdullah Efendinin mezarı ise Saray köyü kabristanlığındadır. Mezar bakımsızlıktan kayıp olmuş durumdadır.

Aslında Azdavay Saray Köyündeki bu kabristanlığın çevresi de açık olup mezarlar üzeri hayvan gezeği haline de gelmiştir. Köy ile Cuma Camisi arasındaki bu büyük mezarlık günümüzde mezarlık olmaktan çıkmak üzeredir.

Başta Veli Kullarından olduğu oğlu Şeyh Hasan Hilmi Efendi tarafından anlatılan, Abdullah Efendi’ nin mezarı olmak üzere bu büyük kabristanlığın hiç olmaz ise çevresi tel örgü ile çevrilip köy sığırlarının otlağı olmaktan kurtarılması gerekir. Geçmişine sahip olmayanların geleceğine de kimse sahip olmaz.

Kastamonu, Azdavaylı olan Şeyh Hasan Hilmi Efendinin mekanı cennet ruhu şad olsun.