İLİ                  KASTAMONU

İLÇESİ          DEVREKANİ

YERİŞ           DUACI KÖYÜ

Halk arasında Kut türbesi diye bilinen yer, Duacı köyü yakınındaki örenbaşı tepesindedir. Türbenin bulunduğu Örenbaşı tepesi, hem Devrekani  civarıa, hem de Germeç civarlarına hakim bir yerdir.

Örenbaşı, Habeşli köyü, Hasanefendi köyü ile Kürt Mahmut köyü ve Duacı köylerinin yakınındadır. Yol ise Habeşli köyüne kadar her vasıta ile gidilebilecek düzeydedir. Ancak Duacı köyünden ilerisi daha ziyada yürümeye uygundur. Eskiden Sahilden gelen ve Germeç, veya yeni adı ile Alkatarla ve Aşağı Uzukavak köyünden Ilgaz Dağına doğru giden eski kervan ve satılıkçı yolu üzerindedir.

Duacı köyü Örenbaşı civarından  germeç tarafına inerken dere boyunda merdivenli yola halk kırkbasak demektedir. Halen bu merdivenler görülmeğe değerdir.

Örenbaşı tepesindeki Kut türbesinin çevresi kaçak kazılar ile tahrip edilmesine rağmen bu tepe yerleşkesinde çok sayıda kalıntıyı görmek mümkündür. Kanımca burası çok eski bir yerleşim yeridir. Hiçbir kalıntıda tarihi bir yazıyı göremedim. Türbede yatan zat ile ilgili de herhangi bir isim veya tarihe de rastlamadım. Ancak civar köylerdeki halk buraya yağmur dualarında ve ilk baharda bereket, son baharda da şükür duası için geldiği biliniyor. Ayrıca birkaç adet de adak kesim çukuru günümüze kadar ulaşmış. Tepenin Doğu ve Batı aşağısında keçi sağım yerleri veya eyleklerine benzer iki alan da günümüze kadar ulaşmış.

Yaklaşık 200 metre kadar aşağıda eski ve oldukça yaşlı, halkın kuş kirazı dediği kuş kirazları var ve burada bir de su kaynağı bulunmakta. Örenbaşı tepesinin çevresi tamamen ormanlar ile kaplı bir yer.

Kut kelimesi ise; Eski Türklerde Ülkeyi veya o bölgeyi yönetme yetkisinin tanrı tarafından o kişiye verildiği anlamını taşımaktadır. Diğer bir ifade ile Ülkeyi yönetme yetkisine ve gücüne  sahip olma anlamındadır.

Hali Paşa Kut Ül Amare de kırk bin İngilizi savaşta devre dışı bırakmış ve 24 Nisan 1915 tarihinde On Üç Binini Memlekti  Kastamonu ya yürüterek sevk etmiş ve bu İngilizleri 1919 yılına kadar Kastamonu Askeri Kışlası ile Daday Redif Kışlası ve Devrekani Askeri kışlalarında esir olarak kalmışlardır. Hali Paşa ise 1934 yılında Soyadı Kanununun çıkmasından sonra da Kut soy adını almıştır.  Ona neden bu soyadını tercih ettiği sorulduğunda bunun iki nedeni var. Birisi, Kastamonu birincidünya harbinde çok fazla şehit ve gazi verdi, bir kısmı da fizan ve miemmar denilen yerlere sürgün edildi. Bu nedenle İngilizleri Kastamonu ya yürüterek gönderdim ve Kastamonu halkının morelini yükseltmek istedim. İkincisi ise Irak cephesinde grev almadan önce Kut türbesinde dua ve niyazda bulundum. Diye ifade  etmiştir.  Daha sonra da bu soyadını aldım diyen Halil Paşanın mekanı cennet ruhu Şad olsun.

Kastamonu da 1915 ve 1952 Yıllar arasında da Kut Bayramı her yıl Nisan ayı içerisinde kutlandığı belge ve kayıtlarda mevcut.

Gelelim Kut türbesinin bulunduğu ve civara hakim  olan Örenbaşı tepesi denilen eski yerleşim yerinin durumuna; Burası kanımca günümüzdeki türbe anlayışından daha derin anlamlar taşımakta. Eski Türklerde Devleti veya bölgeyi yönetmekte kullanılan bu eski yerleşim yeri Gaşga Türklerinden izler taşımakta. Belki de çok daha eskilerde burası bu civarların yönetildiği bir yerleşim yeri ve oldukça büyük olan bu eski yerleşim yerinin konunun uzmanları ve yetkililerince bilimsel bir kazı yapılmasına ihtiyacı var. Kahin tepesine benzer özellikleri de var. Bu nedenle Kastamonu tarihinin yeniden yazılmasına ışık tutacak bir yer. Belki de Milattan Önce on, on beş bin yıllık bir tarih ile karşılaşmamız mümkün.

Ne diyelim, bizden şimdilik bu kadar. Bize düşen şey ise Kut türbesinde yatan zat veya zatların mekanları cennet, ruhları şad olsun.