Hacı Mustafa Efendi Türbesi, halk arasında Yanıkzade Hacı Mustafa türbesi olarak da bilinmektedir. Hicri 1015, Miladi 1616 yılından önceki bir tarihte vefat ettiği anlatılmakta ve vefat tarihi hakkında ise kesin bir tarih verilememektedir.
Türbede Mustafa Efendiden başka, İsmail Ağa, Ahmet Ağa, Mustafa Ağa ile yanıkzade İlyas Efendi ile kimliği bilinmeyen bir hatun mezarı olmak üzere toplam altı mezarın bulunduğu bu türbe günümüzde yıkılmış ve mezarlar başka yerlere nakledilmiş, türbenin yerinden de yol genişletmesi yapılmıştır.
Yanıkzade İlyas Efendinin torunlarından olan yanıkzade Emine Hatun ise kurtuluş savaşında mekkare olarak cephane taşıması yaptığı bilinmektedir. Yanık zadelerin Emine Hatun Kastamonu askeri kışlasından aldığı silahları, Dip Han, Derbent, yolundan Ilgaz Dağlarını aşarak, Çukur Sökü, Koçhisar civarından daha ilerilere silah ve cephane taşıma işlerinde, çok sayıda Hatunların oluşturduğu kağnı konvoylarında görev almış ve bu hatta defalarca gelip gitmiştir. Yanıkzade Emine Hatunun mezarının Koçhisarda olduğu anlatılmaktadır. Ancak mezarının tam yeri hakkında henüz bir bilgiye ulaşılamamıştır.
Halk arasında burada eskiden aşağı Pazar denilen ve çevresi çarşı ve dükkanlarla çevrili bir yer olduğu anlatılmaktadır. Türbenin hemen yanındaki Yanık Han diye bilinen ve halk arasında Kendir Hanı diye de ifade edilen Hanın güney doğu kesiminde yer alan türbenin hemen yanında altından yol geçen cami diye bilinen ve günümüzde Kendir Hanının girişi kısmının üstünde de bir cami olduğu da anlatılmaktadır.
Bu civarda eskiden, Araba Pazarı, Kömür Pazarı, Ovalı Pazarı, Pirinç Pazarı, Buğday Pazarı, Un pazarı, İplik pazarı, nal mık pazarı, ip pazarı, sarımsak pazarı, saman pazarı, kömür pazarı, odun pazarı, deri pazarı, salep pazarı, tellal pazarı, et pazarı, pastırma ve sucuk pazarı gibi pazarların kurulduğu, ayrıca iplikçiler çarşısı, Mahkeme altı Çarşısı, Attarlar çarşısı, kunduracılar çarşısı, nalcılar ve geyimciler çarşısı, yemeniciler çarşısı, bakırcılar çarşısı, demirciler çarşısı, sahaflar çarşısı, kuyumcular çarşısı, yüncüler çarşısı gibi çarşılar, ayrıca hanlar, hamamlar, bedestenler, kapanlar, camiler, çeşmeler, kuyular, saraylar, mescitler ve türbelerin de yer aldığı bir alan olup Kastamonu’nun en hareketli yerlerinin başında gelen yeri idi,
Kastamonu Kalesinin dış kale surlarının içinde kalan bu mekan günümüzde eski hareketliliğini kaybetse de günümüzde turistlerin gerek aşıklı sultan türbesi, Dai sultan türbesi, Müfessir Alaaddin türbesi gibi türbeler ile Osmanlı Sarayı, tarihi konaklar, Yakupağa külliyesi, Fetih Camisi ve Kale yolu ile Araba Pazarı Hamamı ve ayrıca Bedi-ü zaman Saidi Nursinin Evinin bulunduğu yol kavşağı ve Kastamonu’da Çarşamba ve Cumartesi günleri kurulan pazarın giriş yeri ile Pastırma almak isteyenleri sıkça gelip geçtiği bir köşe noktasıdır.
Bu köşe noktasında bulunan Yanık Han ise Hacı Mustafa Efendi’nin oğlu olan Hacı İsmail ağa tarafından vakıfname hazırlanarak gelirleri Kuran okunması için vakfedilmiş olup başta Peygamberimiz ve bu türbede yatanların ruhuna bağışlanması bu vakfiyede yer almıştır. Hanin içinde bir de su kuyusu yapılmış ve buradaki halk arasında altından yol geçen cami diye bilinen caminin cemaati için abdest almaları sağlanmıştır.
Kabirlerin başında haftada üç gün hatmi şerif okunup dualarının da kabirlerin başında yapılması ve hatim okuyanların hakkı huzurlarının da karşılanması bu handan elde edilen gelirlerden karşılanmıştır. Bir dönemde Kendir Kapanı yani Kendir borsası olarak da hizmet veren yanık han bir dönemde tevkifhane olarak da kullanılmıştır.
Günümüzde bakımsızlıktan yıkılmak üzere olan han içindeki dükkanlar depo olarak kullanılmaktadır. Ayrıca hemen bu hanın doğu tarafında yer alan ve Halk arasında Nalkıran hanı olarak bilinen bir yer ise günümüzde giyim mağazası olarak hizmet vermektedir. Bu hanın batısında bulunduğu kanara camisi de yıkılmış ve yerine Pazar yeri yapılmıştır.
Kastamonu’ya gelen turların bu harabe haline gelen han hakkında bilgi talep ettiklerinde han ve çevresindeki yerler hakkında bilgi vermekte güçlük çekmekteyiz. Özellikle yabancı tur rehberlerinin isminden dolayı hanın yanmış olduğundan kullanılmadığı gibi saçma şeyler anlatmaları da ve Kastamonu’nun yanlış tanıtılmasına yol açmaktadır. Kastamonu Turizmi için önemli olduğuna inandığım bu kendir Kapanı yani Kendir Borsası, Bal Kapanı, bedestenler, han ve hamamlar gibi ticari mekanlar ile çarşı ve pazarlar hakkında bilgi aktarmamızı sağlayan bu tarihi hanın restore edilerek işlerlik kazandırılması zamanı gelip geçmektedir. Ayrıca buradaki türbenin de tekrar yerine yenisi yapılıp başında Kuran okunması için vakfiyesinde hüküm bulunan bu tarihi hanın gelirlerinden de bu vakıf hükmü yerine getirilmelidir. Yol genişletme çalışmasına kurban edilen ve kabirlerinin de nereye nakledildiği bilinmeyen bu türbede yatanların ruhları da böylece huzur bulacaktır. Yoksa üzerinden gelip geçenler de bu olumsuzluktan nasiplerini alacaklardır.
Yanıkzade Türbesi veya Hacı Mustafa Efendi Türbesinde yatanların mekanları cennet ruhları şad olsun.