İLİ KASTAMONU
İLÇESİ ARAÇ
YERİ TERKE KÖYÜ
Araç ilçe merkezine 40 km mesafedeki terke köyü yakınlarındaki kayalık alandaki küçük mağara girişleri ve kayaların dış yüzeylerindeki kayalara yapılan resim ve figürler dikkati çekmektedir.
Servet Hoca bu resimlerin en azından 4-5 bin yıllık olduğundan bahsetmişti. Bilimsel bir araştırma yapılsa belki de daha eski olabilirmiş.
Basak, yani merdiven yardımı ile çıkabildiğimiz bir mağara girişindeki üç adet kabartma hayvan figürlerinden kartal figürü koruma iç güdüsü ile yapılmış olabilirmiş, boğa ve aslan figürlerinin de ayrı anlamları varmış.
Burasının eski bir yamaç yerleşkesi olduğu ve avcılık ile geçimlerini sağlayan eski dönem insanlarının belki de ilk yerleştikleri yerlerden birisi olduğunu da anlatmıştı. Daha sora buraların terk edildiği ve Türklerin tekrar buralara geldiklerinde bu terk edilen bu eski yerleşim yerlerinde daha ziyade keçi yetiştirmek amacı ile yerleştikleri ve bu eski yerleşim yerlerinde küçük te olsa bir canlanma olduğundan da bahsetmiş ve bu nedenle de buralara terke adının verilmiş olabileceğini anlatmıştı.
Ayrıca eskiden Daday, daha sonra Azdavay, günümüzde de Pınarbaşı ilçesi sınırlarındaki Kerte köyünün üzerindeki kayalıklarda da benzer kaya resimlerinin olduğu anlatılmıştı. Buradaki sarp kayaların özellikle bu köyden Cide tarafına doğru uzanan bölümlerinin de mutlaka teknik araç ve gereçler ile incelenmesi gerektiğinden de bahsetmiş ve buradaki çok sayıda in ve mağaranın da eski yerleşim yerleri olabileceğini anlatmıştı.
Daday, Çiğlene arasındaki keçi kalesinde de küçük te olsa kaya resimlerini görmüştük. Bunların da yine avcı toplayıcı eski insanlara ait olduğu da doğrudur.
Yine Pınarbaşı sınırları içindeki Çi Sultan Türbesi yakınındaki küçük mağara ve İn Türbesi girişleri ile Atak mağarasının dört girişinin ikisinde de benzer kaya resimleri üzerinde de bilimsel çalışmaların gerekebileceğini biliyoruz.
Günümüzde Azdavay sınırları içinde kalan Medil mağarasının su havuzundan geçtikten sonraki ikinci kısmında da tanrıça matar ve kamela resimlerine de dikkati çekmişti. Azdavay kamana da da mağara girişlerinde de kaya resimlerinin de en aza 5-6 bin yıllık olduğundan bahsetmişti. Mantar ve Ejder mağaralarının da uzun bir araştırma ekibince incelenmesinin bu açıdan önemli olduğunu biliyoruz.
Servet Hocayı burada rahmetle anmak istiyorum. Mekanı cennet olsun. Onu en çok üzen bir konu ise Karafasıl Köyünün kuzeyindeki yüksek kayalıkla ilgili olmuştu. Karafasıl köyü, Azdavay Pınarbaşı yolu üzerinde eski bir yerleşim yeri. Bu köyün yukarısındaki dev kaya parçasının üzerinde de bazı figürlerin anlatılması üzerine buraya tam bir günümüzü ayırdık. Pınarbaşı’ndan bir dostumuzun tavsiyesi üzerine köyde yaşayan ve daha ziyade kış aylarında İstanbul’da duran bir vatandaşa ulaştık. Onun rehberliğinde bu kayanın önce üzerine tırmandık. Daha sonra bu kayalıkta bulunan üç adet mağarayı da inceledik. Benzer kaya resimlerine de bu kayalıkta rastladık. Bu kayanın köye bakan yamacındaki mağara ise oldukça eskiden insanların yaşadığı küçük bir ev gibi olduğunu gördük. Buradaki kaya resimleri o kadar belirli idi ki. Tek tek bunların üzerinde çizimlerin yapılması ve anlamlandırılması gerektiği konusunda hem fikir olduk . Bize rehberlik yapan köy sakini bu mağarada dedesinin ayı vurduğunu da anlatıverdi. Ancak bu kayanın bir mermer işletmesine satılacağından da bahsetti.
Servet Hoca buna çok sinirlendi ve bu tarihi kaya Türk tarihi ve kültürü için çok önemli. Bunu yetkililere bildirmeliyim. Bu büyük kayalık mermer ocağı olarak işletilirse bu tarih ve kültürümüz de yok olur. Kısaca bir tarih yok olur demiş ve üzüntülerinden bahsetmişti.
Kısaca şunu belirtmeyi yararlı görüyorum. Buralardaki tarih ve kültür hazinelerimiz yok edilmeden turizme kazandırılsa gelecekte onun mermer veya taş değerinden uzun zamanda turizm gelirleri daha fazla olabilir.
Ayrıca buralardaki kurganlar da mutlaka incelenmelidir. Bu kayalıkların başındaki mezar benzeri yerlerde ilk baharda bereket, son baharda şükür dualarının eski zamanlarda yapıldığını da biliyoruz.
Bana düşen görev ise sadece bu mekanların unutulmaması ve dikkatin bu kaya resimlerine çekilmesi olsa gerek.
Ne diyelim, Tarihimize ve Kültürümüze sahip çıkalım ve bence buraları turizme kazandıralım. Hem turizmden para kazanır ve hem de bu değerlerimizi korur belki de bu eski yamaç yerleşim yerlerinden göçü de geri çevirebiliriz.
Yoksa adı Kerte de olsa Terke de olsa terkedilip gidilecek.