İLİ KASTAMONU

İLÇESİ MERKEZ

YERİ İSFENDİYAR BEY MAHALLESİ

Tatlu Hatun Türbesi Kastamonu Merkezinde İsfendiyar Bey Camisinin kuzey kıyısındadır. Türbe günümüzde tamamen yok olmuş durumdadır.

Tatlu Hatun Candaroğulları Beylerinden İsfendiyar Beyin hanımıdır. Bilindiği gibi Candaroğlu beyliği on bey tarafından yönetilmiştir. Bu beylerden dokuz tanesi Beyliği köylerden yönetmişlerdir.

İsfendiyar Bey Üsküdar dan Samsuna kadar olan beyliğini yönetirken Kastamonu Merkezinden Beyliği yönetmeyi tercih etmiştir. İbn-i Batuta nın yazdıklarına göre de Kastamonu merkezine büyük bir de Saray Yaptırmış ve bu sarayda beyliği idare etmiştir. Bu saray günümüze ulaşamamıştır. Sadece Saray Camisi ile Saray Hamamı günümüze ulaşmıştır. Saray ise bu iki esrin arasında bir yerdedir.

İsfendiyar Bey aslında Candarğulları Sülalesinin Eniştesidir. Beyliği yönettiği sürede de Candaroğulları ile ilgili isimleri değiştirmek istemiş ve Beyliğin adını da İsfendiyar Oğulları Beyliği yapmış Küre Dağlarının adını da İsfendiyarbey dağları diye değiştirmiştir.

Ayrıca kendi adına Kalenin tam karşı yamacına bir mahalle kurmuş ve sarayını da buraya yaptırmıştır.

Tatlu Hatun ise yardımsever ve hayırsever kişiliği ile nam salmıştır. Kendisi Candar Soyundan olduğu için de İsfendiyarbey üzerinde daha güçlüdür ve yönetimde de söz sahibidir. Beyinin aksine saray yaşantısını da pek sevmez ve gösteriş ve şahşahadan da uzaktır. Beyliğin gelirlerinin bir kısmını daha çok hayır işlerine harcamayı tercih eder. Bunun için de akar sağlan şeyler yaptırma yolunu seçmiştir.

Gökçeağaç denilen yerde bir kervansaray İnşa ettirir. Burası günümüzde Hanönü ilçesindeki handır vr günümüzde müze olarak hizmet vermektedir. Bu binayı yaptırırken onun Cömertliğini bilen bir sepet ustası yanına gelir ve ona bir ağzı kapaklı Pazar sepeti hediye eder. Pazardan alınan malzemeleri bu sepetle taşımasını ve alınan malzemeleri de taşıma sırasında kimsenin görmemesinin daha eftal olduğunu söyler. Tatlu Hatunun bu durum çok hoşuna gider ve bir isteği olup olmadığını sorduğunda köyüne bir cami yaptırmak istediğini ancak sepetlerin satış gelirleri ile bunun zor olduğunu söyler. Tatlu Hatun bu sen köyüne Cami inşasına başla. Bu kervansarayın gelirleri inşaat bitinceye kadar bu iş için kullanılsın emrini verir. Bu nokta İpekyolu üzerinde olup kervanların uğrak yeri olduğundan geliri de bir hayli fazladır. Günümüzde Sepetçi Camisi denilen tarihi Cami sepet ustasının köyündedir ve halen ibadete açıktır.

Tatlu Hatunun yaptırdığı hayratlar bununla da sınırlı değildir. O bu günkü Çengeller köprüsü denilen yereyakın bir yerde bir medrese yaptırır. Bu medreseye de eşinin adını verir. Ayrıca Kışla üzerindeki tepeye de bir ok talimgahı yaptırır. Mahalle içlerine Sebil ler de yaptırır. Saray önü denilen yere ise büyük bir meydan çeşmesi yaptırır. Ayrıca Küre- Nuhas da, Taşköprü ve Tosya da yaptırdığı hayratları vardır. Bazı köylerdeki türbeleri de onardığı bilinir.

Kastamonu Merkezindeki İsfendiyar Bey Camisi de onun eseridir. Vefatından sonra da bu Caminin yanına defnedilir. Mezarı gösterişsiz bir örtü ile örtülür. Vefatından sonra da çok kişi bu makamı ziyart eder dua ve niyazda bulunur.

Günümüzde bu mezarı hemen yanındaki eski bir binayı bir hurdacı esnafı satın alarak buraya üç katlı betonarme bir binayı 1976 yılında yaptırır. Ancak mezarın çevresindeki demir korkuluklar eskidiği için yerinen kaldırır. Ve burasını küçük bir çiçek bahçesi yapar. Bu bina İsfendiyar Bey Camisi Restore edilirken sahibinden satın alınır ve yıkılır. Bu esnada da oradaki taş duvarın kıyısındaki bu küçük çiçek bahçesi de ortadan kalkar ve hafriyat ile birlikte bu alan buradan kaldırılırken bu noktadan insan kemikleri de çıktığı anlatılmaktadır. İsfendiyar Beyin Mezarı da bu mezarın yanında olduğu söylense de bu bilgi teyit edilmeğe muhtaç dır. Aslında Candaroğlu beylerinin İsfendiyarbey hariç mezarlarının yerleri bellidir.

Günümüzde bu cami genellikle minaresi ile anılır ve oklu minare olarak adlandırılır. İsfendiyar Beyin devletin Beytül malına zarar verdiği için yargılandığı bilgisi de araştırılmalıdır. Hikaye odur ki bu yargılama sırasında kadı onun bu zararı yapıp yapmadığı konusunda pek emin değildir. Bunun için kendince bir yol seçer ve onu Kastamonu Kalesinin burcunda yargılamak ister. Ancak bey biraz hastadır. Yargılama esnasında mahkemeyi izlemeye gelenler arasında bulunan bir kişi Beyin bu suçu işlemediğine kefil olduğunu söyler. Kadı bunu nasıl ısbat edersin dediğinde Şu karşıda bir minare var ben okçuyum der. Peki bunun bu olay ile ne alakası var dediğinde ben buradan bir ok atayım bu ok minareye isbet ederse suçsuz etmez ise suçludur. Eğer Suçlu ise onun yerine ben verilecek her cezayı çekmeye hazırım der. Bu durum kadı efendinin hoşuna gider ve bu isteği kabul eder. Böylece kendisinin de kararda bir dehlinin olmadığını düşünür. Okçu kaleden oku Minareye doğru doğrultalar ya hay diye bağırarak fırlatır. Kadı okun minareye isabet etmediğini zannederek adama Tutturamadın der ve Beyin yerine adamın katlinin vacip olduğunu ilan eder. Bu kararında da kadıyı haksız bulanların sesi yükselmeye başlayınca kadı adamı niye cezalandırdım bilir misiniz der. Merak edenler bilmeyiz ya kadı efendi dediklerinde bu zındık hem oku tutturamadı hem de bu münafık adam cami minaresine ok atılmadığını bilmez mi ki de minareye ok fırlatır ey ahali bu caiz midir. Bunun için bu adamı Cezalandırdım der.

Aşağıya geldiklerinde Minarenin ucundaki hilalin bağlı olduğu ince yerde oku görürler. Bunu kadıya bildiren ahali adamı boşu boşuna kadı efendi cezalandırdı diye söylenirler. O günden sonra da bu minare oklu minare diye anılır olur.

İsfendiyar Beyin mezarının yeri hakkında ise farlı söylentiler günümüze kadar gelmiştir. Tatlu Hatun Türbesi de günümüzde sadece yerinden başka bir şeyin kalmadığı Cami ile hemen Caminin kuzeyinde yer alan tarihi konağı arasında bir yerlerdedir.

İsfendiyar Beyin mezarının Tatlu Hatunun mezarının yanında olduğunu anlatanlar da vardır. Onun yaptırdığı sarayın bahçesinde olduğunu anlatanlar da vardır.

Kastamonu ve civarında on yedi bin civarında evliya olduğu bilinmektedir. Kadın erenlerden olduğu söylenen ve ömrünün çoğunu hayır hasenata ayıran Tatlu Hatun ve isimleri unutulan, nesilleri tükenen nice erenlerin mekanları cennet ruhları şad olsun. Belki bir gün birileri çıkar da Tatlu Hatun Türbesinin yerini tam olarak belirler kabrini onarır ve bir de levha koyuverir.

Zühtü Aslan