Çok şefkatli pek merhametli Allah’ın adıyla başlıyorum.         

Değerli okurlarım,

“Kamu Yönetiminde Geldiğimiz Nokta Ne Kadar İslami?” başlığını ele alırken temel aldığım bir eser var. Bu eser, Doç. Dr. Ahmet Özdemir’in “Fıkhî Kurallar Işığında Kamu Yönetimi” kitabı. Yeni yayımlandı, dumanı üstünde. İstifadesi çok olsun. Bol atıflı olsun. (Grafiker Yayınları, Ankara 2023).

Eserde, yönetici vasfı taşıyan herkesin istifade edebileceği ilkeler tespit edilmeye çalışılmış.

Kamu yönetiminde uyulması gereken kurallar olarak şu maddeler tespit edilmiş:

“Adalet, verimlilik, liyakat, katılım, denetleme, destekleyicilik, ahlak, değerler, istikrar.” Bu ana başlıklar altında tespit edilen ilkeler ayet ve hadislerle temellendirilmiş. Konular hayatın içinde karşılığı olan bilgi ve önerilerle ele alınmış.

Yöneticide bulunması gereken temel vasıflar başlığı altında ideal bir yöneticide bulunması gereken özellikler sayılmış. İdeal yönetim kurulmasının önündeki engeller ise yönetenlerden, yönetilenlerden ve sistemden kaynaklanan engeller olmak üzere üç başlık altın incelenmiş.

Elbette söylenecek sözler sadece bunlardan ibaret olmayabilir. Bir başkası da ilave olarak şunlar da olsun diyebilir ama yine de yönetenler ve yönetilenlere fikir veren ilkeler bütünü çıkmış ortaya.

Değerli okurlarım,

Eserden birkaç örnek vermek gerekirse; “Kul Hakkına Riayet Edilmelidir” başlığı altında Kamu Yönetiminde Bazı Kul Hakkı İhlalleri şu şekilde sayılmaktadır:

-Vergilerin Toplanmasında Hakkaniyeti Sağlamamak

-Yardımlaşmada Öncelik Sırasına Uymamak

-Kamu İmkânlarını Kullanmada Adaleti Gözetmemek

-Devletin Parası İle Yurtdışına Gitmek

-Elektrikte Kayıp-Kaçak Tahsilatı Yapmak

-Görevlendirmelerde Liyakati Esas Almamak

-İşçinin (Çalışanın) Hakkını Vermemek

Bunlar, eserde sayılan bazı uygulamalar.

“İnsanlar Hakkında Karar Verirken Bilgiye ve Delile Göre Hareket Edilmelidir” başlığı altında “İnsanlar Hakkında Bilgiye Dayalı Olmadan Değerlendirme Yapmanın Yol Açacağı Başlıca Zararlar” başlığı altında sayılanlardan bazı örnekler:

-Sadece şahsi çıkarını düşünen ve buna göre hareket eden insanlar her zaman ön planda olur. Çünkü bu karakterdeki insanlar, hedeflerine ulaşmak için yalan ve iftira gibi yollarla rakip gördüklerini bertaraf etmeye çalışır.

-Dürüst ve çalışkan insanlar liyakatlerine uygun görevler alamazlar. Buna bağlı olarak da var olan üretim potansiyeli yeteri kadar değerlendirilemez ve çalışma verimi düşer.

-Dost, düşman zannedilir ve dostluğundan yararlanılamaz. Düşman ise dost zannedilir ve gerçek düşmandan emniyette olunamaz.

-Lidere duyulan güven, sevgi ve saygı azalır. Muhalefet çoğalır.

-Fâsıkların etkisi ile suçsuz kişi ve zümreler töhmet altında kalarak haksız yere suçlu olarak kabul edilir cezaya maruz kalır.

-Asılsız iddiaların toplumda pirim yapması, hedefine ulaşmak için her yolu mübah gören kişilerin sürekli temelsiz iddialar ile ortaya çıkmasına zemin hazırlar.

-Doğrunun, iyinin ve çalışkanın hakkının yenildiği; dedikoducu, ilkesiz, mal ve makam düşkünü insanların baskın ve sözünün geçerli olduğu bir toplum yapısı ortaya çıkar.

Eserden aktardığım bazı başlıklar böyle. Eserin tamamı bir köşe yazısına sığmayacak ilkeler ve örnekler barındırıyor.

Derde deva sadra şifa.

Yeter ki anlamak ve uygulamak isteyen bulunsun.

Başarı Ölçütü

Değerli okurlarım,

Ayrıca bu kitapta bir de Başarı Ölçümü bulunuyor. Yöneticiler veya her bir birey kendimizi ve kurumlarımızı bu değerlendirmeye tabi tutarak puanlayabiliyoruz.

Yazarın, sosyal medyadan paylaştığı başarı ölçümü hakkındaki yorumu şu şekilde:

“Kitap, kamu yönetiminde fıkhın çizdiği ölçülerle hareket etmek isteyenlere yol rehberi olması amacıyla hazırlanmıştır. Kitabın Ek-2 kısmında “Fıkhî İlkeleri Uygulamada Başarı Ölçümü” bulunmaktadır. 0-100 arası puanlandırma yapılarak bir yönetimin kitaptaki ilkelere uyum başarısı ölçülebilmektedir.”

0-49 arası Puan: Fıkhî İlkeleri Gözetmede Başarısız Olan Yönetim

50-60 arası Puan: Temel Seviyede Fıkhî İlkeleri Esas Alan Yönetim

61-80 arası Puan: Orta Seviyede Fıkhî İlkeleri Esas Alan Yönetim

81-90 arası Puan: Yüksek Seviyede Fıkhî İlkeleri Esas Alan Yönetim

91-100 arası Puan: İdeal Seviyede Fıkhî İlkeleri Esas Alan Yönetim

Yazarın şahsi değerlendirmesine ve başarı ölçütüne verdiği puanlandırmaya göre fıkhî ilkeleri esas alma bakımından ülkemizde dün olduğu gibi bugün de “50 puana” yani temel seviyeye ulaşma söz konusu değildir. Yazar diyor ki: “Kitabı okuyup ek kısmındaki başarı ölçütüne göre not verenler belki daha yüksek puan verebilir. Benim verdiğim düşük puanda haklı olup olmadığım hususunda kararı ve değerlendirmeyi okuyuculara bırakıyorum.”

Son olarak yazar, ileriye dönük umudunu ve beklentisini ise şu şekilde belirtiyor: “Umudum ve beklentim bir gün “91-100 puan alan” “İdeal Seviyede Fıkhî İlkeleri Esas Alan Yönetimlere” şahit olmaktır.”

Ne diyelim. “İnşallah.”

Şeyh Şa’bân-ı Veli ve Kastamonu Evliyaları Haftası Hakkında

Değerli okurlarım,

Şeyh Şa’bân-ı Veli ve Kastamonu Evliyaları Haftası hakkında Şeyh Şa’bân-ı Veli Kültür Vakfı’ndan bir açıklama geldi.  Özetle, “Şeyh Şa’bân-ı Veli ve Kastamonu Evliyaları Haftası Kültür Bakanlığı programına dâhil edildiği için bizler ilk hareketi devlet ricalinden bekliyoruz” diyorlar.

Ben halkım. Ben bilmem. Kastamonu Evliyaları Haftası yapıldı mı, yapılmadı mı, ona bakarım.

Yapılmadı. Yapılsın isterim.

Geçen hafta da yazdığım gibi, Kastamonu’muzun en değerli markalarının başında Şeyh Şa’bân-ı Veli gelmektedir. Bunu unutturmamak, hatta yeni nesillere taşımak gerekmektedir. Bu haftanın düzenlenmesini ya da yetkililerin milleti bilgilendirmesi beklenir.

Bekliyoruz.

Son Olarak

Haftaya Kurban Bayramı.

Bayramınız mübarek olsun.

Hayırlar feth’olsun.

Şerler def’olsun.

Akıbetimiz hayr’olsun.  

Sağlıcakla kalın.

Ne Zaman Düzelü?

İyi insan olmadan iyi bir Müslüman olamayacağımızı anladığımız gün.