"Tasarruf" bu kelime bu günlerde yeniden dillerde! Kamudan başlanacakmış. Duy da inanma!

Yıllardır, müthiş bir savurganlıkla, hoyratça, kul hakkı da yenerek israfın dibine vurulmadı mı?

Kul hakkına itirazı olan varsa; işe alımlarda mülakat adı altında uygulanan nepotizm   kul hakkı yemenin en rezil örneği değil mi? Hani mülakat kalkacaktı.

"Ülke malı deniz, yemeyen keriz" öyle mi? Aman keriz kalmasın! Kaldı mı acaba? Bunca zamandır kalmamıştır herhalde !

Ne oldu? Deniz mi bitti?

Nereden çıktı bu tasarruf şimdi?

Cumhurbaşkanı vekilimiz açıklamış; Kamu kuruluşlarında tasarruf yapılacakmış..

"Tasarruf yapılacak" demek bir anlamda israfın itirafıdır. Nihayet aklınız başınıza geldi diyeceğim ama inanamıyorum. Bu söylemle olmaz, uygulamayla olur.

Ne İsrafı, israf misraf yok diyenler olacaktır. Yeri gelmişken, kıyaslama da yaparak, çok bilindik bir örnek verelim; Almanya ile aynı nüfusa sahibiz. Onlarda 85 milyon biz de. Adamlarda 8 bin makam aracı var. Bizde 130 bin. Hadi 8 bin olmasın, 130 bini yarıya düşürebiliyor musunuz? Düşüründe tasarruf yapacağınıza inanalım.

Biz cari açık veriyoruz. Almanya geçen yıl 287 milyar dolar, Japonya 203 milyar dolar cari fazla verdi. Bizim küçük bir belde belediye başkanımızın makam odası bile onların bakanlarının  makam odalarının yanında adeta saray. Altın varaklı makam odalarının fotoğrafları milletin gözüne gözüne sokuluyor. Daha dün akşam TV de gördüm Manisa Yunusemre belediyesindeki makam odasını.

Bu nasıl bir açlıktır arkadaş?

Ananızdan altın varrakla mı doğdunuz?

Almanların ürettiği Audi'nin A 4 ünü, A 6 sını beğenmiyoruz. İlla A8 long olacak. Bizde rektörün bile makam odasında jakuzi var. Adamlar evlerinde duş alıyor. Biz makamda. Eeee, temizlik imandan gelir demişler.

Bu da anasından jakuzi ile doğmuş!

Arsızlık boyutundaki bu lükse düşkünlüğü, bu cesareti anlamak mümkün değil.

Geçenlerde bir yerde okudum. Ben yazanın yalancısıyım. Aynı lojmanda oturan iki md. yardımcısı çalıştıkları aynı binaya ayrı ayrı makam araçlarıyla  gidiyormuş.

Her bakanın bir bakan yardımcısı var. Isimlerini bilen var mı? Bunların makam odaları, sekreterleri, şoförleri, özel uçak seyahatleri.... Ne kadar enteresan değil mi? 

Milletvekillerinin bile sekreterleri, özel kalem müdürleri var. Çoğu yemin töreni haricinde meclis kürsüsüne çıkmamış. Bazı millet vekillerinin danışmanı bile varmış.

Bu zihniyet sadece iktidara ait değil. Ana muhalefetin devrik genel başkanı her muhtara bir özel kalem müdürü vermeyi vaat etmedi mi? Daha başkan seçilmeden, ortada bir şey yokken 6 li masadakilere bol keseden başkan yardımcılıkları dağıtmadı mı? Bu hastalıklı zihniyet virüs misali sarmış beyinlerini.

Daha önce TBMM de 300 vekil vardı. Şimdi 600. Görevleri liderlerinin talimatıyla parmak kaldırıp, parmak indirmek. Mesela, milletvekili sayısını düşürerek tasarruf etmeyi düşünüyor musunuz?

Eski bakanlara, milletvekillerine, yandaşlara kamu kuruluşlarının bazı kurullarında yönetim kurulu üyelikleri verilerek, huzur hakkı adı altında özel maaşlar ödenmiyor mu? Ayrı ayrı kurumlardan 3-5 maaş alanlar yok mu? Yoksa, bunlar zaman zaman medyada neden haber oluyor? Doğruysa, bu da kul hakkına ve israfa girmiyor mu?

Kamu kuruluşlarına partili yandaşlardan; apartman bina daire ve taşıma araçları kiralanarak bir kaç yılda satın alınabilecek olan varlıklara yıllarca para ödenmiyor mu?

Buda israf değil mi?

Siz, kamu kuruluşlarında tasarrufa gidilecek derken hangisini kastettiniz? Nereden başlamayı düşünüyorsunuz?

Bence boşuna uğraşmayın! "İtibardan tasarruf edilmez"