Yaşam, hepimize farklı açılımlar sunuyor.  Karşılaştığımız insanları, fiziki görünüşüne, düşüncesine, yaşam tarzına göre ötelemeden saygı duyarak yaşamayı öğrenmeliyiz.

 “Kalp, insanı insan yapan cevherdir” diye bir söz vardır.  Çünkü kalp; insan vücudunun bir organı olmanın ötesinde sevgi, hoşgörü, adalet, kardeşlik gibi pek çok kavramın da kaynağı olma özelliğini içinde taşımaktadır. İnsanlara kalbimizle bakmalı, empati kurmalı ve sevgi, şefkat, iyilik duygularımızı temiz, üretken tutmalıyız.

Derneklerle yaptığım röportajlarda; engelli birey olarak en temel sorunlardan birinin gerçek bariyerler olduğunu gözlemledim. Bu fiziki engellerin yanı sıra insanların önyargılarıyla kendi oluşturdukları bariyerler de ikinci engel olarak karşımıza çıkıyor.  Örneğin bilinçli veya bilinçsizce yapılan dışlamalar, yadırgayarak bakmak ya da görmezden gelip, yok saymak…

Birlikte yürüdüğümüz yaşam yolunda, hayatlarını kolaylaştırmak, önlerindeki engelleri aşmada yardımcı olmak sorumluluğunu taşımalıyız. Görme, duyma, yürüme ya da zihinsel engelli olmak, yadırganacak, eleştirilecek bir durum değildir. Hepimizin ansızın engelli olma ihtimalini de hiç akıldan çıkarmamak gerekiyor.

Bir kenti, kent yapan özelliklerden biri; orada yaşayan engelli bireylerin kamusal alanları diğer bireyler kadar rahat kullanabilmeleridir. Farkındalık yaratmak, toplumu bilinçlendirmek, tüm engelli bireylerin şartlarını iyileştirmek ve gönüllüğü teşvik etmek de gerekiyor.

Tekerlekli sandalyesinde bakışlarıyla koşan insanlar, hiç görmeyen ancak çevresine ışık saçan genç kızlar, bir çok eğitime katılıp sertifikalar da alıp, çocuğuna destek olmaya çalışan aileler ya da evladının iyileşmesine destek vermiş olan derneğin temsilciliğini yaparak başka çocukların kurtulması için çabalayan babalar… Röportajlar sırasında konuştuğum bu insanlar gibi daha niceleri… Hepsi çok değerli, hepsinin emeği çok kıymetli…

 Engelliler Haftası kutlanırken, bu kez konuğum Özel Bireyler Derneği Başkanı Huriye Poyraz oluyor.

Evladı ile birlikte tüm özel bireylerin Huriye annesi; emeğiyle kazandığı deneyimlerini yansıtan, hiç yorulmayan, tüm zorluklara rağmen kendini motive eden, yüzünden gülümseme eksik olmayan, enerji dolu, her yere yetişebilen güçlü bir anne ve tam bir Anadolu kadını.                                      

29-30 Nisan 2024 tarihinde Kastamonu’da düzenlenen çok önemli bir çalıştay ile söze başlamak istiyorum ve soruyorum:

“Kastamonu Özel Bireyler Çalıştayı konusunda neler söylemek istersiniz?”

“Sayın Milletvekilimiz Serap Ekmekçi öncülüğünde yapılan ‘Özel Bireyler Çalıştayı’nda tüm kurumlarla birlikte derneklerimiz, 2 gün boyunca ne yapabilirizi konuştuk.

Sayın Valimiz Meftun Dallı’nın şu sözü, Özel Bireyler Çalıştay’ımıza damgasını vurdu;

‘Her özel bireyimizi evimizdeki, ailemizdeki bir evladımız gibi değerlendireceğiz. Bundan emin olun’ dedi ve Çalıştay’daki bütün il müdürlerine, biz böyle düşünüyoruz, siz de böyle değerlendirin mesajını verdi. Ailesinden biri gibi görmesi, bizleri çok duygulandırdı.

Valiliğimizin Sosyal Etüt ve Proje Müdürü  Yalçın Büyükçatak ve Merve Nur Kaya ile tüm proje ekibi çok duyarlılar. Çalıştay boyunca bize bütün çalışmalarımızda destek oldular.

Bu çalıştayda olduğu gibi tüm KUZKA Projelerimizde Serkan Genç ve Merve Topçuoğlu yer alıp, bizi desteklediler.

Derneğimiz ve kardeş derneklerimiz birlikte Çalıştay öncesinde hazırlıklar yaptık. Örneğin; Görme Engelliler Derneği Başkanı Cahit Kuşoğlu ve diğer arkadaşlarımız ile birlikte erişebilirlik sorunu olan 108 yer belirledik. Bedensel engelliler için de engelli rampasının olmaması gibi büyük sıkıntılar var. Bunları da fotoğraflayıp, Çalıştay’da sunduk.

Gençlerin engelli bireylere karşı tutumu ile ilgili eğitim ve farkındalık da çok önemli, bu konular da görüşüldü.

Çalıştay’ın hemen sonrasında Kastamonu Belediye Başkan Yardımcısı Fehmi Taş, bizden erişebilirlik ile ilgili çalıştay notlarını istedi. Bunlar çok değerli.

Tüm çalışmaların ve verilen sözlerin takipçisi olacağız.”

Trabzon’da En Mutlu Köy diye yapılmış olan projeyi inceleyip, Kastamonu’ya uyarlayan dernek,  engelli bireylerin engelsiz faaliyetleri yapabilmesi için bu projeyi gerçekleştirmek istiyor.

Özel gereksinimli bireylerin sosyal hayata adapte olmalarını, çalışabilecekleri bir yaşam alanı oluşturmayı hedefleyen projede, Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ve Kastamonu Üniversitesi paydaş olarak yer alıyorlar.

Daday Milli İl Müdürlüğü aracılığıyla Kastamonu Milletvekillerine ve Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya “Özel Yaşayanlar Köyü Projesi”ni sunan dernek, özel bireylerin yaptığı ahşap oymayı da hediye olarak takdim etmiş.

Yapılan çalışmaları, hayata geçen projeleri heyecanla anlatıyor, Huriye Poyraz:

“Kastamonu Özel Bireyler ve Aileleri Dayanışma Derneği olarak, son iki yılda çok şükür emeklerimizin karşılığını aldık. En önemlisi Kastamonu Belediyesi ile ortak yaptığımız Engelsiz Yaşam Merkezi. Şu anda tam amacına uygun değil ama 4 derslik daha yapıldıktan sonra evde bakıma muhtaç çocuklarımız için bir rahatlama olacak.

2. Güzel çalışma da Özel Bireyler Çalışma Salonu.   Şu anda Türkiye’de başka örneği yok. Gençlik Spor İl Müdürü’müz Reşat Arsak Bey’in öncülüğünde bütün donanımları yapıldı.

Ayrıca engelli vatandaşlarımız da yaşamlarını sürdürebilmek için çalışıp para kazanmak zorundalar. Devletimizin verdiği para desteği çok önemli ama çalışmak, bir işe yaradığını hissetmek her insan gibi engelli vatandaşlarımızı da mutlu ederek yaşama dört elle sarılmalarını sağlayacaktır.

İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından finanse edilen "Ahşaba Özel Dokunuş" projesi ile kurulan ahşap oyma atölyesinde özel bireyler meslek öğreniyorlar. Taşköprü Bedensel ve Zihinsel Engelliler Derneği ile birlikte olduğumuz projeden yararlanan bireyler, burada bulunmaktan keyif alıyorlar, çok sevdiler. Ağaç kenti Kastamonu’da özel bireylerimizin meslek edinerek, onlara korumalı iş yeri sağlanması amacındayız.

Kastamonu Valiliği ile Özel Bireyler ve Aileleri Dayanışma Derneği’nce yapılan “Güçlü Aile Güçlü Özel Birey” projemiz var.  Özel bireylerin yaşam kalitesini yükseltmek ve ailelerinin kapasitelerini geliştirmek için eğitim programları düzenlenmesiyle ilgili olan bu proje ile Dernekler İl Müdürü Yavuz Selim ve Pınar Taşbilen ilgileniyor. Proje koordinatörü Daday İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Şirin tüm projelerimizde, yazılım, sürdürebilirlik konularında en büyük destekçimiz oluyor.

İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Kastamonu Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde hazırlanan 'Benim Engelim Üretim Yapmama Engel Değil' projesi başladı. Özel bireyler tarımı çok sevdiler ve başarıyla yapıyorlar. Hazırlanan serada özel bireyler ve aileleri ilk çileklerini ektiler. Bu projede 4 kadın kooperatifi paydaş olarak yer aldılar. Kadın Kooperatifleri ve Kadın Dernekleri hep yanımızdalar, bu da bizim en büyük şansımız.

Özel eğitim ve branş öğretmenlerimizin eşliğinde Kadı Dağı Halk Eğitim Merkezi’nin açtığı kurslarda, Merkez Spor Salonu’muzda, 240 öğrenci ücretsiz spor eğitimi alıyor. Bazıları gruplar halinde, otizmli bireyler ise genelde bireysel olarak alınıyor. Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ebubekir Yiğit ve usta öğreticiler Aziz Bey ve Arife Hanım çok yardımcı oluyorlar.

Kastamonu Üniversitesi Rektörü’müz Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal gerçekten çok duyarlı. Ay Yıldız Spor ve Yaşam Merkezi havuzunu bize açtı. Tüm alanlardan da faydalanabiliyoruz.  Derneğimizle anlaşmalı hocalarımız ile birlikte orada tüm engel gruplarının yer aldığı 65 öğrenciye yüzme eğitimi veriliyor. Ay Yıldız Tesis Amirimiz Fırat Bey ve tüm görevliler bize çok destek oluyorlar.

Üniversitemizde özel eğitim bölümü açılması konusunda Rektörümüzün emeği büyük.  Özel bireylere eğitim verecek gençler yetişmesi çok kıymetli.

Toplum Destekli Polis Şube Müdürlüğü bu yıl bambaşka, farkındalık dolu etkinler hazırladı. Kastamonu Emniyet Müdürü’müz Kayhan Ay’a çok teşekkür ediyorum.

Jandarma Komutanı’mız Zafer Albay’a ve ekiplerine hep yanımızda oldukları için çok teşekkür ediyoruz. Bu gün de, Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Çocuk Kısım Amirliği’nden Sema Astsubayımız ve ekibi, annelerimize çiçeklerle gelip, anneler günümüzü kutladılar. Hepimiz çok mutlu olduk ve duygulandık.

Türkiye Otizm Meclisi İl Temsilcisi olarak, Kastamonu Vali Yardımcısı Ahmet Atılgan başkanlığında tüm kurumların temsilcileriyle toplandık ve Otizm Eylem Planı hazırladık.

Evde oturup, çocuğuna bakan annelere destek olmak için bir firma ile anlaştık. Evde örgü örüyorlar, hem para kazanıp, hem de kendilerini iyi hissediyorlar.

Mavi kapak kampanyasıyla hem 10 tane sandalye aldık, hem de bu kapakları toplayan öğrencilerde farkındalık arttı.”

Merkez Spor Salonu’nun giriş katında düzenledikleri alandaki “Mutlu Cafe”nin adı için, bir annenin. “Biz burada mutlu olalım” sözünden ilham aldığını belirten Huriye Poyraz, özel bireylerin doğum günü, kardeşlerinin kınası gibi etkinlerde mutlu olduklarını ifade ediyor. Merkez Spor Salonu’’nu kendi evleri gibi hissetmelerinde büyük payı olan Tesis Amiri Abdullah Bey ile tüm personel ve antrenörlere müteşekkir.

Ramazan Ayı’nda Mutlu Cafe’de özel bireylere ve ailelerine verilen iftarlardan ise gözleri dolu dolu söz ediyor. Vakıflar Bölge Müdürü Erdal Pınar ve tüm çalışanların, hayırseverlerin de desteğiyle her akşam özel bireylerin yanı sıra diğer derneklerden oluşan 120 kişilik gruplara iftar verildiğini anlatırken, Belediye desteğiyle, evlerinden alınıp, getirildiklerini ve tekrar evlerine bırakıldıklarını da ekliyor.

Başkasının masasında oturamayan otizmli çocuklara paravan bile hazırlandığını, günler içinde alışan kaynaşan çocuklar olduğunu mutluluk göz yaşlarıyla anlatıyor.

Kastamonu İhsan Ozanoğlu Özel Eğitim Meslek Okulu'nda eğitim gören otizmli, down sendromlu ve hafif zihinsel engelli öğrenciler, ritim grubu ile müziğin iyileştirici gücünden yararlanırken, sosyalleşiyorlar.

Kastamonu Valiliği Daday Kaymakamlığı Atlı Terapi ve Binicilik Merkezi’nde özel bireylere at binme ve terapi desteğinin yanı sıra ücretsiz yemek ve ulaşım imkanı sunulduğunu da konuşuyoruz. Başkan Huriye Poyraz, görme engelli özel birey Mehmet’in çok iyi at bindiğini, lisansını aldığını ve at üstünde kendini kuş gibi özgür hissettiğini, anlatıyor.

Özel Birey Cengizhan Koç, İç Anadolu Birliği ve Dünya Muhabirler Birliği tarafından, görme engelli Mehmet’in at binmesini çektiği ’Karanlığın Renkleri’ adlı kısa film ile ödül alarak, ailesinin ve derneğin olduğu kadar hepimizin gurur kaynağı oldu.

Huriye Poyraz, KUZKA, Daday Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği ve İl Özel İdaresi iş birliğiyle yapılan tesis ile öğrencilerin buluşması konusunda,  Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş ve Şube Müdürü Gülseren Anbarcı’nın desteğinden teşekkürlerle söz ediyor. Tüm personel ve şoförlerin çok yardımcı olduklarını da ifade ediyor.

Otizm ile bedensel engelli özel bireylere çok büyük faydası olduğuna dikkat çeken Dernek Başkanı Poyraz, kendisinin de 8 yaşından bu yana at bindiğini sözlerine ekliyor.

İnsanların vicdanı, öz verisi çok önemli, komşuluk çok değerli. Huriye Poyraz da bu günlere gelmesinde komşularının önemli bir yeri olduğunu söylüyor. Ömer’i kendi çocukları gibi gördüklerini, karşılıklı güvenle, sevgi ile sarılan dostluklarla bir aile gibi sahip çıktıklarını minnetle ifade ediyor.

“Ailenizden destek görüyor musunuz?”

 “18 yıldır oğlum ile birlikte mücadele veriyorum. Önceleri sadece maddi anlamda ya da etkinliklere getirerek destek olmaya çalışıyordum. Dernekten sonra daha farklı etkinliklerin içindeyiz. Ayrıca tarımla uğraşıyorum. Köyümü de çekip çevirmeye çalışıyorum.

Eşimden Allah razı olsun. Sarımsağın kopuğunu dernek için harcamama vesile oldu. Maddi manevi çok destek oldu.

Topluma bedensel engelliyi, down sendromluyu anlatabiliyorsun ama otizmlinin yüzünde bir ifade olmadığı ve bedensel gelişimi de genelde iyi olduğu için fark edilmiyor ve hareketleri yadırganıyor. Biz de açıklamak durumunda kalıyoruz. Oğlum ile ilgili de ‘şımarıklık yapıyor, sen yüz veriyorsun’ diyenler oluyor, otizmi bilmiyor, anlamıyorlardı. Neyse ki şimdi farkındalık arttı.

Ancak bunun yanı sıra otizm hızla artıyor, Kastamonu’da bile bunu görebiliyoruz. Bir de otizmli bireylerde kanser artmaya başladı. Kullanılan ilaçlar sebep olabilir diye de düşünüyorum. Sağ olsun LÖSEV İl Temsilcisi Şevket Başkan bize çok yardımcı oluyor, 22 yıllık tecrübesinden yararlanıyoruz ve maddi manevi destek oluyor.

Disleksi de Kastamonu’da çok artmış durumda.  Ben ancak atlı terapi ve yüzmeye alma konusunda yardımcı oluyorum.  Yine sizin de röportaj yaptığınız Disleksi Derneği Başkanı Hüseyin Demir, bu konuda çok donanımlı. Eğitimleri ile ilgili kendi derneğinin yanı sıra bizim derneğimize de destek oluyor.

Diğer derneklerle kardeşiz, işbirliği ile çok daha iyi yol alabiliyoruz. Birimizin düşünemediğini diğer dernek söylüyor, daha iyi farkındalık yaratabiliyoruz.

Kastamonu ve ilçelerine satrancı sevdiren Satranç Federasyonu Temsilcisi ve Halime Çavuş Özel Eğitim Anaokulu Müdür Yardımcısı Hilmi Böcek, bizim de gönüllümüz. Her çocuğa ‘Ya kitap okuyun ya da satranç oynayın’ diyen Hilmi Hocama geleceğimiz olan çocuklarımız adına teşekkürü bir borç biliriz.”            

“Kastamonu Özel Bireyler ve Aileleri Dayanışma Derneği olarak beklentileriniz, istekleriniz nelerdir?”

“Kastamonu’muzdaki en büyük ihtiyacımız olan Milli Eğitim’e bağlı özel eğitim kurumlarımız ile ilgili yıllardır tek çivi çakılmadı. Hüseyin Üster Özel Eğitim Uygulama Okulu ve Halime Çavuş Özel Eğitim Anaokulu bizim için çok kıymetli. Ben oğlumu vereceğim anaokulu bulamamıştım. Çünkü özel eğitim okulu olmayanlar otizmli çocukları istemiyorlar. Bu okulların faydası çok ama kapasite yetersiz. Git gide artan bir potansiyel var, 29 doğumdan 1’i otizmli. Daha büyük binalara acilen ihtiyacımız var.

Aile hekimlerinin, hemşirelerin bilinçli olması şart, erken tanı açısından farkındalık çok önemli. Ailelerin neden ben, demeyi bırakıp, çocuğa sevgiyle yaklaşmaları çok önemli. Sevgiyle, anlayışla ve farkındalıkla hareket edip, mekanlar oluşturulmalı. Çünkü bizim vefatımızdan sonra çocuklarımızı emanet edeceğimiz yer yok. İnşallah bu konuda da çözüm sağlanır.  Bu konuda Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürümüz Harun Köksalan çok duyarlı, en büyük beklentimiz bu konudur.

Kastamonu Üniversitesi’nde farkındalık konusunda güzel eğitim veriliyor. Havva Kaçan Hocam, öğrencilerinin sahada çalışması, özel bireylerle tanışmaları konusuna önem veriyor. Bunun çok daha yaygınlaşması lazım.

Engelsiz Yaşam Merkezi’ne ihtiyacımız var. Serap Vekilim Sayın Bakanımızdan bunun sözünü aldı. Biz de takipçisi olacağız.

Fiziksel Engelliler Vakfı Genel Başkanı Yaşar Tatar hoca ve önceki dönem Belediye Başkanımız Galip Vidinlioğlu’nun arkadaş olmaları dolayısıyla da Gaziantep’e gidip, yerlerini gördük. Turhan Topçuoğlu Parkı’na engelliler için spor yapacakları, fiziksel becerilerini geliştirecekleri bir merkez yapılıyordu. Yaşar Hocama, Galip Başkan ve eşi İlknur Hanıma çok teşekkür ediyoruz.

Hasan Baltacı Başkanı’mızın da bunu destekleyeceğini düşünüyoruz, bu konuda hiçbir şüphemiz yok. Bu merkez Türkiye’de 3. Olacak. Hasan Başkan’ın Otizm Evi ile ilgili de düşünceleri var. İlerideki günlerde gerçekleşir inşallah.

Gidiş geliş konusunda engellilerin taşınması için araca ihtiyaç var. Aileler o kadar zorlanıyorlar ki, babaanneler bile mopet alıp, çocuklarımızı taşımaya çalışıyorlar. Gençlik spor bünyesinde, Milli Eğitimde erişebilirlik araçlarına ihtiyacımız var. Engelli otobüsü, minibüsü olmaması önemli bir eksiğimiz.

Cadde, sokak, kamu ve özel kuruluşlarda sarı çizgiler veya engelli rampası yer alması, erişebilirlik olması gerekiyor.

Çocuk eğitilebilir ve topluma kazandırılacak durumdaysa, korumalı iş yerlerine destek verip, çocuğun ayakları üstünde durması sağlanmalıdır. Bu da çok önemli.

Verilen sözlerin yerine getirilmemesi bizleri çok üzüyor. Özellikle özel bireyler ve aileleri bu konuda çok hassalar. Bir söz verildiğinde yerine getirilmesini bekliyoruz. Yalnızca bu dünyada değil iki Cihan’da da bunun vebali büyük olur.

İyi niyet, makama karakterin yansımasıdır. Çözüm odaklı davranmaktır. Bunu bize sağlayan, yaşatanlara, bizlere kapısını, yüreğini açan herkese teşekkürler…

Engelliler Haftası’nda çok güzel etkinlikler var. Herkesi davet ediyoruz. Yapamaz denilen bireylerin neler başardığını görelim.”

 “Gerçek dostlar, iyi günlerde davet edilince sizi ziyaret eder. Kötü günlerinizde davet edilmeden gelirler” demiş, Theopmrastus. Çok da doğru söylemiş.

Biz de engelli dostlarımıza davet beklemeden gidelim, yanlarında olduğumuzu gösterelim, yüreğimizde kocaman yerleri olduğunu hissettirelim.