İLİ                      KASTAMONU

İLÇESİ               MERKEZ

YERİ                 KUZ YAKA

Eski kitaplarda Dadaylı olduğu yazılı olan Mehmet Efendi  aslen Azdavaylıdır. Azdavay, Daday’dan ayrılıp ilçe olduktan sonra Dangaz muhtarlığına bağlı Sofu Oğlu Köyünden olduğunu kayıt altına almak daha doğrudur. Günümüzde ise Dangaz Gariyesi de isim değişikliğine uğramış ve Kurtçular köyü muhtarlığı olarak bilinmektedir. Sofuoğlu köyü ise Tekelioğlu köyü olarak isimlendirilmiştir.

Sofu oğlu veya eski tabiri ile Sofular köyünden olan Mehmet Efendi ise İlk tahsil hayatına Azdavay Saray köyünde başlamış ve daha sonra Kastamonu’ya gelerek Şeyh Şabanı-ı Veli’nin yanında ilim hayatına devam etmiştir.  Şeyh Şaban-ı Veli  kendisinden icazetlidir. Bu icazetname ile Şeyhlik Unvanı da alan Mehmet Efendi,  Hüsameddin Çoban Bey zamanında yapılan ve günümüzde de ibadete açık olan Kuzyaka Akçasu Camisinde ve buradaki medresede öğrencilerine ilim öğretmeye başlar. Bu medresede çok sayıda öğrenci yetiştiren Mehmet Efendi ise burada vefat eder. Öğrencileri tarafından Akçasu Camisinin yanına defnedilen Mehmet Efendinin de içinde bulunduğu türbeyi yaparlar. Türbe içinde altı adet sanduka vardır ve bunlardan bir tanesi ise sağlığında Şeyh olarak icazetname verdiği Şeyh Şaban-ı Velini de öğrencisi olan Mehmet Efendiye aittir.

Burada ayrıca Mehmet Efendinin ayak izleri olduğu belirlenen ahşap tahtalar ve öğrencilerine ait olduğu anlatılan sarıklar da var. Bu türbedeki mezarlardan bir tanesinin de Hacı Cemil Efendi’ye ait olduğu anlatılmaktadır. Ayrıca türbe içinde Mehmet Efendi’ye ait olduğu anlatılan bir de asa vardır.

Diğer dört mezarda ise Mehmet Efendi’nin talebelerinin olduğu anlatılmaktadır. Günümüzde bazı turlar tarafından da ziyaret edilen bu türbe özellikle Şeyh Şaban-ı Veli ve Kastamonu Evliyalarını anma haftası programı çerçevesinde ziyaret edilen önemli mekanlardan birisidir. Hem Çobanoğullar hem de Osmanlı dönemi hakkında inanç turizmi açısından önemli bilgileri anlatma fırsatı veren bu tarihi mekandaki cami ve türbe ise köy halkı tarafından bakımlı olarak hizmet vermeye çalışılmaktadır.

Ayrıca köy halkı tarafından Kastamonu Evliyalarını anma haftasında burada, ziyarete gelen misafirlere siyez buğdayından yapılmış ekşili pilav ikram edilmesi ise bir gelenek haline gelmiştir.  Günümüzde  önemli ziyaret yerlerinden birisi olan Mehmet Efendi Türbesinin bulunduğu yer halk arasında Şeyh Köyü olarak da bilinmektedir. Yolu Asfalt olan türbeye ise her türlü vasıta tarafından ulaşılabilmektedir.

Şeyh Şaban-ı Veli’nin halifelerinden olan Mehmet Efendi ise Şeyh Şabanı Veli’nin ahirete irtihalinden sonra kırk bir yıl yaşamış ve doksan dokuz yaşında hakka yürümüştür. Türbenin içinde bulunan ve kazan altlığı olarak kullanıldığı anlatılan büyük bir sacayağı vardır. Bu kazan altlığı sac ayağının altından usulüne uygun olarak geçerken belleri ile bu  sacayağını kaldıran kişilerin bel ağrılarından kurtulduğu anlatılmaktadır. Hem fiziki ve hem de manevi olarak buraya gelen misafirlerin şifa buldukları da anlatılanlar arasındadır.

Bölgede ekilen Siyez buğdayı veya halk arasında gabulca diye bilinen ve en az on beş bin yıllık olduğu bilinen ve buğdayın atası olduğu anlatılan bu buğdaydan yapılan çorba, ekşili pilav ve bulgur pilavı ise tam bir şifa kaynağı olarak da bilinmektedir. Bu köy ve civarlarında ise bu genleri ile oynanmamış buğday çeşidi ise halen üretilmektedir. Köye gelen misafirler veya turistlerce de talep görmektedir.

Sağlık turizmi için de önemli olan bu tarihi ve dini mekanın daha fazla tanıtılmasının zamanının geldiğine inanıyorum.

Halk arasında ise Şeyh hazretleri diye ifade edilen ve Mehmet Efendi ile birlikte aynı türbede yatanların ruhları şad, mekanları cennet olsun.

            Zühtü Aslan