“Eğer yoksul bir ailenin evine, çakarlı lüks araçlardan oluşan kalabalık bir konvoy yanaşıyorsa, ya seçim vakti gelmiştir ya da genç bir fidan daha toprağa düşmüştür.”
Bu cümle, 20 yaşındaki oğlunu vatan toprağına emanet eden bir Şehit babasına ait!
Canıyla cüzdanı arasına sıkışan ve seçim değil geçim derdine düşmüş olan vatandaş, son model çakarlı makam araçlarından, millete tepeden bakan siyasi şovmenlerin sahte gülücüklerinden ve peşine taktıkları o boş kalabalıkla gövde gösterisine soyunan takım elbiselilerin sokak tiyatrolarından bıktı artık!

Şehir girişlerinde tespih gibi dizilmiş şakşakçılar tarafından karşılanan esas oğlanlar, her köşe başında bekleyen emniyet mensuplarınızın koruması altında daha önceden belirlenmiş adreslerdeki; “Sen, ben ve bizim oğlan” temalı ziyaret ve ziyafet programlarını tamamlayıp, çekip gidiyorlar memleketten!
Bu rahatsız edici görüntü, tüm siyasi partiler için geçerli. Durum böyle olunca da, memlekete gelen esas oğlanla bırakın derdini paylaşmayı, yanına yanaşmak için dahi kırk takla atmak zorunda kalan vatandaşın yaşadığı psikolojiyi sanırım anlatmaya gerek yok!
Size bir şey söyleyeyim mi ağalar?
Vatandaş, bu sokak tiyatrolarına pirim vermiyor! Artık herkes samimiyet, güler yüz, tatlı dil, tutunacak bir el ve yaslanabilecekleri bir omuz arıyor!
Tabii ki makam araçlarınız olacak, tabii ki korunacaksınız ve tabii ki kalabalık olmakta fayda var. Sizden fazla bir şey istemiyoruz.
SAMİMİ OLUN YETER!
Her Şey Daha Güçlü Bir Türkiye İçin.
Her Şey Daha Güçlü Bir Kastamonu İçin.