"Girişimci Belediyecilik" ve "Belediye Başkanlarından Beklentilerimiz" başlıklı yazılarımda, yerel yönetimlerin toplum yararına projeler üretmesinin öneminden söz etmiştim.

Şikayet ettiğimiz konuların başında;  kontrolsüz ve denetimsiz piyasalar geliyor.

Üreticiden tüketiciye ulaşana kadar, ürün fiyatına etki eden bir çok faktör var. Ürün fiyatını genellikle aracılar ve fırsatçılar belirliyor.

Ürün her el değiştirdiğinde fiyatı katlanıyor. Üretimin  eziyetini çeken, emek veren köylü, bu uyanıklar kadar kazanamıyor.

Piyasaların belediyeler eliyle kontrol altına alınması büyük önem arzediyor, bunun için önerim şudur;

* İl ve İlçe belediyeleri  öncelikle,

büyük ve modern soğuk hava depoları inşa etmeliler. Bu depolar; gerekli olan enerjiyi güneş ve rüzgardan kendileri üretebilir. Yenilenebilir enerji kullanımı maliyetleri aşağıya çekecektir.

* İmkanı olmayan belediyelere devlet, soğuk hava depoları için destek vermeli.

* Mevsiminde taze taze alınan ürünler; belediyelere ait bu soğuk hava depolarında korunmalı. Bu şekilde ürünün zayi olmasının da önüne geçilecektir.

* Sadece sebze meyve değil, deniz mahsulleri, et ve süt ürünleri de buralarda depolanabilir.

* Belediyeler talebi göz önüne alarak, yereldeki üreticilere ve Antalya Mersin gibi tarım merkezlerindeki üreticilere alım garantisi vermeli. Bu şekilde üretici mağdur olmayacak ve ürününü öldüm fiyata almak isteyen fırsatcılardan da kurtulacaktır.

* Belediyeler kendilerine ait satış merkezleri kurarak ürünleri halka doğrudan ulaştırabilirler. Bunun örnekleri az da olsa var.

* Nakliye; belediye imkanlarıyla, yerinde alım yaparak sağlanabilir.

* Bu şekilde halk ürüne daha ucuza ulaşırken, artan belediye gelirleri de halka hizmet olarak geri dönecek.

* Sonuçta; hem üretici hemde vatandaş kazanacaktır.

* Ülke genelinde bir yıl gibi kısa bir sürede bu projeyi hayata geçirmek mümkündür.

* Aracıların ve fırsatçıların tekeline ancak bu şekilde son verilir.

Belediye hizmetleri; sadece kaldırım, yol ve park yapmaktan ibaret değildir!