İşimiz gezmek olsun, bir tatili hakettiğimi düşündüm, nereye gidebileceğimi, nereleri gezebileceğimi araştırmak ve özellikle yurtdışına gitmek aklıma geldi.

Yurtdışı seyahat en iyisi, nereye gitmek istediğimi şans olarak belirlemek için Dünya Küremi aldım gözlerimi kapattım ve çevirdim. Dünya küresi, hepimizin bildiği özellikle okullarda gördüğümüz dünya üzerindeki ülkeleri gösteren bir araç.

Kendime üç hak verdim, birincisinde Atlantik okyanusu geldi, ikincisinde Kanada, üçüncüsünde ise Çin geldi tam Kanada’da karar kılacaktım ki haberleri izlerken 2024 yılının ülkemizde “emekliler yılı” olarak ilan edildiğini öğrendim.

Emekliler yılı ülkemizde ilan edilirken benim yurt dışına çıkmam olmaz diyerek tatil yapmamaya karar verdim.

Uzun süreden beri içime dert olmuştu neden herşeyin herkesin bir günü, yılı var emeklilerin niye yok diye, o da oldu sonunda bizimde artık bir yılımız var ama nasıl kutlayacağımızı henüz öğrenemedik.

Zamlar verildi, para çok, harcamak lazım!

Zira, TÜİK verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 64,77 olmasına rağmen SSK ve Bağ-Kur emeklilerine verilen yüzde 37,6 zam ile ne güzel tatil yapacaktım ki bir de baktım bir büyük müjde daha geldi yüzde 5 ilave zam verildi ve toplamda yüzde 42,6 zam ile gözlerim ışıl ışıl oldu.

Aslında ekonomi, Neo klasik ekonomi düşüncesinden, epistemolojik bir kopuşu temsil eden heteredoks yaklaşım, günümüzde giderek ön plana çıkan davranışsal ekonomi ve nöroekonomiyle daha fazla önem kazanırken ve enflasyon tam düşerken bu maaş artışları bize çok fazla.

Bize yaramaz bu kadar artış azarız, yat, kat, son model arabalar, kiraya verdiğimiz evler ve sonradan bu fiyatlarla alamadığımız kiralar, kiracı ile anlaşmazlıklar bize dert olur, dertsiz başımıza dert almış oluruz.

Oysaki yılbaşı bileti çıkarsa diye alıp hayaller kurduğumuz dünyevi meselelerle çok kafa yormadığımız bir yaşantı tarzımız vardı şimdi bir müjde ile gelen bu artış bizim yaşam tarzımızı altüst etti, nerelere nasıl harcayacağız borç mu versek, faize mi yatırsak, yatırım mı yapsak aldı bir düşünce.

Tatil ne oldu diye sorarsanız en güzeli Kastamonu ve burada kalmak, ailenle birlikte yaşamın tadını çıkarmak mecbur değiliz gezmeye bir yerleri görmeye, bizim gördüğümüz duyduğumuz Avrupa emeklilerinin ülkemizde krallar gibi tatil yaptığı, onları görüp ülkemize geliyorlar diye mutlu olmamız gerekir.

Gelsinler mutlu olalım yeter ki onlar gezsinler turizm gelirlerimiz yükselsin.

Tatil bizim neyimize sağlık herşeyden önemli der şükrederiz, para ile saadet olmaz diye şarkı bile var yıllardır dinlediğimiz.

Aslında şarkının devamında, “Parayla saadet olmaz, ettiğin yanına kalmaz, bu dünya senin olmaz” der ve devam eder.