İĞDİR BEY TÜRBESİ

İLİ                         KASTAMONU

İLÇESİ                  ARAÇ

YERİ                     KESUT KÖYÜ

Araç ilçesi Kesut köyü yakınlarında çökele denilen yerin doğu tarafındaki eski bir harabe dikkati çekmektedir. Burada bir mezar veya lahit kalıntısı da vardır.

Yamaç yerdeki bu mezar ile ilgili değişik rivayetler anlatılmaktadır. Bunlardan en ilginç olanı ise bu mezarda yatan zatın eski bir Türk büyüğüne ait olduğudur. Bu zat aynı zamanda İğdir’e ismini veren kişi olarak bilinmektedir. Oldukça büyük ve ünlü bir zat olduğu da anlatılmaktadır. Tanrı tarafından kut verildiği ve ulu bir kişi olduğunun yanı sıra iyilik yapan ve iyilik seven bir kişi olduğu bilinmektedir.

Ayrıca bu türbede yatan zatın İnatçılığı ile tanınmasının yanı sıra civardaki kişilerden farklı olarak bazı üstün güçlere de sahip olduğu da bilinmektedir.

Buraya ne zaman gelip yerleştiği ve ne zaman yaşadığı ise bilinmemekte ancak çok eskilerde gelmiş denilmektedir. Bu zat burayı mekan tuttuktan sonra bir daha hiçbir düşman gücü bu yerde tutunamamış ve bir daha da bu civarda savaş olmamıştır denilmektedir.

 Buradaki türbeden sadece bir mezar kalıntısından başka bir şey günümüze ulaşmamıştır. Ancak Şeyh Şaban-ı Veli’nin İstanbul’dan Kastamonu’ya gelirken bu maka uğradığı ve bir miktar burada dinlendikten sonra mezarın başında dua okuduğu ve mezar taşlarını da düzelttiği de rivayet edilmektedir.

Bu zatın Oğuz Türklerinden Deniz Han’ın büyük oğlu İğdir Bey olduğu da anlatılmaktadır. Oğuz Boylarının Anadolu’ya akınlar halinde gelip yerleştiklerinde, İğdir Beyin soyundan gelenlerin bu civarda bir yerleşim kurdukları da tarihi kayıtlarda dikkati çekmektedir.

Kısaca şunu demek yanlış olmaz. Çok eskilerde türbe olan ve bu türbenin civarında Çökele denilen yerdeki bu küçük yerleşim yeri Türkler tarafından alındıktan sonra bu civarda nam ve kök salmışlardır.

Eski adının Kesut Köyü olduğu bu alanda ayağını yere basan ve ayakları üzerinde sağlam duran yiğit ve kahraman kişilerin olduğu da bilinmektedir. Zaten Kesut kelimesi ise Ayakkabının veya takünyenin, hatta çarık ile giyle denilen hedik benzeri ayak kabının yer ile temas eden sağlam kısmıdır. Buralarda bir söz ise bunu doğrulamaktadır. Söz” Çarık yapacaksan Kömüş Kafası derisinden yapacaksın” denilmektedir. Kömüş, yani mandanın en dayanıklı derisi kafa derisi olduğu da bilinen bir gerçektir.

Çökele denilen eski yerleşim yerinin zaman zaman küçük çöküntülere uğradığından halk bu eski yerleşim yerine bu ismi vermiştir. Çökelenin doğu yamacındaki bu mezarın bakım ve onarımına ihtiyacı vardır.

Araç ilçesi civarında 24 oğuz boyundan 9 tanesinin isimlerin taşıyan yerleşim yerleri ve köy adları da günümüze kadar ulaşmıştır. Bunlar; Avşar, Bayad, Çepni, Eymür, Karayörük, İğdir, Kayı, Yıva, Yüreğir olarak bilinmektedir. Ayrıca Alakevli ve Karaevlilere ait yerleşim yerlerinin de olduğu anlatılmaktadır.

Alkaevli ve Karaevli boy isimlerinin ise bu civarda değişime uğrayıp farklı şekillerde isimlendirildiği de dikkati çekmektedir.

Biz Araç ilçesine bağlı İğdir yerleşim yerinin İğdir Beyden geldiğini düşünüyoruz.  Bu Türkmen  Beyeinin yani İğdir Beyi  İğdir’e ismini veren bu kahraman Türk beyinin mezarını bakımsızlıktan bu halde durması hem tarihimize hem kültürümüze yakışmamaktadır.

Son zamanlarda Araç ilçesi civarlarındaki yerleşim yerlerine yeni isim bulma yarışı ise tarihimizle de bağdaşmamaktadır. Bu konuda ciddi bir araştırmanın yapılması gerektiğine de inancım sonsuzdur.

Tarih ve kültürümüzü basit gerekçeler ile değiştirmek, yok etmek yerine sahip çıkmak ve korumak en uygunu olacaktır.

Bize düşen görev ise İğdir Bey’e mekanın cennet ruhun şad olsun demek düşer.

ZÜHTÜ ASLAN