Her iktidar; gelirken kendi gazetecisini, kendi sanatçısını, kendi yalakasını da beraberinde getiriyor. Daha doğrusu onlar kendiliğinden ortaya çıkıyor. Bu, sanırım bize özgü bir durum. Yandaşlığın, yalakalığın ödüllendirildiği bir tuhaf ülkeyiz.

İktidar yada muhalefet, hiç farketmiyor. İki taraftan da menfaat kovalayan çok sayıda yalaka görüyoruz. Çünkü, bu işin getirisi oldukça yüksek! Aslında, yalakalık yaşamın farklı alanlarında da karşımıza çıkıyor.

İş dünyasında, patronuna yada amirine yalakalanarak terfi etmeye çalışanları çoğunuz görmüşsünüzdür. Bunların bir kısmı maalesef amacına da ulaşıyor.

Bu tipleri tanımlayan "Kraldan çok kralcı" diye güzel bir söz var. İlginç  örneklerini, TV'lerde neredeyse her gece görüyoruz. Kişisel menfaat sağlamak adına nasılda cengaverce mücadele veriyorlar. Seslerini yükseltip, kavgayı bile göze alıyorlar.

Tabii bütün amaçları yaranmak istedikleri güç odağının dikkatini çekmek, mesaj gönderebilmek.

Yüzlerine dikkatle bakın. Takındıkları maske bile gerçek niyetlerini gizleyemiyor. Aynı  ifadeyi göreceksiniz. Samimiyetsiz, güven vermeyen, kaypak Hepsi birbirine benziyor. Yöntemleri, hedefleri, çıkarları aynı.

Başarılı olanların daha doğrusu  ödüllendirilenlerin sayısı o kadar çok ki, birde bakıyoruz ki, bunlara özenen yenileri peydah olmuş.

Toplumsal çürümenin, ahlaki yozlaşmanın nedenlerinden biri de ödüllendirilmiş yalakalıktır.

Tabasbus ( menfaat için yaltaklanma ) maalesef ülkemizin acı gerçeğidir. Önü alınmazsa, sistemi işlemez hale bile getirebilir.

Kendini parçaladığı halde bir türlü amacına ulaşamayanların sayısı da az değil. Herhalde, dozunu ayarlayamayıp,  fazla abarttıkları için olsa gerek.

"Burnundan fitil fitil getirip, hesap sormazsam namerdim" diye meydanlarda höykürenlerin  daha sonra nasıl kraldan çok kralcı olduklarına da hayretle tanık olmadık mı? Buda farklı ve daha zekice bir taktik herhalde.

Amacına ulaşanlar, yani ödüllendirilenler farklı kimliklerle karşımıza çıkıveriyor.

* Millet vekili adaylığı. Seçilirse Millet Vekili

* Belediye başkanlığı adaylığı. Seçilirse, Belediye Başkanı

* Danışmanlık

* Rektörlük, dekanlık

* Yönetim kurulu üyelikleri

* Genel müdürlük, müdürlük

* İş adamı, araştırma şirketi sahibi ise ihale kapma...

* Medya patronu ise, yüklü reklam geliri elde etme...

Farkındalığı yüksek bir yönetici, gerçeği usulünce kendisine söyleyebilen ve işini iyi yapan insanları bulup çıkarmak zorunda olduğunu bilir. Onların etraflarında düzenbazlara yer yoktur. İşini gerektiği gibi, dürüstçe  yapan, düzgün çalışma arkadaşları ve dostları vardır.

Ödüllendirilen yalakalık ülkemizin en önemli sorunlarından biridir. İşi ehline değil yalakaya verirseniz, liyakati de ayaklar altına alırsınız.

Yalaka, yanlış yaptığınızda sizi eleştiremez, tepkinizden çekinir. Düzeninin bozulacağından korkar.

Size duymak istediklerinizi söyler. Egonuzu yükseltecek cümleler kurar.

Hata yapmanıza neden olur.

Devlet yönetiminde yalakalığa yer yoktur.

Osmanlıda kralın soytarıları vardı. Şimdi onların yerini yalakalar aldı.

Montesquieu ne güzel söylemiş;

Bir ülkede yalakalığın getirisi, dürüstlüğün getirisinden fazla ise, o ülke batar.