Genel seçim öncesi asla çıkmaz denilen EYT büyük  bir sürpriz ile çıkmıştı. Oysaki, net ve kararlı söylemlerle topluma olumsuz mesaj veriliyordu. 
"Seçimi kaybedeceğimi bilsem onaylamam, herkes yaşını bekleyecek" deniyordu.

Pazar günü gerçekleşen yerel seçimler öncesi ise emeklilerin feryadı arşa çıktı. Fakat seçim öncesi emeklilere zam çıkmadı.

Bundan sonrada artık çok zor.
Yerel değil de genel seçim olsaydı, ne pahasına olursa olsun tıpkı EYT örneğinde olduğu gibi emeklileri tatmin edecek bir şeyler yapılırdı düşüncesindeyim.

Yerel yönetimleri muhalefete kaptırmamak için iktidar tam kadro meydanlara indi. Genel seçim havasında bir yerel seçim atmosferi yaşadık.
İktidar, emeklilerin tepkisinin sandığa yansıyacağını biliyordu. Fakat bu defa bunu göze aldı. Daha doğrusu göze almak zorunda kaldı. Çünkü para yok! Ayrıca neticede bu bir yerel seçim.

ÇORBA ADALETLİ DAĞITILMADI !

Çorba kazanı ve kepçeyi elinde bulunduran hükümet kiminin tasına 1 kepçe koyarken, kimine 3 kepçe, kimine 5 kepçe koydu. Çorbada en az payı ne yazık ki emekliler aldı. Kazanın dibinde kalan çorba, emeklilerin payına 1'er kepçe bile düşmedi. Milyonlarca emekli açlık sınırının çok altında maaşlara mahkum edildi. 
Seçim sonrası için bekletilen zamlar ve vergiler özellikle emekliler için yaşamı daha da  zorlaştıracak.

İsraf, liyakat, tarım, hayvancılık, üretim, eğitim, hukuk gibi konularda yaza yaza bıktık artık. 
Ülkeyi yönetenler nerede hata yaptıklarını, hangi konuları ihmal ettiklerini muhakkak biliyorlardır.
Her seçim öz eleştiri için bir fırsattır.
Umarım siyasi irade gerekli dersleri çıkarmıştır.
Sadece iktidar değil tabii ki, muhalefette özelleştiri yapmak zorunda.

Çok zor günler bizleri bekliyor. Üretim ekonomisine dönmekten başka çaremiz yok.
Öyle laf olsun diye değil. Topyekun, seferberlik şeklinde ve derhal!